Çevre Mühendisleri Odası, Tuz Gölü'nün yok olma tehlikesi ile karşı karşıya olduğunu ileri sürdü. Özellikle 2011 yılında yapılan ihalelere dikkat çeken Oda, teknik alt yapısı olmayan ve planlara aykırı parselleme yapıldığını öne sürdü. Mahkemelerin verdiği iptal kararına rağmen Tuz Gölü'nde çalışmalara başlayan 10 firmanın halen faaliyetlerini sürdürdüğünü aktaran Çevre Mühendisleri Odası Başkanı Baran Bozoğlu, "Bilim dışı tekniklerle göl için hayati önemde olan su gözenekleri kapatılıyor. Bu tesisler bilimsel raporlar göz ardı edilerek çalışmalarına bu şekilde devam ederse Tuz Gölü yok olma tehlikesi ile karşı karşıya kalacak." dedi.

TÜRKİYE'NİN TUZ İHTİYACININ 40'INI SAĞLIYOR

Çevre Mühendisleri Odası Başkanı Baran Bozoğlu, Tuz Gölü'nde basın toplantısı düzenleyerek, yaşanan olumsuz gelişmelere dikkat çekti. Türkiye'nin tuz ihtiyacının yaklaşık yüzde 40'ının mevcut tesislerden sağlandığını belirten Bozoğlu, plansız üretim yüzünden gölün çevresinin kurumaya başladığını vurguladı. Orman ve Su İşleri Bakanlığı tarafından açıklanan raporlarla da bu durumun tescillendiğini kaydetti. Öte yandan bölgenin doğal sit alanı olmakla birlikte Türkiye'nin taraf olduğu uluslararası sözleşmelerle de A Grubu sulak alan şeklinde teyit edildiğinin de altını çizdi.

PLANSIZ YAPILAŞMA

Açılan davalar sonucu mahkemelerin 1/50.000'lik planı iptal ettiğini dile getiren Oda Başkanı Bozoğlu, "Tesislerin bu plan içerisinde olmadığını görüyoruz. Plansız yapılaşma şu an bunlar. Aynı zamanda ÇED raporları da mahkemeler tarafından iptal edilmiş durumda. Yani ÇED raporu da bulunmuyor. Çevre ve biyoçeşitliliği korumak için Tabiat Varlığı Koruma Kurulu tarafından alınan bir takım kararlar da var. 9 Temmuz'da kurulun aldığı karar gereği buralar hakkında suç duyurusunda bulunuldu. Bu tesislerin kapatılması gerektiği belirtilmiş. Bu konuda, Ankara Büyükşehir Belediyesi ve Şereflikoçhisar Belediyesi de görevlendirilmiş durumda. Üzerinden iki ay geçmesine rağmen firmalar faaliyetlerine devam ediyorlar. Bu tesislere bir şey yapılmamış durumda. Yasa dışı bir şekilde faaliyetlerini sürdürüyor." şeklinde konuştu.

"GÖL İÇİN HAYATİ ÖNEM TAŞIYAN GÖZENEKLER KAPATILIYOR"

Bozoğlu, gölde yapılan çalışmaların ardından çeperlerde (tuz elde etmek için oluşturulan alanlar) gözle görülür bir şekilde ölü bir toprak tabakasının oluştuğunu söyledi. 1 milyon metrekare alanın bu çeperlerle çevrildiğini bildiren Bozoğlu, "Bilim dışı tekniklerle göl için hayati önemde olan su gözenekleri kapatılıyor. Yeşil alanlar, ölü araziler; Tuz Gölü'nün yok olmaya başlayan bölümleri bunlar. Bu tesisler çalışmalarına bu şekilde devam ederse bilimsel raporlar göz ardı edilirse bu tesisler yok olma tehlikesi ile karşı karşıya kalacak." şeklinde konuştu.

Tuz Gölü'nün firmalara pazarlanma süreci 2011 yılında Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanlığı Maden İşleri Genel Müdürlüğü (MİGEM) tarafından ihaleye açılarak gerçekleşti. MİGEM'in ihale edilecek alanların belirlenmesine ilişkin 25. Ocak 2011 tarihli 105 sayılı yazısında; "…Tetkikin yağışların bol oyduğu mevsimsel bir dönemde yapılması sebebi ile gölün maksimum su seviyesine ulaşmış olduğu, Tuz Gölü yüzey ve alanının tamamen su ile kaplı olduğu gözlenmiştir. Gölün batı ve güneybatısının bataklık nedeni ile bu alana girilememiş ve alanda yeterli bilimsel ve teknik çalışmalar gerçekleştirilememiştir." ifadelerine yer verildi.

"BİLİMSEL RAPORLAR DİKKATE ALINMADI"

Tuz Gölü'nde açılacak 10 tuzlanın ekolojik dengeye etkileri konusunda, Ankara Gazi ve Hacettepe ile Konya Selçuk üniversitelerinin hazırladığı raporlarda da önemli uyarılar bulunuyor. Tuz Gölü'nün su kaynakları ve debiler ve yeraltı suyu durumu dikkate alındığında toplam yeni açılacak tuzlaları besleyecek yeterlilikte olmadığına dikkat çekiler raporlarda yeni kurulacak tuzlaların göldeki sürekli çekilme ve azalma gösteren kaynak suları ile gölde yaşayan canlılar yönünden kesinlikle tehlike arz edeceğine işaret ediliyor. Bu bölgede açılması planlanan yeni tuz üretimi madencilik faaliyetlerinin; göle, doğal yapıya, yer altı ve yer üstü jeolojik yapıları ile hidrosistemine doğrudan ve olumsuz etki yapacağını ve Tuz Gölü'nün sonunu getireceği ifade ediliyor. Ayrıca şu ifadelere yer veriliyor:

"Yeni yapılacak tuz sahalarının gölün kuzeyinden güneyine su geçişini engelleyebilir. Bu durum hidrolojik olarak çok ciddi sorunların oluşmasına, besin zinciri halkalarının kopmasına ve canlıların yaşamlarının tehlike altına girmesine neden olacaktır. Bir tuzlanın Tuz Gölü'ndeki su kullanımı, bulunduğu alanının yaklaşık üç katıdır. Sonuç olarak havuzlara pompalanan su, Tuz Gölü'ndeki suyun erkenden azalmasına ve olması gereken periyottan daha önce kurumasına neden olmaktadır. Tuz Gölü'nde yeni tuz havuzlarının yapılmasına izin verilmesi, gölün tuzlu kum çölüne dönüşmesine neden olacaktır."

Editör: TE Bilisim