CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, önergesinde, “Ülkemizde dolar ile borçlu olunan kamu kurum ve kuruluşlarının 2017 yılındaki toplam borçlanması ne kadardır?

Dolar değişkenliği ile bu kurumlarda meydana gelen maliyet artışı ne olmuştur? Zararları nedir, zararın nasıl karşılanması düşünülmektedir?” şeklinde sorular yöneltti.

Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, Kamu kuruluşlarınca yurt dışı yerleşiklerden sağlanan finansmana ilişkin bilgilerin, Hazine Müsteşarlığı tarafından yayımlanan Kamu Borç Yönetimi Raporları aracılığıyla kamuoyunun bilgisine sunulduğunu belirtti. 

Başbakan Yardımcısı Şimşek, “Kamu kurum ve kuruluşlarının borç stokları, Avrupa Birliği (AB) bünyesinde ekonomik ve parasal birliğe geçişin ön koşulu olan "Maastricht Kriterleri" çerçevesinde Avrupa Hesaplar Sistemi 2010'a (ESA 2010) uygun olarak derlenen AB Tanımlı Genel Yönetim Borç Stoku istatistikleri ile takip edilmektedir. Bu çerçevede, Türkiye'nin AB Tanımlı Genel Yönetim Borç Stoku'nun GSYH'ye oranı 2017 yılının 3. çeyrek dönemi sonu itibariyle yüzde 28,2 seviyesindedir” dedi. 

 

TÜRKİYE’NİN BORÇLANMA POLİTİKASI 

Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, Kamu borcunun enflasyon, döviz kuru, faiz oranı değişimleri ve diğer risklere karşı duyarlılığı, Hazine Müsteşarlığı tarafından uygulanmakta olan orta-uzun vadeli stratejik ölçütlere dayalı borçlanma politikalarıyla yönlendirildiğini açıkladı. 

 DÖVİZ ARTIŞININ BORÇ YÜKÜ ÜZERİNDEKİ ETKİLERİ

Mehmet Şimşek, uygulanan sıkı maliye ve borç yönetimi politikaları sayesinde piyasa koşullarında meydana gelebilecek değişimlerin borçlanma maliyetleri ve kamu borç yükü üzerindeki etkilerinin önemli ölçüde sınırlandırıldığını vurguladı. 

​ 

Editör: TE Bilisim