Bazı okurlarımın bu da nereden çıktı dediklerini duyar gibiyim. Hemen anlatayım da siz de bir düşünün lütfen.

Yapılacak Anayasanın başkanlık yapısına uygun olacağı muhakkak.  Başkanlık  olduğu zamanda iki parti yarışacak.

Ak Parti ve CHP. Yani HDP ve MHP’nin başkanlık seçiminde adı olmayacak. Haliyle onların başkanlık seçimine zemim hazırlayan anayasaya evet demeleri zor gibi görünüyor. Yani daha önce 6 ay üzerinde çalışıp sadece 60 Maddede anlaştıklarının ötesine geçecekleri  bu şartlarda zor görünüyor.  

Reis-i Cumhur Erdoğan bunu bildiği için siyasi partilere 6 ay  uğraşacakları bir meşgale verdi. Bunun adı da yeni Anayasa.

Aynı partiler bir süre önce anlaşamadılar. Şimdi neden anlaşsınlar ?

İşin gidişatı şimdiden belli . Altı ay sonra Erdoğan, Davutoğlu’ na diyecek ki Meclis çatısı altında anayasa yapılamadı. Meclis’te grubu olan partiler de Erdoğan’ın isteği doğrultusunda karar vermeyecekleri için başka çare kalmadı diyecek ve ŞOK bir erken seçime gidecek.

Tabi bunun olabilmesi içinde güçlü bir şekilde yapılacak ŞOK erken seçimde MHP ve HDP’nin % 10 ülke seçim barajı altında kalacaklarına dair  elinde güçlü emareler olursa bu riske girer.

Şu an yaşanan bütün gelişmeler MHP ve HDP’nin baraj altı kalacağını gösteriyor

HDP, 7 Haziran 2015 seçiminden sonra halkın beklenti ve isteklerine cevap  veremediği için ciddi bir oy kaybı yaşayarak % 10.7 ye geriledi. Yani kıl payı barajı aşarak parlamentoya girdi.

Devlet Bahçeli ise bir çok  hatalar yaparak daha 7 Haziran 2015 akşamı kendi elini zayıflatarak biz HDP ile hiçbir şekilde bir arada olamayız diyerek Ak Partiye AÇIK ÇEK verdi.

Bahçeli sükut edip bir şey demeseydi Ak Parti CHP ile koalisyon yapabilirdi. Ak Parti haklı olarak MHP genel başkanı  HDP’nin olduğu yerde ben yokum dediği için zaten CHP ve MHP ‘nin de hükümet kurmaya vekil sayısı yeterli değil. Ak Parti benim olmadığım hiçbir hükümet olamaz dedi  ve eli güçlü bir şekilde hem meclis başkanlığını kazandı hem de ülkeyi 1 Kasım 2015’ de tekrar seçime götürdü.

Bahçeli sussaydı ve  HDP’nin olduğu yerde ben yokum demeseydi Ak Parti bensiz de hükümet çıkma şansı var diyerek daha istekli bir şekilde CHP ile müzakere edecek ve muhtemelen de hükümeti kuracaktı.

Neyse bunlar geride kaldı biz geleceğe bir göz atalım.

Cumhurbaşkanı Erdoğan seçmenin nabzını çok iyi tutar

Herkeste çok net bir şekilde görüyor ki yarın bir seçim olsa HDP ‘de MHP de baraj altı kalır.

HDP 7 Haziran 2015 seçimi öncesi verdiği özgürlükçü eylem ve söylemlerini 1 Kasım 2015 ‘de sergileyemediği için % 13 den ,10.7 ye düştü.

Yarın yapılacak bir seçimde de 1 Kasım 2015’de sergilediği tutumunun aynısını sergileyemeyecek.

Bakınız darbeci General Mısır’lı Abüdülmüfettah El Sisi bir sahur vakti eli silahsız 2.000 tane ihvan üyesini veya destekçisini katletti.

% 52 oy ile iktidar olan Mursi yanlıları tek bir kurşun sıktı mı hayır. Hepimizde biliyoruz ki er yada geç Mısır’da ihvan yeniden yönetime gelecek.

HDP 7 Haziran’da elde ettiği seçim zaferi ile 80  vekiliyle PKK ,KCK,YPG,YDG-H’ a sakın silahlı eylemlere başlamayın 3 seçim sonra biz halkın sorunlarına eğilen çalışmalar yaparsak iktidar oluruz deyip dim dik direnebilseydi 1 Kasım’da vekil sayınsı 100 yapabilme imkanı elinde idi ama başaramadı.

Devlet Bahçeli 7 Haziran seçimleri ile 1 Kasım seçimleri arasında vekillerinin yarını kaybetmiş halen bugün olsaydı aynı şeyleri yapardım diyor …

Böyle bir düşüncesi olan bir genel başkanın başında olduğu parti  çok rahat kıl payı barajı aşmış ise yapılacak yeni bir seçimde baraj altı kalır mı kalmaz mı ? ben cevap vereyim DEVLET Bahçeli başında olursa muhtemel ki % 95 baraj altı kalacaktır.

Peki HDP ve MHP’nin baraj altı kaldığı bir seçimde Ak Parti tek başına çok rahat bir şekilde 400 den fazla vekil alır mı almaz mı ?

El  cevap alır.

Neden mi ?

Bunun da cevabı basit. Çünkü HDP’nin de ,MHP’ nin de güçlü olduğu yerlerde ikinci parti Ak Partidir.

Dolayısıyla bu iki partinin vekil sayısının ekseri çoğunluğu  hiç şüphe yok ki Ak Parti’ye geçecek.

Erdoğan’da,Davutoğlu’da bu durumu net bir şekilde gördüğü için ŞOK bir erken seçime gider mi gitmez mi  El cevap gider…

Cumhurbaşkanı dahil Ak Parti’nin bütün kadroları sanki yarın bir seçim olacakmış gibi sahada çalışıyorlar.

Bu seçim Erken ŞOK genel seçim olabileceği gibi  anayasa ve başkanlık sistemini de Halk Referandumuna da sunma şeklinde de  olabilir diye bir düşüncem var.

Bu Muhalefet tarzı defolu

Devlet bahçeli yaşanan hezimeti kabul etmeyip seçim isteyen bazı adaylara siz ne yaparsanız yapın 2018 yılına kadar MHP de kongre yok diyerek başarısızlığına rağmen görevi bırakma veya delegeye giderek güven tazelemeyi düşünmemektedir.

Bu muhalefet tarzı ile siyaset olmaz. Hiç bir muhalefet partisi bırakın diğer parti seçmenine kendi seçmenine bile güven veremiyor.

Bu durum CHP,MHP ve HDP için de aynıdır.

Ak Parti 1 Kasım da seçmene verdiği bütün sözlerini yerine getirirse ki getiriyor yeni seçimde vereceği vaadlerle çok rahat bir şekilde 400 vekil  çıkarmaması elden bile değil.

İşte bu varsayımlardan yola çıkararak 6 ay sonra partiler yeni anayasada uzlaşamadıkları vakit Erdoğan çok rahat bir şekilde “Ey halkım bir darbeci General olan Kenan Evren  ve arkadaşlarını yargıladık ve hak ettikleri cezaya çarptırdık. Onlar yok ama anayasaları bizim kaderimizi beceriksiz muhalefetimiz sayesinde Helen belirliyor. Gelin bize oy verin  bu anayasayı değiştirelim ve ülkemizi şaha kaldıralım milli gelirimiz kişi başına 20 bin dolar olsun derse halk ne der sizce” ?

Bence muhalefetten umudunu kesen halk başka lider yok diyerek Erdoğan’ın teklifine EVET diyecektir.

Demedi demeyin erken seçim var derken de sırf söz olsun diye de demiyorum. Yaşanan gelişmeleri görünce  adım adım bir erken seçime veya Referanduma doğru gittiğimizi görüyorum.

Muhalefet çok akıllı olur ve üç beş hamle sonrasını hesaplayabilirse belki erken seçim olmayabilir ama bugünlü kafa ile bu çok zor.

Özetle Erdoğan 367 den fazla vekil alabileceğine inandığı  andan itibaren erken seçim RESTİNİ öne sürecek ve istediği başkanlık vizesini ve yeni anayasayı yapacak yasal gücü elde edecektir.

Bir basın mensubu ve bir seçmen olarak ülkemizde bir iktidar değil  muhalefet sorunu olduğunu düşünmekteyim.

Bu kadar basiretsiz bir muhalefet varken Erdoğan ve Davutoğlu’nun 400 vekil alması hiç de zor değil.

Erdoğan Başkanlığın pratikliğini İBB başkanı iken fiilen yaşadı. Aynı özgür hareketi  devlet başkanı sıfatı ile de yaşamak istiyor.  

Tek eksiklik BAŞKANLIK sitemi nedir  ne değildir, Köyden,Beldeden,İlçeden, ilden ve büyükşehire kadar teşkilatı aracılığı ile halka anlatacak.

Erdoğan halka özetle ben bu sistemi kendim için değil, ben 62 yaşındayım ALLAH  ömür verirse en çok 10  yıl varım benden sonra diğer birisi bu görevi alacak  ama  bu BİLAL Erdoğan olmayacak tezini 30 günde halkın % 70’ine kabul ettireceğine olan inancım tamdır.

Uzun lafın kısası erken ŞOK  seçim UFUKTA göründü. 6 Ay sonra siyasi partiler yine yeni anayasa konusunda bir arpa boyu yol almadıklarını gören  Erdoğan yeter siz BARAJ ALTI KALIN da görün diyecek.

Zaten muhtarlar ile devam ettirdiği çalışmaların bir benzerini diğer meslek erbaplarına yaparak işi halk ile çözmeye çalışacaktır  ve  başarılı da olacaktır...

İstanbul Times / Hüseyin Çetiner,  7 Ocak 2016


Editör: TE Bilisim