İstenince oluyormuş demek ki.. Taksim'e işçiler çıktı dünya yıkılmadı, Türkiye bölünmedi kimse de ölmedi. Provokatörleri gerekçe göstererek işçilerin bayramını zehir etmek niye?

Yasaklar karşı tarafı tetikliyor, biriktiriyor savaş baltalarını daha fazla bilevletiyor. Bunu anlamak için kahin olmaya gerek yok. İçlerinde eylem yapmak isteyenlerin elindeki fırsat da kaçmış oldu böylece..

Ara sokaklardaki provokatörleri dışarıda tutarsak, sendikalar ve polis arasında önyargı duvarı biraz daha alçaldı.

1 Mayıs 2009 tarihe geçti diyebiliriz. Karşıt tarafların birbirlerine bakışında kırılma yaşandı. Kimilerinin marjinal diye gördüğü bir gruba polisin Taksim'e çıkmasına izin vermesi hafızalara kazındı.

Grup, slogan attı, bağırdı, çağırdı ve içini boşalttı. Müdahale olmayınca kimseye taş da atamadılar. Oradaki hiç kimsenin burnu bile kanamadı.

Bugün yaşananlar 1 Mayıs'a bakışın değiştiğini gösteriyor. Sendikaların öcü olmadığı ortada. Provokatörler ile işçilerin aynı safta tutmak, ya da aynı zihniyete görmek insafsızlığın ta kendisi..

Art niyetlilerin öyle ya da böyle zaten eylem yapacağı aşikar. Ne kadar önlem alınırsa alınsın bu kaçınılmaz.. Örnekleri dün yaşandığı gibi, bugün de yaşandı. Yarın da olacak. O halde işçilerin sevincini kursaklarında bırakmak niye?

Özetle 1 Mayıs 2009'da ilkler ve kırılmalar yaşandı. Sendikalar, polis ve bazı marjinal gruplar adına dersler çıkarılması gereken bir gün olarak tarihe geçmiştir.

Editör: TE Bilisim