Şişli Belediyesi ve Türkiye Sosyal Ekonomik Siyasal Araştırmalar Vakfı (TÜSES) işbirliği ile düzenlenen “Bir Arada Yaşamanın Ve Barışın İmkanlarını Aramak” başlıklı Ortadoğu Konferansı yurt içinden ve yurtdışından gelen akademisyen, siyasetçi ve gazetecilerin katılımı ile başladı. 3 gün boyunca devam edecek konferansta hem Türkiye’nin dış politikası hem de Arap Baharı sonrası demokratikleşme süreçleri konuşulacak.

Açılış konuşmasına İbn-i Haldun’un “Coğrafya kaderdir” sözünü hatırlatarak başlayan TÜSES Başkanı Celal Korkut Yıldırım, “Coğrafya kimlikleri ve sınırları belirlediği gibi, insanları birbirine daha da bağlar. Bir arada ve birlikte yaşamanın koşullarını geliştirmemizi sağlar. Barış, soyut bir kavram değil; yaşadığımız toplum içinde hep birlikte konuştuğumuz ve geliştirdiğimiz bir kavram. Dolayısıyla barışın sağlanması için yapılacak her katkının çok değerli olduğunu ve bu konferansın da bu anlamda önemli bir katkı sağlayacağını düşünüyorum. Bir gün barış dilinin tüm Ortadoğu coğrafyasına hakim olacağına inanıyorum” dedi.

Ortadoğu ve barışın uzun süredir yan yana gelmediğini belirten Şişli Belediye Başkanı H. Hayri İnönü, “Bizler de Şişli Belediyesi olarak kendi ölçülerimizde Ortadoğu’daki sorunlardan payımızı alıyor; bu sorunların çözümü için daima demokratik yöntemlerle ilerliyoruz.

Göç İdaresi’ne göre bugün Şişli’de yaklaşık 16 bin mülteci var. Mültecilerin de belediyecilik hizmetlerimizden eşit olarak faydalanması için çalışmalar yapıyoruz. Bunlar arasındaki en önemli şey Mülteci Meclisi oldu, bu proje ile mültecilerin kendileri ile ilgili kararlara katılmalarını sağladık. Partimizin politikaları doğrultusunda katılımcı demokrasi anlayışını geliştiriyor; kimsenin ayrımcılığa uğramadığı bir Şişli ve Türkiye için çalışıyoruz” dedi.

“Ortak akıl egemen kılınmalı”

Ortadoğu’da yaşanan sorunların nedenlerinden bahseden Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ise şunları söyledi: “Bugün Ortadoğu ülkelerinin yaşadığı sorunların 7 ana kaynağı var. Bu sorunları şu şekilde sıralamak mümkün: Bölge halkının eğitim yetersizliği, dinin çarpıtılarak teröre ve radikalizme alet edilmesi, kadınların ve gençlerin siyasi, sosyal ve ekonomik yaşama katılımda yaşadıkları sorunlar, etnik köken ve mezhep üzerinden siyaset yapılması, bölge ve ülke gelirlerinin önemli ölçüde petrol ve doğalgaza dayanması, toplumdaki değişim özleminin meşru bir talep olarak dikkate alınmaması ve bölgenin tüketen toplum yapısının üreten toplum yapısına çevrilememesi. Kısa ve uzun vadeli adımlarla bu 7 sorunun çözümü için tüm bölge ülkelerinin birlikte çalışması, bir araya gelip ortak aklı egemen kılması gerekiyor.”

İyi Parti Genel İdare Kurulu Üyesi Nuri Okutan, bölgede huzur ve güven ortamı oluşması gerektiğine vurgu yaparken; Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu ise Türkiye’nin bölgenin sorunlarının çözülmesinde önemli bir potansiyele sahip olduğunu ifade etti.

Halkların Demokratik Partisi Sözcüsü Ayhan Bilgen, “Coğrafya kaderinizse, bu kaderi nereden değiştirebileceğinize bakmanız gerekir. Eğer kendinizi düzeltmeye çalışmaya çalışmazsanız tarih de coğrafya da size yük olmaya başlar. Ortadoğu’nun dertlerinin çaresi kendi birikiminde var. Bu birikimi evrensel değerlerle buluşturursak çözüme yaklaşırız” ifadelerini kullandı.

Konferans 3 gün devam edecek

Ortadoğu’da yaşanan sorunları kapsayıcı bir şekilde ele alma hedefiyle düzenlenen konferans 3 gün boyunca alanlarında uzman pek çok konuşmacı ile devam edecek. Konferans, referandum sonrası dönemde Irak’ın geleceği, Suriye’den zorunlu göç, Suriye’nin geleceği, Arap Baharı sonrası Ortadoğu’da demokratikleşme, Tunus ve Mısır başlıkları ile düzenlenecek oturumların yanı sıra Türk dış politikası çalıştayına da ev sahipliği yapacak.

Editör: TE Bilisim