Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın öğrenim gördüğü İstanbul İmam Hatip Lisesi'nde Sanat Tarihi öğretmenliğini yapan Semra Acar, "Onun ileride hangi alanda olursa olsun çok iyi konumlara geleceğini düşünüyordum ama siyaseti hiç düşünmemiştim" dedi. Şu anda emekli olan Acar, yaptığı açıklamada, 1943'de Ankara'da doğduğunu ve babasının albay emeklisi olduğunu belirtti. İstanbul Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi bölümünü bitirdiğini ve ilk tayininin Eskişehir Atatürk Lisesi'ne çıktığını dile getiren Acar, ardından eş durumundan Fatih ilçesindeki Draman semtindeki imam hatip lisesine tayin olduğunu anlattı. Acar, 1970 yılında tayin olduğu imam hatip lisesi ile ilgili olarak, "İlk önceleri biraz yadırgadım. Çünkü başım açık ve modern görünümlü bir öğretmendim. Beni nasıl kabul edecekler, yadırgayacaklar mı? Gibi düşünceler vardı aklımda..." dedi. Okuldaki öğretmen arkadaşlarını ve öğrencilerini tanıdıkça çok sevdiğini ifade eden Acar, Draman'daki imam hatip lisenin adeta bir "aile ocağı" olduğunu söyledi. "LİDER DOĞULUR" Başbakan Erdoğan'ın 1971-1974 arasında öğretmenliğini yaptığını söyleyen Acar, "Liderlik sonradan kazanılan bir vasıf değil. Lider doğuluyor. Bu özellik hayat boyu insanı sürükleyip gidiyor. Recep Tayip Erdoğan bunun tek örneğidir" dedi. Erdoğan'ın okulun edebiyat ve münazara kollarının başkanlığının yanı sıra, sınıf başkanlığı yaptığını ve iyi bir sporcu olduğunu vurgulayan Acar, ancak her şeyden öte dürüst bir kişiliğe sahip olduğunu anlattı. Etkin, karizmatik, entelektüel ve üretken özelliklerinin Erdoğan'ı sınıfta ön plana çıkardığını dile getiren Acar, Erdoğan'ın derslerinde çok başarılı olduğunu ifade etti. Erdoğan'ın çok kitap okuduğunu ve bilgi birikiminin çok engin olduğunu söyleyen Acar, "Sınıfta çok sakin ve sessizdi. Genelde sınıfta arka sıraya otururdu. Çünkü onda insanları tartma gibi bir özellikte vardı. İyi bir dinleyiciydi ve iyi analizler yapardı. Allah bir çok lütufu kendisine bahsetmiş. Bütün liderlik özellikleri doğuştan" diye konuştu. İLK ARAYANLARDAN BİRİ ERDOĞAN OLDU Acar, "öğretmenlerine karşı çok saygılı" diye nitelediği Erdoğan'ın "sinirli olduğunun söylendiğini, ancak böyle bir yönünün bulunmadığını, sadece heyecanlı ve coşkulu olduğunu" kaydetti. Acar, Erdoğan'ın, bütün öğretmenlerine efendiliği ve dürüstlüğüyle kendisini kabul ettirdiğini de söyledi. Erdoğan'ın derslerinde çok başarılı olduğunu belirten Acar, öğrencisi Başbakan Erdoğan'a yönelik aklında kalanın onun güçlü kişiliğin olduğunu, bu özelliğinin de halen devam ettiğini anlattı. İki yıl önce tüm yoğunluğuna rağmen Erdoğan'ın öğretmenlerine yemek vererek gururlandırdığını kaydeden Acar, bunun bir "ahde vefa" olduğunu belirtti. Geçen yıl yaklaşık 18 saat süren bir ameliyat geçirdiğini aktaran Acar, "Çok fazla narkoz aldığım için iki gün yoğun bakımda kaldım. Yoğun bakımdan çıkar çıkmaz bir telefon geldi. Kızım, Başbakan Erdoğan'ın aradığını söyledi. Çok yorgun olmama rağmen konuştum. Geçmiş olsun dileklerini iletti. 'Sizi görmeye geleceğim' dedi. Ancak 'yoğun işlerin var gelme' dedim. Beni ilk arayanlardan biri Erdoğan oldu. Bu olay beni çok etkiledi. Halen de hatırladıkça duygulanırım" diye konuştu. Erdoğan'ın öğrenci yıllarında siyasi eğilimlerinin olmadığını düşündüğünü belirten Acar, "Onun, ileride hangi alanda olursa olsun çok iyi konumlara geleceğini düşünüyordum ama siyaseti hiç düşünmemiştim" dedi. "Başbakan Erdoğan'ı tahammül edemeyenlerin çok olduğunu" ifade eden Acar, "Birçok iftiralar ortaya atılıyor. Hani gerici olacaktık. Ilımlı İslam dediler. Laiklik karşıtlığı diye bir şey yok. Tüm bunlar Erdoğan'a muhalif olmak için yapılan söylentiler" diye konuştu. ÖĞRETMENİNDEN DAVOS DEĞERLENDİRMESİ "Başbakan Erdoğan'ın Davos'ta İsrail Cumhurbaşkanı Şimon Peres ile arasında yaşananlar hakkında ne düşünüyorsunuz" sorusuna Acar, "Ne güzel yaptı. Gurur duydum. 'İşte benim öğrencim Tayyip Erdoğan' dedim. 'One minute' dedi. Masaya vurdu. Bayıldım inanın. Ağladım, coşkuyla ağladım. Erdoğan, karizmasıyla, güçlü kişiliğiyle bilgi birikimiyle Türkiye'yi önemli yerlere getirdi. Dünyada önemli bir lider" karşılığını verdi. "DEMOKRATİK AÇILIM" ÇALIŞMALARI Acar, "Demokratik açılım" konusunda Başbakan Erdoğan'ın "çok büyük bir reform yaptığını ve cesaret gösterdiğini" söyledi. "Erdoğan'ın sadece halkların eşitliğini ve kardeşliğini istediğini" anlatan Acar, "Türkiye, maddi ve manevi olarak çok yoruldu. Artık bu sorunların çözülmesi gerekiyor" dedi. Semra Acar, "Erdoğan'ın İstanbul aşkının Türkiye, Türkiye aşkının ise dünya aşkına dönüştüğünü, çünkü kalbinin insan sevgisiyle dolu olduğunu" dile getirdi. Acar, şöyle konuştu: "Erdoğan, Türkiye'nin dünyada ekonomik olarak refah seviyesi artmış, eğitim ve sağlık alanında ilerlemiş müreffeh bir ülke olmasını istiyor. En önemlisi de analar ve çocuklar ağlamasın istiyor. O, Türkiye için bir şans. Öğretmeni olarak, Türkiye'ye, insanlığa yaptığı hizmetler ve ülkemizi güçlü kıldığı, söz sahibi yaptığı için teşekkür ederim. Durmak yok, yola devam sözünde olduğu gibi yolu açık, şansı bol olsun. Böyle liderler her zaman gelmez." Acar, son olarak "Erdoğan'ın Cumhurbaşkanı olacağını ve oraya çok yakışacağını" söyledi.
Editör: TE Bilisim