Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Marriott Marquis Otel'de ABD'de yaşayan Türk vatandaşları ile bir araya geldi.

Erdoğan, "Tabi bunun başını da ilk beşin (ABD, Çin, Rusya, İngiltere ve Fransa) çekmesi lazım. Çünkü, bu nasihati çekenler önce kendileri ilk adımı atacak ki dünya artık bu problemden kurtulsun" diye konuştu.

BAŞBAKAN OLARAK GÖĞSÜM KABARIYOR

Türk vatandaşlarının yurt dışında ekonomide, bilimde, sanat alanlarında görev aldıklarını memnuniyetle müşahede ettiğini dile getiren Başbakan Erdoğan, "Acaba burada da bir Türk var mı diye düşündüğüm zaman bir anda bir vatandaşımız karşıma çıkıyor. Demek ki bu millet hakikaten zaman zaman devlet önüne geçmediği halde o başka bir ülkeye giderek tırnaklarıyla kazıyarak ekmeğini kazama gayretine giriyor. O ülkelerin devlet başkanları, başbakanları, vatandaşlarımdan övgüyle söz ediyor. Ben Başbakan olarak bu övgüleri duyduğumda göğsüm kabarıyor. Biz her zaman şuna inandık; Türkiye'nin genç, dinamik bir nüfusu var. Zekiliğiyle, çalışkanlığıyla, dürüstlüğüyle kendisini her ortamda hissettiren bir milletiz. Eğer milletimizin önünü açabilirsek, gerekli alt yapıyı kurabilirsek, eğitimi verirsek bizim insanımız da imkansız şeyleri yapabilir duruma gelecektir" diye konuştu.

NASİHAT ÇEKEN ÜLKELERE NASİHAT ETTİ

ABD'deki temaslarına değinen Başbakan Erdoğan, BM Güvenlik Konseyi Toplantısı'nda çok hayati bir konuyu görüşüklerini belirterek, şöyle konuştu: "O da nedir? Nükleer silahların yayılmasını engellemeyi görüştük. Ve gündemimizde bu vardı. Dileğimiz dünyamızın bu nükleer silah tehditlerinden, yayılmasından kurtulmasıdır. Tabi bunun başını da ilk beşin (ABD, Çin, Rusya, İngiltere ve Fransa) çekmesi lazım. Çünkü, bu nasihati çekenler önce kendileri ilk adımı atacak ki dünya artık bu problemden kurtulsun. Bu nasihati çekme noktasında olanlar eğer bu adımı atmazlarsa, başkalarından bunu isteme hakkımız herhalde olmaz. Bunu bir şekilde başarmak gerekiyor.

Bakınız 'insan uyur ama ölüm uyumaz.' Bunu böyle bilmemiz lazım. Öyleyse bu nükleer silahların tehdidinden bir defa kurtulmamız gerekiyor. Ne zaman, ölümün kimi, nerede, nasıl bulacağı belli olmaz ve nükleer silahlarla insanlar sürekli bir tehdidin altında yaşamamalı. Eğer küresel barış istiyorsak, bunu da bu şekilde sağlamalıyız. Sadece bol bol paraları harcamış olursunuz ama hiç bir zaman o silahı kazandım diye de ülkenize, halkınıza ne huzur ne mutluluk getiremezsiniz."

Editör: TE Bilisim