Baykal, yaptığı yazılı açıklamada, dün kendi sosyal medya hesabından  yaptığı paylaşımdan dolayı çok üzgün olduğunu belirtti.    Her türlü düşünce ve inanç özgürlüğüne saygılı olduğunu aktaran  Baykal, hiçbir zaman bu kadar güzel insanların önce evlerine gidip, birlikte  fotoğraf çektirip sonra da onları rencide edebilecek zihniyete sahip olmadığını  dile getirdi. Baykal, açıklamasında şunları kaydetti:    ÖZÜR DİLEMEYE GİTTİM    "Yapılan yorumlardan sonra, paylaşımımı kendim için kayda alıp sildim  ve ardından defalarca okudum. Okuduklarım beni bile ürküttü. Aklımın ucundan bile  geçmeyen ancak seçtiğim kelimelerin yanlışlığından dolayı maksadını fazlasıyla  aşan ifadeden büyük pişmanlık duydum. Şu konuda emin olun ki, benim en büyük  hatam, bu kadar yanlış yoruma açık bir metni paylaşmak oldu. Tarihi konak ve  içinde gördüklerim beni çok etkiledi, heyecanlandırdı. Bu tarihi görünce ve hatta  içimde hissedince, bu duygumu sizlere anlatma ihtiyacı duydum. Heyecanla, hızlıca  yazdığım ve ikinci kez okumadan paylaştığım fikrimin ne anlamlara gelebileceğini  fark etmek hala kanımı donduruyor ve beni derinden yaralıyor. Birlik ve  beraberliğe, barışa ve huzura fazlasıyla ihtiyacımız olan ülkemizde, bir sanatçı  olarak en başta benim böyle yanlış bir tutum takınmam mümkün olamaz. bugün bu  insanlardan özür dilemeye gittim. Onlar her zamanki yüce gönüllülükleri ile beni  bağırlarına bastılar. Bu vesile ile onlardan bir kez de sizlerin önünde özür  dilemek istiyorum. Bizleri birleştirebilecek tek şey sevgi. Yüreklerimizin sevgi  ile bir atması dileğimle." 

  MELEK BAYKAL NE DEMİŞTİ?

Melek Baykal,  Hayri İnal Konağı'nı ziyaretinin ardından çektirdiği fotoğrafı paylaşmış ve şu yorumlarda bulunmuştu:    "Konağın duvarında konağın gerçek sahipleri Hayri İnal ve ailesinin resimlerini gördüm… Gözlerime inanamadım en az 100 sene önce çekilen resimlerdeki hanımefendiler son derece medeni bir tavır ve kılık kıyafetleriyle bana gülümsüyorlarlı…   Çok mutlu olmuştum. Sonra kafamı sola çevirdim gördüğüm manzara 150 sene sonra geldiğimiz noktaydı… Yani konağın yeni sahipleri Yozgat belediyesi ve çalışanları… yeni sahipleriyle aralarına girip resim çektirdim. Yüzümdeki ifadeden ne kadar mutlu olmuşum anlarsınız zaten… Konağı terk ederken aklımda tek bir şey kaldı konağın gerçek sahiplerinin medeni halleri. Sonra karmakarışık duygularla oradan uzaklaştım. Ve kendi kendime sordum. Biz ne zaman ve neden bu kadar geriye gittik diye. Cevabını bulamadım."



Editör: TE Bilisim