‘Dünya Kız Çocukları Günü’ kız çocuklarına karşı ayrımcılığın önlenmesi amacıyla her yıl 11 Ekim’de kutlanıyor. Bu kapsamda Aydın Doğan Vakfı da İstanbul Hilton Hotel’de dün Birleşmiş Milletler (BM), BM Çocuklara Yardım Fonu (UNICEF), BM Kadın Birimi (UN WOMEN) ve BM Nüfus Fonu (UNFPA) ile ‘Güçlü Kızlar, Güçlü Yarınlar’ temasıyla’ Dünya Kız Çocukları Günü Konferansı’ düzenledi.


142 BİN ÇOK ANNE


■ UNICEF’in raporuna göre dünyada 7 saniyede bir kız çocuğu evlendiriliyor.

■ Türkiye’de nüfusun yüzde 29’u kız çocuklarından oluşuyor.

■ Son 6 yılda evlenmek zorunda bırakılan kız çocuğu sayısı 232 bin.

■ Son 6 yılda 142 bin çocuk anne oldu.

■ İlköğretim çağında olup okula gitmeyen kız çocuklarının sayısı, erkeklerden 600 bin fazla.


'TEKNOLOJİ EŞİTLİĞİ SAĞLAR'


‘DAHA FAZLA BÜTÇE AYRILMALI’


Konferansın açılış konuşmasını yapan Aydın Doğan Vakfı Başkanı Hanzade Doğan Boyner, “Dünyada kız çocuklarının eğitim projelerine aktarılan kaynak 13 milyar dolar. Daha fazla bütçe ayırsaydık ve bugün daha fazla kadın devlet başkanı, şirket yöneticisi ile akademisyen olsaydı sorunları daha kolay çözebilirdik. Eğer dünyayı kurtarmak istiyorsanız kız çocuklarının eğitimine yatırım yapın” dedi.


 ‘KADIN GİRİŞİMCİLERE DESTEK’


Türkiye’de her 5 mühendisten sadece birinin kadın olduğunu ifade eden Hanzade Doğan Boyner, şunları söyledi: “Oysa teknolojinin gücüyle cinsiyet eşitliğini daha kısa sürede sağlayabiliriz. Bu yıl, kurucusu olduğum e-ticaret platformu Hepsiburada olarak Kadın Girişimcilere Teknoloji Gücü programını başlattık. Program sayesinde bize gelen kadın girişimci oranı yüzde 30’a çıktı.”

‘50 BİN KIZA BURS VERDİK’


Aydın Doğan Vakfı’nın cinsiyet eşitliğine katkıda bulunmak için 15 yıldır çeşitli projeler yürüttüğünü söyleyen Hanzade Doğan Boyner, “Bu sürede ‘Baba Beni Okula Gönder’ kampanyası ile 35 kız yurdu kurduk. 50 bin kıza burs imkanı sağladık. İki yıl önce yeni bir burs programı başlatıldı. Yurtlarımızda kalan ve diğer liselerden mühendislik ve hukuk eğitim almak isteyen öğrencilere burs veriyoruz” dedi.
 

MÜLTECİ ÇOCUKLAR İÇİN


Lübnan Alternatif Öğrenme Girişimi Kurucusu Nayla Fahed, konuşmasında mülteci krizinin ardından Lübnan’da alternatif eğitim yöntemlerini daha fazla kullanmak gerektiğine işaret etti. Fahed, “Suriyeli çocukların yarısından fazlası okula gidemiyor. Biz teknoloji sayesinde onları eğitime dahil ediyoruz. Kurduğumuz dijital platform ile özellikle kız çocuklarına ulaşmaya çalışıyoruz” dedi.


'BİLİME İNANMALIYIZ'


Bilimin önemine vurgu yapan Uluslararası Güven Kraliyet Bilim Akademisi (RASIT) Başkanı ve eski Irak Kralı Birinci Faysal’ın torunu Prenses Nisreen El-Hashemite şunları söyledi: “Gelecekte çok farklı zorluklarla karşılaşacağız. Bu zorlukların hepsini bilimle aşabiliriz. Hükümetler öğretmen eksikliğine değinmekle kalmamalı, bilim öğretmenlerinin sayısını ve kalitesini artırmalı.”


'ENGELLERİ KALDIRMALIYIZ


UNICEF Türkiye Temsilci Yardımcısı Nona Zicherman ise “Gerçek toplumsal cinsiyet eşitliğine hiçbir ortamda, bir gün veya bir yılda erişilemez. Buna erişmenin kanıtlanmış tek bir ya da sihirli yolu yoktur. Bunu ancak her seviyede birlikte çalışarak kızların ve genç kadınların gerçek potansiyellerine ulaşmalarına engel olan sosyal normları ve uygulamaları değiştirerek yapabiliriz” dedi.


ŞİDDETE KARŞI SAVUNMA


Hindistan’da kızları şiddete karşı eğitmeyi ve güçlendirmeyi amaçlayan girişim Sayfty’nin kurucusu Shruti Kapoor da konferansa konuşmacı olarak katıldı. Kapoor, şunları söyledi: “Çocuğa bir yabancı veya aile bireyi tarafından düzgün olmayan davranışa maruz kalması halinde bunu güvenilir kişilere anlatmasını öğretiyoruz. Bunun için atölye çalışmaları yapıyor, temel savunma taktiklerini öğretiyoruz.”


'GELECEĞİMİZ ÇOCUKLARA BAĞLI'


Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu Türkiye Temsilcisi Karl Kulessa da “Bir kız çocuğu 10 yaşına ulaştığında geleceği ile ilgili kararları almaya başlayabilir. Böylece hem kendisi hem çevresindekiler hem de toplum bundan fayda sağlar. 15 yıl sonra dünyanın nasıl bir yer olacağını, bir kız çocuğunun potansiyeline ulaşabilmesi için gösterdiğimiz çaba belirler” şeklinde konuştu.


HARVARD'A UZANAN BAŞARI


Harvard Üniversitesi’ne bağlı Genç Akademi Üyesi Canan Dağdeviren ise fizik okumaya karar verdiğinde annesi dışında kimsenin kendisini desteklemediğini belirtti. Dağdeviren, “Geçen yıl en iyi mühendislik okullarından birinden profesörlük teklifi aldım. Şimdi, Anadolu’daki üniversitelere gidip öğrencilerle başarımı paylaşıyorum. Benden çok daha iyi gençlerin yetişmesine katkı sağlamak istiyorum” dedi.

Editör: TE Bilisim