Soğuk kış günleri geldi çattı. Daha karanlık ve soğuk bir dönem de kapıda. Yazın aydınlık ve ılık günleri geride kalırken fiziksel ve sosyal şartlar insanların depresif hissetmesine neden olabiliyor. Liv Hospital Klinik Psikoloğu Beril Yardımcı kış depresyonundan korunmanın 10 altın kuralını açıkladı.
Odanıza gün doğsun
Kış depresyonunun belirtilerinden biri de sabahları uyanmada yaşanan zorluk. Kişi yeterinde uyumuş olsa bile yataktan kalkmak istemez. Yatak odasında zaman ayarlı aydınlatma sistemi kurmak ve alarmınız çalmadan yarım saat önce suni de olsa yatağınızda gün doğumunu hissetmek uyanmanızı kolaylaştırır.
Hayatınıza ışık sokun
Hava serin ve karanlık diye güneş ışığından asla vazgeçmeyin! Özellikle gündüzleri bulutlu bile olsa dışarı çıkın ve güneş ışığı görün. Güneş ışığı doğal olarak beynin duygusal merkezini uyarır ve insanın kendisini iyi hissetmesini sağlar. Erken kalkın, perdeleri açın ve dışarı çıkın.
Hareket edin
Soğuk hava terlememek için bir bahane değildir. Spor merkezinde, evde veya hatta tercihen dışarıda kalbiniz 140'ın üzerinde çarpsın! Sadece kiloyu korumak ve sağlıklı kalmak için değil, günlük hayatın stresinden uzaklaşmak için de spora mutlaka vakit ayırın. İyi bir egzersizin etkisi saatlerce sürer. Gün içinde daha fazla enerjik olursunuz, metabolizmanız hızlanır ve kişiyi iyi hissettiren hormonlar salgılanır. Düzenli egzersiz kış uykusuna çekilmeye meyilli bedene de yaşadığını hissettirir.
Şeker tüketimine dikkat
Mutluluk, zindelik ve canlılık hissi veren seretonin hormonunun seviyesi düştüğünde, karbonhidratlı ve şekerli gıdaları tüketme isteği artar. Kışın özellikle de tatlı yeme eğilimi artar. Şekerli ve beyaz unlu gıdalara bağımlılık fizyolojik bir gerçektir. Bunlar bedende uyuşturucu gibi biyokimyasal sistemleri etkiler. Dolayısıyla ne yediğiniz nasıl hissettiğinizi ciddi ölçüde etkiler.
Sosyal hayatı es geçmeyin
Arkadaşların, ailenin, iş arkadaşlarının, komşuların önemini azımsamayın. Her şeyi boş vermek istediğinizde kim size el uzatır? Sizi destekleyecek insanları aklınızda tutun, ihtiyaç duyduğunuzda sizi cesaretlendirmelerine izin verin. Bazen bir telefon, kahve sohbeti veya e-mail size canlandırır.
Kışa heyecan katın
Bir şeyi yaşamayı beklemek insanı motive eder. Kış, havaların ısınmasını beklemek için çok uzundur. Size heyecan verecek bir hafta sonu gezisi, gece planı veya spor planları kışınıza renk katacaktır. Kayak, kızak, kar yürüyüşü, buz pateni gibi faaliyetleri heyecanla bekleyebilirsiniz.
Gevşeyin
Meşgulsünüz. İş, ders, aile, arkadaşlar, randevular, buluşmalar meşgul olmaktan hoşlansanız dahi herkesin sakin kalmaya ihtiyacı vardır. Bazı sorumluluklara veya davetlere 'Hayır' demekten kaçınmayın ve birkaç dakika hiçbir şey yapmadan geçirin. Bu zamanda dikkatinizi içe döndürüp ruhsal olarak sakinleşmeye, bedensel olarak gevşemeye ayırın. Kendinize yardımcı olacak gevşeme egzersizlerini gündeme alın.
Uyku süresine dikkat
İnsanlar soğuk havalarda doğal olarak daha çok uyur. Bu fizyolojik bir ihtiyaçtır ve buna saygı göstermek gerekir. Zamanı iyi kullanarak ve disiplinli olarak, geceleri 7-8 saat uyumayı hedefleyin. Yatma ve kalkma saatini belli bir düzene oturtmak, hayata ritmini verir ve enerji seviyesini artırır. İhtiyacınız olan düzeni bulun. Özellikle de hafta sonları çok fazla uyumamaya özen gösterin, bu bazen insanı daha yorgun düşürebilir.
Mevsimi kabul edin
Mevsimlerin değişimi doğal bir akıştır. Bu değişimi yargılamak yerine izlemek ve detaylarını görmek insanın daha olumlu bir ruh hali içinde kalmasını sağlar. Kış kendine özgü deneyimleri beraberinde getirir. Değişen doğasından, artan tiyatro sayısına, sebzelerinden televizyondaki programlara keyif aldığınız şeyleri fark edin. Kot giymek ve salep içmek ağustosta pek yapmadığımız şeylerdir.
Profesyonel destek alın
İsteksizlik-mutsuzluk, değersizlik–suçluluk hisleri, uyku bozukluğu–aşırı uyku hali, enerji azalması–yorgunluk, iştah değişikliği, sinirlilik, endişe-kaygı, konsantrasyon bozuklukları. Sıralanan bu belirtilerden üç ya da daha fazlası sizin için 2 haftayı aşkın bir süredir geçerli ise profesyonel destek almaktan çekinmeyin:
Editör: TE Bilisim