"Vallahi dosya sormayacağım"

CHP İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Kemal Kılıçdaroğlu, Söz Sende Seçim Özel'de Balçiçek Pamir'in sorularını yanıtladı.

Topbaş'a yaptığı düello çağrısını yineleyen Kılıçdaroğlu, "Keşke canlı yayında karşılaşsak. Diyor ki, 'Müfettiş dosya soracak.' Söz veriyorum, vallahi dosya sormayacağım. İstanbul vizyonunu konuşalım." dedi. Kılıçdaroğlu şunları kaydetti:

ADAYLARIN ÜSLUPLARI

Benim üslubumda bir değişiklik olmadı. Hatta bir iki televizyon kanalında 'Kadir Bey'i nasıl buluyorsunuz?' diye sordular, Bir İstanbul çelebisi olarak tanımladım. Hiçbir zaman Kadir Bey için de, diğer adaylar için de ağır sözler söylemedim. Ama Kadir Bey benim söylediklerimi yanlış anlamış. Örneğin demişim ki, 'Gelirsem Kadir Bey'i kovavağım.' Ben öyle bir şey söylemedim. Bu projelerime olmaz diyor, Kadir Bey bana oy verirse onları gerçekleştireceğim diyorum. Çünkü kendime güveniyorum, 10 milyar dolar paraya güveniyorum.

KILIÇDAROĞLU, TEKİN VE ÜNLÜ

Üçümüzün(Gürsel Tekin, Alper Ünlü) beraber çıkması Kadir Bey'i rahatsız etmiş. Kadir Bey dünyadaki örnekleri incelerse, metropolleri yönetecekler ekip olarak çıkar. Demek ki Kadir Bey bunun farkında değil.

İSTANBUL'U BİLİYORUM

Ben İstanbul'da 12 yıl yaşadım. İstanbul'un her tarafını bilmiyorum doğrudur. İstanbul'da yaşayan kim İstanbul'un her sokağını biliyorum diyebilir? İstanbul'un ulaşım sorunu var, deprem sorunu var, yoksulluk sorunu var, kültür sorunu var...Şimdi ben diyelim ki bürokrat olarak görev yaptım ama yine de İstanbul'la ilgiliydim. İstanbul'un nüfusunun yüzde 70'i sigortalı. Maliye Bakanlığı'nda çalışırken verginin zaten yüzde 50'si buradan toplanıyor. İstanbul dünya ölçeğinde bir metropol. Tanımak ayrı bir şey, sorunları çözmek ayrı bir şey. İstanbul'u biliyorum. Ondan da önemlisi İstanbul'un sorunlarını biliyorum.

MÜFETTİŞ DEĞİL, HESAP UZMANIYIM

Hayatım da hiç müfettişlik yapmadım. Öyle bir görevde de bulunmadım. Hesap uzmanıyım. Müfettişlik ayrı bir şey. Hesap uzmanıyım, paranın hesabını, öncelikleri iyi belirleyen biriyim. Türkiye bütçesinden sonraki en büyük bütçeyi 6 yıl yönettim. İstanbul'un bütçesi daha mütevazi bir bütçe.

SSK DÖNEMİ

SSK'nın benim dönemimde zarar ettiğini söyleyenler hayatın gerçeklerini bilmiyorlar. SSK'da ilk finans açığı 1976'da çıktı. O zaman ben görevde değildim. Sosyal güvenlikte kar zarar mantığı olmaz. 7 tane sigorta dalı var. Finans açığı emeklilik dalında çıkıyor, 76 yılında. Emeklilik yaşını düşürürseniz açık çıkmaz mı?

Sosyal güvenlikte ana belirleyici parlamentodur. Yasaları o yapar. SSK döneminde en büyük tasarruf benim dönemimde yapılmıştır.

SAYDIMLIK YOKSA YOLSUZLUK VARDIR

Sayın Topbaş diyor ki Aranızda ciddi kulvar farklılıkları var. Nedir bunlar? Doğru ben de katılıyorum. Eğer siz Anakent belediyesini saydam yapmıyorsanız, yani siz belediyenin bütçesini, 23 büyük şirketin bilançolarından hesap vermiyorsanız, o zaman siz İstanbul halkını küçümsüyorsunuz, demektir. İstanbul'da yaşayanlar vergi veriyor, peki niçin belediyeden bilgi alamıyoruz? Bir yönetim şeffaf değilse orada yolsuzluk var demektir. Ben söz verdim. İstanbul'un bütün hesapları, ihaleyi kim kaça aldı...ilk üç ay içinde bunların hepsi bilinecek.

YOKSULLUK TEŞHİR EDİLEMEZ

Yoksul aileler var, açlık sınırında olanlar var. Bunlara hükümet kömür dağıtıyor. Kalitesiz kömür de İstanbul'un havasını kirletiyor. Biz o parayla doğalgazın belli bölümünü bedava verelim diyoruz. Yoksulluk teşhir edilemez. Yapılması gereken ailenin banka hesabına para yatırılır, o parayı nasıl değerlendirileceğine aile kendi karar verir.. Bu işin felsefesi aile sigortasıdır. Sadece bizim ülkemizde yoksullar teshir ediliyor.

METRO

5 yıl içinde 80 km metroyu belediyenin olanaklarıyla yapacağız. Bu mümkün..Bu işi yapan çok sayıdaki iş adamına sorarsanız bunun mümkün olduğunu söyler. Yap işlet devret modeliyle de 8 yılda 400 km yapmanız da mümkün. Bizim öyle bir olanağımız olmadığı için 5 yılda 80 km, belediyenin olanaklarıyla yapacağız. 

İstanbul'daki metro düz bir hat. Yani bir yerden inip başka bir durağa, örneğin Taksim'den ineceksiniz, Ok Meydanı'na başka bir hat yok. Tek bir hat olarak geliyor, Atatürk Sanayi Sitesi'nde bitiyor. Metroyla geliyorsunuz, bir yerde iniyorsunuz, bir süre bekliyorsunuz yeni bir metroya biniyorsunuz, aynı hat üzerinden bir yere kadar yine geliyorsunuz...Tekrar iniyorsunuz bir süre yine bekliyorsunuz, tekrar geliyorsunuz...Dünyanın hangi kentinde böyle bir metro anlayışı var? Bedeli ne bunun biliyor musunuz? 30 milyon dolar! İlk kez de burada açıklıyorum. Sinyalizasyon sisteminin farklılığından kaynaklandığı için. Yani aynı hattan son durağa kadar gitmeniz için sinyalizasyon sisteminizin aynı olması lazım. Aynı olması için 2 milyon dolar da para lazım bunun için.

TOPBAŞ HİZMET İÇİN GELMEDİ

Sayın Topbaş'ın İstanbullular'a hizmet etmek için geldiğini düşünmüyorum. Belli çevrelere rant dağıtmak için geldi. Örnek mi, işte Eyüp'teki yeşil alan. Onların içinde Topbaş'ın dünürü yok mu, Erdoğan'ın oğlunun ortağı yok mu? Yeşil alanı nasıl ticari alana dönüştürürler!

BAZI PROJELER

Haydarpaşa Limanı'nı taşıyıp oarada Selimiye siluetini bozmadan, yerin altına da inerek uluslararası kongre merkezi yapacağız. Beykoz cam el sanatları konusunda dünya markası olacak. Haliç kesinlikle bir kültür alanına dönüşecek. Bizim müzelerimiz çok az. Niçin özel sektörle çalışarak bunu dünyaya kazandırmıyoruz? Kendi içinde barışık bir kent yaratmak istiyorsak yoksulluğu tarihe gömeceğiz.

Editör: TE Bilisim