Kadıoğlu: Hz.Mevlana gibi yaşayabilmeyi diliyorum
Hz.Mevlana’nın 737.nci Vuslat yıldönümünü anma programında konuşan Belediye Başkanı Necmi Kadıoğlu, “Birilerine kızsanız dahi, kin duysanız dahi ne olur, sevgiden-adaletten taviz vermeyin” dedi.
Esenyurt Belediyesi tarafından Kültür Merkezi’nde düzenlenen Hz.Mevlana’nın Vuslat Yıldönümünü anma programı vatandaşlardan büyük ilgi gördü. Murat Necipoğlu yönetimindeki Tasavvuf Musiki ekibi ve semazen gösterisi ve Esenyurt belediyesi tiyatro ekibinin hazırlayıp sunduğu Mevlana oyunu, salonda bulunan iki bin davetli tarafından ayakta alkışlandı. Anma programına evsahipliği yapan Esenyurt Belediye Başkanı Necmi Kadıoğlu, Esenyurt’lu başta olmak üzere, tüm halkın sevgiyle yoğrulmuş Hz.Mevlana gibi yaşamaları dileklerinde bulundu.
Programın konuşmacı konuğu Prof.Dr. İskender Pala’nın Aşk deyince Mevlana’dan ne anlıyorsunuz?” sorusuyla başladığı konuşmasında, Hz.Mevlana’yı uzun uzun anlatırken, “Hz.Mevlana ne bir şair, ne bir ozandır. O bir mürşittir. O’nun mürşit olduğunu anlatmak gerektiğine inanıyorum. Hz.Mevlana diyor ki, ben kendimden vazgeçtim ve bu gece benim Şeb-i Arus gecemdir” dediğine dikkat çekti.
Kadıoğlu: Değerlerimizi yeterince tanımıyoruz
“Ben zaten Mevlana’yı çok severdim” diyen Başkan Kadıoğlu gecede yaptığı konuşmasında, “Her sene bu etkinliklerle biraz daha fazla sevgim artıyor. Ama bir türlü Mevlana gibi ölmeden ölmeyi beceremiyoruz. İnşallah biraz daha çalışmamız lazım. Aslında hocamızın anlattıklarının yanında Mevlana’nın bize bıraktığı çok büyük kültür mirası da vardır. Dünya ülkelerindeki Müslümanlar Mevlana’yı çok iyi tanıyor. Çünkü, araştırmışlar, okumuşlar ve Mevlana kültürünü tatbik etmeye çalışıyorlar. Fakat bizler, ülke olarak Türkiye Müslümanları olarak çok şanslı olmamıza rağmen, kendi yanı başımızdaki değerleri maalesef yeterince anlayamıyoruz, okumuyoruz. Hocamızın tavsiye ettiği bir Mesnevimiz var. Ama araştırmıyoruz, merak edip okumuyoruz. Ve, diyorum ki, iyi ki Mevlana’mız var. Başka bir ülkede yok.
Başka millette olmayan Yunusumuz var. Başka bir coğrafyada olmayan Hacı Bektaş-i Velimiz var. Bizi Selçuklu yapan, bizi Osmanlı yapan ve bizi Türkiye Cumhuriyet’i yapan, bu coğrafyada yaşayan etnik kökenli çok farklı insanların yoğrularak devletlerimizi ayakta tutan ve dünyaya adalet dağıtan kaynaklarımız olmuştur. O büyük Padişahların hepsi bunlardan ilham almışlardır. Hepsi bunları okumuş ve onların yolundan gitmişlerdir.
Tabi ki, bizim inancımız Kur’an-ı kerimdir. Onu yaşamış ve onunla ölmüşlerdir. Ve, Anadolu insanımızı başıboş bırakmamışlardır. Birlik beraberlik hamurunu çok iyi yoğurmuşlardır. Onlar, devletleri ayakta tutmuşlardır. Şimdi ise, değerlerimize sahip çıkamamışız. Çocuklarımız neslini, kültürünü, Kur’an-ını tanıyamamış ve başka sevgililer bulmuşuz kendimize. Ama, sizler buraya Mevlana sevgisiyle geldiniz. Bu zemin hak zeminidir ve Allah’a giden hak yoludur.
Birilerine kızsanız dahi, kin duysanız dahi ne olur, sevgiden-adaletten taviz vermeyin” diyerek, Mevlana gibi yaşayabilme dileklerini sözlerine ekledi.
