Prof. Dr. Galip Akın, 2000'li yıllara gelindikçe ömür uzunluğunun giderek arttığını, örneğin Japonya'da ortalama ömrün 82-83 yıla ulaştığını bildirdi. Prof. Dr. Akın, şöyle devam etti: ''Çevresel koşulları ne kadar olumlu hale getirebilirsek, genetik yapısı, yani maksimum ömür potansiyeli gereği her insan ortalama 120 yıl yaşayabilir. Bütün çaba, insanın sosyoekonomik düzeyini, yaşam koşullarını uygun hale getirmeye çalışmak olmalıdır.''

 İNSAN GENOM PROJESİ

 Genetik yapıyı kısa sürede değiştirmenin mümkün olmadığını belirten Prof. Dr. Akın, şunları kaydetti: ''Ancak bugünkü teknolojiyle insanın genetik yapısı değiştirilebilir. Çünkü 2003 Mart ayı sonunda çözümlenen insan genom projesi gereği, insanda ne kadar gen var, her genin kromozom üzerindeki yeri, dolayısıyla her birinin görevi, birbirlerine göre oransal uzaklıkları tespit edilebilmiştir.''

Akın, ABD başta olmak üzere 17 ülkenin yaptığı bu projenin bittiği gün, 350 kalıtsal hastalığın ya tedavisi ya aşısı ya da teşhis yönteminin belirlenebileceğini ifade etti. İçilebilir temiz suların üçte ikisinin kirlenmiş olduğunu bildiren Prof. Dr. Galip Akın, ''Her gün bu kirlenmiş suyu içen insanın sağlıklı kalmasını beklemek bir hayal olur. Önce çevrenin temiz tutulması ve doğanın korunması gereklidir'' dedi.

SAĞLIKLI VE DİNÇ KALMANIN YOLLARI

Sağlıklı ve dinç kalmak için önerilerde bulunan Prof. Dr. Akın şöyle devam etti: ''Yeterli ve dengeli beslenmenin ilk koşulu hijyen ve besinlerin tazeliğidir. Çalışma şeklimize, yaşımıza ve aktivite düzeyine bağlı olarak diyet şarttır. Sağlığın korunmasında ruhsal sağlık son derece önemlidir. İnsana yalnızlık kadar zarar verebilen başka bir durum yoktur. Sağlıklı uzun bir ömür sürebilmek insanın yapacağı çabalara bağlıdır. Sadece nefes alıp vermek yaşamak değildir. Aldığımız her nefesin anlamını, değerini ve önemini bilerek ona göre hareket etmeliyiz.''

Editör: TE Bilisim