Dsp.Zeytinburnu Belediye Başkan Adayı Hasan Yılmaz ile Hasbihal
Halk Arasındaki nam-ı diğer Bizim HASAN ,
Yıllardır Zeytinburnu’nun siyasi arenasının içindeyim. Hasan Yılmaz ‘ın başkanlık yaptığı 1989-1994 yıllarında Huzurevinin tam karşısında deri ürünleri üretim ve ihracatı yapardım ki halende yapıyorum.
Seçim sathı mailine girdiğimiz güden beri ilçemiz de başkan adayı olan birçok aday ile görüşüp kendileri hakkındaki görüşlerimi köşeme taşıdım. Bu kez de dürüst ve temiz kişiliği ile bildiğim Hasan Yılmaz(DEDE) ile hasbihal ettim.Başkan öyle şeyler söyledi ki şaşmamak mümkün değil.
Kazlı Çeşme yıkılırken benim imzam vardı.Dericilerin başkanı bu imzayı atmamam için bana tam 50 milyar teklif etti.Bugünkü para ile bu 18 milyon dolar demekti.Ben ilçenin geleceği için para pulla ilgim olmaz dedim ve elimin tersi ile bu teklifi red ettim.Eğer ben mal mülk para pul karşılığında kişiliğimi satsaydım bugün iki bin tane dairem rahat olurdu.Oysa benim bir tane oturduğum yer birde yazlığım var başka da hiç bir dairem yok diyerek çalıp çırpmadığını vurguladı.
Kazlı Çeşme ile ilgili hiç kimsede bana neden imzalamadın diye tepki koyamazdı.Üstüne üstülük bir de çıkar ben SHP den seçilmiş bir sosyal demokrat bir başkanım işçi kardeşlerimin işsiz kalmasını istemediğim için imzalamıyorum der bir iki gazeteye de ilan vererek iki üç lira masraf ederdim öteki parayı cebime atarak başkaları gibi bugün trilyonluk reklam bütçesi yapardım.Ve elli tane yerde de hissem olurdu. Bunu yapmadım diye de hiçbir pişmanlık duymadım.Bugün başkaları tanesi 10 dolardan aşağı olmayan onca afiş yapıp tüm elektrik direklerine asarken benim el ilanımı oğlum parası ile bastırdı.Karviziti ben yaptım afişler içinde borcumuz var diyerek durumunu özetledi eski başkan.
Bizim Hasan Diyor ki CHP de CHP li kalmadı
Daha düne kadar CHP ilçe yöneticiliği yapan bir çok insanla konuştum hepsinin ortak söylediği söz şu oldu.Adil Emecan öye bir yapı kurdu ki Zeytinburnu ilçe örgütünde tek bir gerçek kemikli CHP’li bırakmadı.Bu sözü tek bir kişiden de değil onlarca CHP li den duymak mümkün.Hasan Yılmaz hoş sohbet bir insan bence.Sosyal demokratlar oylarını Hasan Yılmaz’a verirlerse davaları adına hayırlı bir iş yapmış olurlar sanırım.
Hasan Yılmaz’ın başkan olduğu dönemleri çok iyi ve net bir şekilde hatırlıyorum.Halk başkanın yönetim tarzından gayet memnundu.Hatırlıyorum da halende halkın geneli Hasan Yılmaz’ın ilkeli ve dengeli bir başkanlık ve şu an da adaylık yaptığını söylüyorlar..
Bundan iki hafta önce Hasan Yılmaz Pazar pazarında pazarcı esnafı ve halka konuşurken birçok pazarcı esnafının eski başkanlarına saygı ile hitap ettiklerini görünce insan sarrafı olan pazarcı esnafı kolay kolay yanılmaz diyerek Şu an ki DSP belediye başkan adayı Hasan Yılmaz ile hasbi hal ederek daha yakından tanımak istedim.
Hakkım olmayan kursağımda kalır
Hasan Yılmaz adaylığı açıklandığı zaman yaptığı bir konuşmasında kısa bir paragraf aldım yazıma hep beraber bir göz atalım.
“Zeytinburnu halkı beni iyi bilir. Vaktiyle elimdeki imkânları kendim için kullansaydım şimdi bütçem farklı olurdu. Ben belli bir terbiyeyle yetiştim. Hakkım olmayan şey kursağımda kalır. Ben doğmamış bebeğin hakkına asla göz dikmedim. Aramızda başka başkanlık yapmış adaylar da var ama her şey ortada. Kendimden emin, alnım açık, başım dik olarak huzurunuzdayım. Sağ olsun Perihan Hanımın ve il başkanımızın istekleriyle aday oldum. İyi bir yurtseverim, ülkemi seviyorum. Halkımı seviyorum,Zeytinburnu'nu seviyorum. Onun için de huzurlarınızdayım. Eşim ve çocuklarım burada. Sokaklarda veremeyeceğim hesabım yoktur. Ben Zeytinburnu’nda oturuyorum. Zeytinburnu’nda oturmayan ve Zeytinburnu’ndan nemalananlara ise derslerini siz sandıkta verin" dedi.”
AK PARTİ REKOR KIRMANIN GAYRETİNDE
Hem Büyükşehir’i hem de başbakanı daha da güçlü kılmak adına kendi rekorları olan % 53 lük oy oranını egale ederek tarihe not düşmek istiyorlar tüm çalışma taktik ve stratejileri buna yönelik yapıldığını yaptığım araştırmalarda görme şansım oldu.
CHP Parti içi Muhalefetten Dolayı Sıkıntılı
İlçede her kesin sosyal demokrat olarak tanıdığı onlarca yurttaş sanki ağız birliği etmişçesine Emecan başkanlığı alırsa ilçe en az on yıl geriye gider diyerek vatansever yurttaşların ilçenin selameti için Emecan ‘a oy vermemelerini istemeleri de bugüne kadar görülmemiş bir gelişme olarak değerlendiriliyor.
Daha düne kadar CHP ilçe yönetiminde görev yapan bir çok ilkeli insan son on beş aydır
ilçede yaşanan ilkesizliğe isyan ederek görevlerinden ayrılarak CHP’de iyi şeyler olmadığını her fırsatta bana iletiyorlar.Hatta bazıları binlerce kişiye yemekli bir program yaparak da tepkilerini ortaya koymaya çalıştıkları ile ilgilide bilgi aldım.
Milliyetçi Hareket Partisi
Parti içinde hiçbir sorunları yok.Gerek belediye başkan adayları Besim Sadıker gerekse ilçe başkanları kıymetli komşum Av.Ahmet Fethi Alpaslan ilk günden beri emin adımlarla seçim çalışmalarını MHP ye yakışacak bir tarzda sürdürüyorlar.
Saadet Partisi
Haber müdürümüz Ömer Adıyaman’ın yazdığı bir köşe yazısında Zeytinburnu ilçesinde Ak parti birinci parti olur.Saadet partisinin de eskisinden çok fazla oy alacağını sanmıyorum yorumu karşısında Saadetli kardeşlerimiz ağza alınmayacak küfürlü yorumlar gönderdiler.(Aslında belki bu yorumlar aramız bozulsun diye başkaları tarafından da gönderilmiş olabilir)Kadem Emanet ile birlikte görev yaptım.Kendisini sever sayarım.Ömer bey’in yazısından dolayı bana kırgın olduğu bilgisini aldığım Kadem Emanet’in biraz daha sakin ve isabetli karar vermesini beklerdim.Çünkü bir başka köşe yazarımız olan Fatma Ozan’da köşesinde Ömer bey’in tam tersi bir bilgi yazarak saadet partisinin çalışmalarını takdir ederek bir yazı kaleme almıştı.Sayın Emanet nasıl ki ben gazetenin imtiyaz sahibiyim diye bana tepki koyuyorsa Fatma hanım’ın yazısından dolayı da teşekkür etmesi gerekirdi onların mantığında.Ben teşekkür beklemiyorum ancak esnaf ziyaretinde yan komşumuza kadar gelip bizi es geçmesini de doğru bulmuyorum.İşin doğrusu partinin alt kademesindekilerin tepki göstermesini anlayışla karşılayabilirim ancak 350 bin nüfusa sahip bir ilçede belediye başkan adayı olan bir insanın hür bir eleştiri karşısında bunca olumlu yayınımızı yok sayması beni çok üzdü.İşin garip yanı sayın başkanın cep telefonundan başka bir ilçe yönetim kurulu üyesinin arayıp reklamımızı da çıkarın diyerek işi çocukluk seviyesine düşürmesi de hoş değildi.Yazılan köşe yazısı farklı haber,farklı reklam ise fas farklı bir konudur.
Benim bildiğim Milli görüş çizgisi bu değildi.Davanız uğruna gerekirse hakarete uğrasanız da siz daima alçak gönüllü olarak karşınızdakini ikna etmeye bakın denildiğini biliyorum.Ama Kadem başkan daha seçilmeden bir basın mensubunun hür düşüncesine ipotek koymak istiyorsa, kim bilir yarın başkan seçilirse basın mensuplarına neler yapar endişesini bana hissettirdi.
Gazetelerimize bakanlar çok net görürler ki Ömer bey’in yazdığı yazının daha sert üsluplusunu birçok yazarımız Mevcut belediye başkanı Murat Aydın ile alakalı yazılar yazdıkları halde başkanın hiçbir zaman hür irademize ipotek koymak yerine gayet modern ve demokrat bir şekilde açıklama yapması gerekirse yaptı,açıklama yoksa da yazınızı okudum teşekkür ederim diyerek bizleri onore etti.
