Göz hastalıklarıyla kilonun ne ilgisi var diye düşünüyorsanız, yanılıyorsunuz. Fazla kilonun sebep olduğu hastalıkların göz sağlığını da yakından etkilediğini söyleyen Göz Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Füsun Uzunoğlu, "Kilo fazlalığı insanları genellikle estetik açıdan kaygılandırsa da başta kalp, damar ve diyabet hastalıklarının yanı sıra göz sağlığında da ciddi hasarlara neden olabiliyor” diye konuştu.

Fazla kilonun yaş fark etmeksizin insanları bir dizi hastalık yumağına maruz bıraktığını belirten Op. Dr. Füsun Uzunoğlu, kilo kontrolünün önemini vurgularken dikkate alınması gereken hastalıkları şu şekilde sıraladı:

Uyku apnesi

Göz sağlığını tehdit eden ve kilo kaybı ile kontrol altına alınabilecek hastalıkların başında uyku apnesi geliyor. Solunum duraklamaları ve uykuda yeterince oksijen alamama olarak ortaya çıkan uyku apnesi; yorgunluk, odaklanma bozukluğu ve kilo alımıyla birlikte uyku sırasında geçirilebilecek kalp krizi gibi ciddi risklere yol açabiliyor. Ayrıca uyku apnesi olan hastalarda göz kapaklarındaki gevşekliğe ve gözün açık kalmasına bağlı olarak gözün saydam tabakasında meydana gelen tahrişler özellikle sabahları şiddetli göz ağrısına neden olabiliyor.

Uyku apnesi ayrıca glokoma (göz tansiyonu) ve görme merkezinde sıvı birikmesi şeklinde kendini gösteren bir retina hastalığına da yol açabiliyor. Bu sıvı birikmesi 1,5 ay içinde kendiliğinden geçebileceği gibi daha uzun da sürebiliyor. Bu süreçte hastanın takip edilmesi ve gerekirse ilaç, lazer gibi tedavilerle kalıcı görme kaybının engellenmesi önemlidir.

Yalancı beyin tümörü

30 yaş civarındaki kilolu kadınlarda görülen ve yine kilo kaybıyla kontrol altına alınabilen bir diğer önemli hastalık yalancı beyin tümörüdür. Hastalık şiddetli baş ağrısı, çift görme, bulantı ve kusma gibi kafa içi basınç artışına bağlı şikâyetlerle ortaya çıkabilir. Yalancı görme siniri şişmesi ya da yalancı yalancı beyin tümörü adını alan ve beyin için herhangi bir tehlikesi bulunmayan hastalık, gelip geçici görme kayıplarıyla ilerleyerek kalıcı görme kaybına neden olabiliyor. Kilo kaybı, belirtilerin düzelmesinde oldukça önemlidir. Ancak görme kaybı tehlikesi olan hastalarda ilaç ya da ameliyat düşünülmelidir. Bu hastalık; kortizon, antibiyotik kullanımı, hormonal nedenler ve kanda yüksek kalsiyum gibi etkenlere bağlı olabileceği için o hastalıkların da araştırılması ve tedavi edilmesi gerekebiliyor.

Hipotiroidi

Tiroid bezinin az çalışması olarak bilinen Hipotiroidi, hastalarda metabolizmayı düşürerek kilo almaya yol açan bir hastalıktır. Bu hastalarda özellikle göz kapaklarında şişlik ve gözlerde kuruluk şikâyetleri ön plana çıkmaktadır.

Diyabet

Dünyada körlük nedenleri arasında birinci sırada gelen diyabet, kiloyla el ele giden bir hastalıktır. Özellikle göbek çevresi-belde kalınlaşmayla ve iç organ yağlanmasıyla birlikte olan bu hastalık, kalp damar problemlerine, bunlar da gözün retina tabakasında (görme işlevini sağlayan, sinir ve damarlardan oluşan tabaka) damarlarda bozulmalara, tıkanmalara ve kanamalara yol açabiliyor. Günümüzde tedavi olanakları artmış olsa da geç kalınan vakalar görme kaybıyla sonlanabiliyor. Diğer hastalıklarda olduğu gibi bu hastalıkta da birinci tedavi basamağı, yürüyüş gibi aerobik egzersizler ve diyettir. Erken teşhis edildiğinde ve hayat tarzı değiştirildiğinde, diyabet ve ilaç kullanımı kader değildir. Ne yazık ki birçok hasta, genetik ve yaşı bahane ederek, hastalığa teslim olmaktadır.

Editör: TE Bilisim