Her vesile ile sağlıklı biçimde yapılacak bir ön seçimden yana olduğunu ifade eden Aday Adayı Dr. Cengiz ALP ‘Milletvekili Kriterleri’ noktasında şunları söyledi.

“PARTİYİ TANIMADAN MİLLETVEKİLİ OLUNMAZ”

Milletvekili Aday Adayı Opr. Dr.Cengiz ALP
; Öncelikle Milletvekili olacak kişilerin siyaset deneyimi olmalı. Parti tabanından gelerek üstlere doğru tırmanmalı ve mutlaka partiyi tanıyan biri olmalıdır. Partiyi tanımadan milletvekili olunmaz. Aydın ve entellektüel birikim sahibi olması da büyük önem taşıyor. CHP bir kitle partisidir çünkü. İçerisinde her kesimden insan var. Mutlaka üniversite mezunu olması da gerekmez. Kendini yetiştirdikten sonra ilkokul mezunu da olabilir. Geçmişte böyle işçi liderlerimiz vardı. Çok değerli, siyasi birikimi olan, kendini yetiştirmiş ve CHP milletvekilliği yapmış kişilerdi. Bu değerli işçi liderleri ve milletvekillerimizin parti içinde verdikleri  mücadeleler, temsil ettikleri kesimin haklarını savunmadaki gayret ve başarıları her zaman örnek alınacak davranışlardır. Şimdi de bu şekilde olmalı, sosyal demokrat düşünceyi, Cumhuriyet Halk Parti’liliği içselleştirmiş, parti ilkelerini bilen, halktan bağını koparmadan vekillik görevini en iyi şekilde yerine getirme çabası içinde olacak kişiler meclise gitmelidir.

 “AKÇELİ İŞLERE, KİRLİ İLİŞKİLERE BULAŞMAMIŞ OLMALI”

“Milletvekili olacak kişi hiçbir zaman akçeli işlere, kirli ilişkilere bulaşmamış ve bu noktada test edilmiş olmalıdır. Bunu CHP’de temiz siyasetin önünü açmış olma anlamında söylüyorum. “Hele bir deneyelim”
diyerek seçildikten sonra nasıl biri olduğu öğrenilmeye çalışılmamalıdır. Test edilmiş ve kirli siyasete, yolsuzluklara, akçeli işlere bulaşmama konusunda güvenilir bir kişilik yapısına sahip olduğundan emin olunan kişiler halkın vekili olarak meclise gönderilmelidir. Parti içi demokrasinin olmadığı partilerde genelde bütün adaylar tepeden inme ve genel merkez tarafından belirlenen kişiler olmaktadır. Bunun somut örneklerini gördük, görüyoruz. CHP’de  durumun böyle olmadığına dair en somut gösterge adayların belli bir kısmının önseçimle belirlenecek olmasıdır. Böylece milletin vekilliği işin ehline verilecek, siyasi deneyimi olan, partililer tarafından tanınan, tabanın desteğini almış, partiye emek vermiş ve seçildiği takdirde de Ankara’da temsil görevini en iyi şekilde yapacak olan kişiler meclise girecektir. Geniş boyutuyla düşündüğümüzde ise milletvekili olacak kişi, partimiz iktidara geldiğinde aynı zamanda devlet yönetiminde görev üstlenebilecek, bakanlık da yapabilecek bilgi birikimi ve yöneticilik kapasitesine de sahip olmalıdır.

“HALKIN VERDİĞİ ‘OY’LAR MİLLETVEKİLİNE EMANETTİR”

CHP milletvekili olacak kişi herkes tarafından sevilen, sayılan, dürüstlüğünden emin olunan, temsil kabiliyeti yüksek, atak, cesur ve toplumun tüm kesimlerini kucaklayan biri olmalı. Kendini seçenlere güven vermeli, verdiği sözü tutmalı, icraatlarında her zaman açık ve şeffaf olmalıdır. Halkın verdiği oylar o milletvekiline emanettir. Kesinlikle emanete ihanet etmemeli, yüklendiği görevin hakkını layıkıyla vermelidir. Ankara’ya gittikten sonra, bir dahaki seçime kadar seçim bölgesini, parti tabanını, seçmenini unutmamalıdır. Milletvekilinin ufku açık olmalı, temsil görevinin yanı sıra projeler geliştirmeli, seçim bölgesine yatırımlar yapılmasını sağlamalı, halkın sosyal, kültürel ve ekonomik anlamda gelişmesi için gerçekten gayret göstermelidir. Seçilene kadar partililerin ve seçmenin peşinden koşup, her türlü vaat te bulunup, seçildikten sonra ise, kendisi için çaba harcayan, gece gündüz kapı kapı dolaşarak partiye oy kazandırmak için mücadele veren parti teşkilatına asla arkasını dönmemeli, yani vefalı olmalıdır.” Dedi ve ekledi. “MİLLETVEKİLİ GÜCÜNÜ HALKTAN ALMALI” 
Editör: TE Bilisim