Keşke Erbakan'ın kıymetini  zamanında anlasaydım diyen Erdem İlginç konulara temas etti

Türkiye’nin en önemli holdingleri arasında bulunan GENPA Holding’in patronu Dr. Zeynel Abiden Erdem, ticaret hayatına 19 yaşında tahta tezgahlar üzerinde don, gömlek, fanila, biryantin ve tarak gibi eşyaları satarak başladığını anlattı.

MARİŞ (Mardinli İşadamları Derneği)’nin “Cumartesi Buluşmaları” kapsamında düzenlediği kahvaltılı toplantılarının konuğu ünlü işadamı GENPA Holding Yönetim Kurulu Başkanı Zeynel Abidin Erdem oldu. Toplantının açılışında konuşan MARİŞ Başkanı Abdulkadir Akkuş, geçmişte hayal edilen, imkansız denilen bir çok şeyin gerçekleştiğine şahitlik ettiklerini belirterek, “Ama tecrübelerin önemi ve kıymeti her zaman olduğu gibi bugün de geçerliliğini koruyor. Çünkü tecrübe, bilgiye ulaşmak gibi kolay ve ucuz değildir. Aksine çok pahalıdır, bedel ödemeyi gerektirir. İşte bu yüzden ünlü şahsiyetlerin tecrübelerini şahsen çok önemsiyorum” dedi.

İstanbul Times Haber Merkezi  /Müslüm Aktürk 

İsmini en zenginler listesine yazdıran işadamlarına bakıldığında; yoğun bir tecrübe, başarı yolunda yaşadıkları kayıplar ve ödedikleri bedellere şahit olunduğuna dikkat çeken Akkuş, bu süreçlerin kendilerine ders ve kılavuz niteliğinde yaradığını anlattı. Tecrübeleriyle kendilerine kılavuzluk yapacak olan Zeynel Abidin Erdem’in Mardinli olmasından dolayı bir kat daha gurur duyduklarını vurgulayan Abdulkadir Akkuş, “Mardin; farklılıkların zenginliğine dönüştüğü bir kavşak noktasıdır. Bu verimli topraklar nice Zeynel Abidin Erdem’ler ve Aziz Sancar’lar çıkaracak ve ülkemiz adına gururlanmaya devam edeceğiz” ifadesini kullandı.

ÖNCE SÜRGÜN SONRA GÖÇ

GENPA Holding Yönetim Kurulu Başkanı Zeynel Abidin Erdem ise konuşmasında, Peygamber (SAV) soyundan olduklarını, 600 yıl önce Mekke’den ayrıldıklarını ve en son Türkiye’ye geldiklerini, 1960 yılında ise bu kez Sivas, Kayseri ve İzmir’e sürgün edildikleri anlattı. Seyyid oldukları için zaman zaman böyle sıkıntıları yaşadıklarını belirten Erdem, şunları söyledi:
“Bazıları zannediyorlar ki; İslam aleminin içindeki yerimiz etkin ve yarın arzu edersek isyan ve benzeri bir şey çıkaracağız. Bir kere bu ateistlerin İslam hukuku hakkında bilgileri yok. Peygamber soyundan gelen ailelerin bir harekete karışması mümkün değildir. Kaldı ki, Peygamberimizin (SAS) son hutbesinde buyurduğu 5. Madde şudur: ‘Devleti yöneten olaki zencidir, olaki kulakları cüzzamdan dolayı düşmüştür, burnu da sakattır. İtaat benim emrimdir...’ Dolayısıyla bizim gibi ailelerin devlete karşı en ufak bir hareketleri, eylemleri olmayacağı muhakkaktır. Dedemlerin yaşadıklarını anlatırsam ağlarsınız. Mardin’e ilk arabayı, ilk gramofonu, ilk fotoğraf makinasını getiren varlıklı bir ailenin ramazanda ekmek ve yoğurtla iftar yaptığını düşünebiliyor musunuz? Ama asla devleti suçlamadık, asla karşı koymadık. Asla ‘hakkımız yendi’ diye herhangi bir kimseyi tahrik etmedik. “

Sürgünden döndükten sonra mallarının yerinde durduğunu, ne evlerine, ne bahçelerine kimsenin girmediğini hatta devletin satışa çıkardığı mallarına hiçbir Mardinlinin talip olmadığını belirten Erdem, bu durumun kendilerini çok mutlu ettiğini söyledi.

NASIL TİCADETE ATILDIM ?

1963 senesinde babasının kendisine “İstanbul’a gidip ticaret yapacaksın” dediğini söyleyen Zeynel Abidin Erdem, konuşmasına şöyle devam etti:
“O güne kadar babam sayarken bin lirayı görmüştüm ve elim değmemişti. Gittik Mardin Ziraat Bankası’na. Hesabıma bir milyon 17 bin dolar Türk parası olarak aktarıldı. Sene 1963. Babam ‘senin yaşlarında (19)ev idare ediyordum’ dedi. Bu paranın ne olduğunu bilmeyen cahil bir çocuktum. Beni havaalanına götürürken yolda babama bu paraları ne yapacağımı sordum. Bana iki önemli nasihatte bulunarak; ‘1- Hileye girme. 2-Haksız kazanca bulaşma. Herkese bu kadar paran olduğunu söyleme. Batarsan gel bir daha vereceğim’ dedi.

İstanbul’a gittiğimde ne yapacağımı daha bilmiyorum. Bir gün yolda yürüyorum, baktım çocuklar bir tahtanın üzerinde biryantin, don, gömlek, atlet, fanilya, mayo satıyorlar. Tahtalarının üzerinde 3-4 tane var. Nerden ve niye bu kadar az aldıklarını sordum. Dediler ‘paramız yok, peşin parayla ancak bu kadar alıp satıyoruz, tekrar gidip alıyoruz“. Hepsini topladım konuştum, ayıkladıklarımla iş yapmaya karar verdim. Malı aldıkları yere birlikte gittik. 3 bin dikiş makinası olan büyük bir fabrika. Yüklü miktarda mal alıp çocuklara veriyordum ve akşam kazanılan parayı bölüşüyorduk.

Bir gün baktım baltalar fazla çıkıyor, biz yüz balyanın parasını verip alıyoruz bakıyorum 120, 130, 116 balya parası kazanmışız. Fazla balyaların parasını alıp fabrikaya geri götürdüm. Meğerse oraya mafya bulaşmış, muhasebesi ilgilenmedi. Patrona gittim, sekreteri kovarken patron geldi ve beni içeri aldı. Balyaların fazla çıktığını ve parasını geri vermek istediğimi söyleyince ‘bir numara’ çektiğimi sandı. Parayı bıraktım gittim. İki gün sonra fabrikanın patronu çağırdı ve satışların tümünü bana teslim ettiğini söyledi. Şayet o fazladan gelen balyaları geri vermeseydim belki bugün burada konuşamazdım, bu konumda olamazdım. Bir süre sonra bu işi kimyevi maddeye taşıdık.”

MALİ KONTROL GÖRMEDİK

52 senedir İstanbul’da olduklarını ve bugüne kadar mali kontrol görmediklerine dikkat çeken GENPA Holding Yönetim Kurulu Başkanı Erdem, ”Adam dışarıdan izliyor, gelip iki gün içeride çalışıyor teşekkür edip gidiyor. Allah sizi inandırsın; bir yanlış yaptığınızda bir yanlışla karşı karşıya kalırsınız. Doğru yaptığınızda bin doğruyla karşılaşırsınız. Gün geldi 300 kişi, gün geldi 10.800 kişi olduk. 1-Ana-baba duası alamayan hayatında doymaz. 2- Haram yiyen hayatında torbasını dolduramaz. 3- Hak hukuk peşinde olmayan büyük olamaz. Hesabında milyar dolar olan kaçakçı, göçekçi itibar görmez. NATO Başkomutanlığı davetinde yerim değiştiriliyorsa, eğer Clinton gibi bir adama ‘gel benim derneğimde konuş’ dediğimde gelip konuşuyor ve benim iki gün misafirim oluyorsa bu altyapıda kendilerine gidin istihbarattandır.” dedi.

PETROL İŞİNDE BATIRDIK

Konuşmasında farklı konulara da değinen Erdem, şunları söyledi: Ortağımızın yüzünden 30 bin ton petrol aldık. Ben karşıydım dedim (5’er ton alalım, fiyat düşebilir.) Ve dediğim gibi oldu mal yaldayken fiyatı yüzde 15 kaybetti. Hiç önemli değil Allah, bir taraftan alır bir taraftan verir. Yatırım yapmaktan çekinmeyin, Türkiye güvenilir bir ülkedir. Borca girin, korkmayın. Borç tüccarın kamçısıdır. 2023’de dünyanın 10 büyük ülkesi içerisine gireceğiz. Engelleseler de, çabalasalar da buna engel olamayacaklar. Özel sektörümüzün coğrafya alanı bütün dünyayı kapsayacaktır. Türkiye bölgesinde değil bütün dünyada siyasi lider olacaktır. Ben liderime güveniyorum, ülkeme güveniyorum, kendime güveniyorum, milletime güveniyorum. Siz kulağınızı tıkayın, ‘Türkiye’yi bir adım daha nasıl büyütürüz?’ diye düşünün. Memleket batarsa zaten siz de batarsınız...

SİYONLAR KAYBETTİ

Muasır medeniyetin düşmanları siyonlardır. Siyonlar yönettikleri gerek askeri gerekse ekonomi kanallarında kaybettiler. ABD, ‘2 trilyonla Irak’ı bitirir çıkarım’ dedi, 7 trilyon dolar harcadı hala harcıyor ve hala da alan kazanmış değil. Elimizden geldiği kadar bunu anlatmaya çalışıyoruz ama hala anlamamaya çalışıyorlar. Türkiye o tuzağa düşmeyecek. Türkiye büyüyecek.

PKK KÜRT OLUŞUMU DEĞİL

PKK da bitecek. Çünkü PKK bir Kürt oluşumu değildir. Lütfen mecliste bir listeye bakın. Kaç Kürt milletvekili var, bakanların çoğu Kürt… Kürt, Cumhurbaşkanlarımız, başbakanlarımız oldu. Ülkenin en zengin iş adamlarına bakıyoruz Kürt kökenli. HP’lilere saygım var, bazı milletvekilleri demokratik bir çizgi içinde yürüyorlar ama bazıları uşaklık yapıyorlar. Yapmasınlar, gençlerimizin geleceklerini karartmasınlar. Dünyaya kendini tanıtmak üzere olan Türkiye’yi lütfen karalamasınlar. Ülkemiz, bayrağımız bir tanedir. Almanya’da göçmenler naylon çadırlarda yaşıyor. Bizim gidecek başka yerimiz yok.

ERBAKAN’IN AYAĞINI ÖPSEYDİM

Bu dünyanın parasının yüzde 83’ünü vergi olarak alan dünyada 4 aile var. Rahmetli Erbakan’ın 30 yıl önce söyledikleri bugün gerçektir. Ondan bir milyon defa özür diliyorum, ona hizmet edemedim. Başka partilerde hizmet ettim. Keşke bu doğruları bilseydim gidip ayağını öpseydim…

Zeynel Abidin Erdem, milletvekili olmayı düşünmediğini vurgulayarak, “Rahmetli Özal beni milletvekili yapmak istedi. Tansu Çiller, Mesut Yılmaz de teklif etti, kabul etmedim.” diye konuştu.

Kaynak:İstanbul Times Haber Ajansı (İTHA)

 
Editör: TE Bilisim