Kıdem tazminatı başta olmak üzere emeğin kazanılmış haklarına yönelik saldırıların gündeme geldiği bir dönemde doğamızı talan etme girişimleri de hız kazandı.Sınırsız ve sorumsuz kar arayışı içindeki sermaye insani, toplumsal, ekolojik tüm değerleri yok etme pahasına yaşamlarımızı tehdit etmektedir.  Sermayenin taleplerini karşılayarak iktidarlarını korumak isteyenler emeği, yaşamı ve doğayı sınırsız bir kar hırsının hizmetine sokmaya çalışmaktadır.

İstanbul Times Haber Merkezi / Mehmet Osmanoğlu

Kamuoyunun yakından takip ettiği gibi, Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı'nın hazırladığı "Üretim Reform Paketi Kanun Tasarısı Taslağı'nda "üretim ve yatırımın önündeki engelleri kaldırma” adı altında zeytinlikleri yok edecek bir düzenleme gündeme gelmiştir.

Zeytinlik alanların üzerine ve hemen yanı başına termik santral, maden gibi endüstri tesislerinin yapılmasını öngören bu tasarı sadece doğayı değil, insanların geçim kaynaklarını, binlerce yıldır oluşan kültürlerini ve yaşamlarını yok edecektir. Bu tasarı, Anadolu topraklarının medeniyet birikimini, kültürel birikimini tehdit eden bir tasarıdır. "Zeytin mi önemli tesis mi” sözleri Anadolu'nun bu birikiminin hiç anlaşılamadığının göstergesidir.

Kendi toprağına, kültürüne bu kadar uzak, yabancı bir zihniyetin bir diğer icraatı da İzmir Karaburun yarımadasını tehdit etmektedir. Karaburun'un 20 km'yi aşan sahil şeridinde, 3.870.000 m² deniz alanına kurulmak istenen Balık Çiftliği projesiyle ilgili süreç, bölge halkının tüm itirazlarına rağmen devam etmektedir.

Türkiye'nin en güzel ve el değmemiş koylarının, balık çiftliklerinde kullanılan yemlerle ve ilaçlarla kirletilecek olması dikkate alınmamakta, tek bir şirketin çıkarları için yarımada halkı yok sayılmaktadır.

Karaburun yarımadası rüzgâr enerji santralleri, maden-taş arama ocakları ve balık çiftlikleriyle tehdit altındayken bölge halkı bu durumu "Yaşam alanımız elimizden alınmak isteniyor” diye yorumlamaktadır.

Sermayenin gözü dönmüş kar arayışı ve şirketlerin kar etmesi için her türlü engeli kaldırmakla kendini görevli hissedenleri uyarmak isteriz: Sermayenin çıkarı için emeği, doğayı ve yaşamı hedef almaktan derhal vazgeçin!

Zeytinliklerle ilgili tasarıyı komisyona çekmek yeterli değildir, yapılması gereken daha önceden defalarca gündeme getirilen bu tasarıdan bir daha gündeme getirmemek üzere vazgeçmektir.

Bizler emeği de doğayı sermayenin yağmacı saldırılarına karşı koruyacağımızı, bu sermayeye hizmet edenleri unutmayacağımızı kamuoyuna bir kez daha ilan etmek isteriz.

Editör: TE Bilisim