4 Eylül günü 3 üyemizi ardından 15 Eylül günü 6 üyemizi daha da çıkaran işveren içeride sendikalı işçiler üzerinde istifa baskısı uygularken, anayasal haklarının kullanan işçileri işten atma tehdidi, psikolojik taciz vb yöntemler uygulamaya devam ediyor.

CPS, Volkswagen, Audi ve Mercedes Benz markalarına koruyucu kılıf çözümleri üretiyor. Volkswagen Grubu’nun da dünyada davranış kılavuzu olarak onayladığı ve tüm dünyada sipariş verdiği tedarikçilerinde de uymayı taahhüt ettiği örgütlenme özgürlüğüne saygı duyulması ilkesi CPS Otomotiv tarafından hiçe sayılmış durumda. Bu nedenle, üretim yapılan otomobil firmalarıyla ilgili uluslar arası girişimlerde bulunduk ve bulunmaya devam ediyoruz.

CPS yerel kanunlarında üzerinde temel insan haklarına ve evrensel hukuka uyacağını bir şirket politikası olarak benimsediğini de kamuoyuna kurumsal internet sayfası üzerinden duyurmaktadır. CPS’nin işçilerin sendikal haklarının kullanmalarına yönelik aldığı ilk tutumunun işçileri sokağa atmak olması oldukça ironiktir. CPS bu tavrıyla kurumsal kimliğine de gölge düşürmüştür.

Sendikamız işçilerin ilk çıkarıldığı tarihten günümüze geçen 15 gün içinde görüşme taleplerimize hiçbir olumlu yanıt vermemiş, aksine sendikalı işçileri çıkarmaya devam etmiştir.

İşçilerin çoğunluğunun sendikamıza katıldığı bir durumda, sendikamız üyelerinin meşru temsilcisi olarak, CPS’yi haksız yere çıkardığı işçileri bir an önce geri almasını ve sorunların daha fazla büyümesine yol açacak sendika karşıtı çizgisinden derhal vazgeçmesi çağrısında bulunmaktadır. 
Editör: TE Bilisim