Olaylar ve Gerçekler'de son sürat süren gazete hazırlıklarını açıklayan Genel Yayın Yönetmeni Fatih Altaylı merakla beklenen ismi ilk kez açıkladı.
 
  
 
Ciner Grubu'nun çıkaracağı yeni günlük gazetenin adı HABERTÜRK olacak.
 
FATİH ALTAYLI AÇIKLADI:
 
"Birincisi aylardır belirli çevrelerce yürütülen kampanya var. Bu antikampanya iyi niyet perdesi arkasına saklanmış vaziyette. "Krizde gazete çıkarılır mı?" gibi bir takım tahminler yapıyorlar. Bunlar herhalde ya sayı saymamışlar ya da hiç dayak yememişler. Bir kere biz bu gazeteyi çıkarmaya 2007 yılında karar verdik. Biz demiştik ki "2008 sonunda kriz olacak." Bu krizin olacağını bile bile bu kararı aldık. Akıllı insanlar için kriz bir fırsattır. Çünkü krizler rakiplerinizle aranızdaki farkı azaltır. Biz bu gazete kararını aldığımızda krizi bilerek aldık. Bütün yatırımlarımızı buna göre organize ettik.
 
Dünyanın en iyi tesisini kurduk. Bunları, onların tahayyül etmediği rakamlarla yaptık. Hayatında gazete yönetmemiş adamların söylediği rakamlar doğru değildir. Bu gazete para kaybeden bir gazete olmayacaktır.
 
Bu gazetenin konseptini oluştururken, şunu düşündük. Türkiye ve dünya son 50 senedir müthiş değişim yaşadı. Teknoloji, kalite, dijital platforfm...Her şey değişiyor, iletişim teknolojisi değişiyor. Değişmeyen tek şey gazeteler. 60'lardan 70'lerden beri aynı kağıtlar... Değişen pek bir şey yok. Bazıları logolarını modernize etti, bazıları onu da yapamadı. Bunların hepsi toplumda belli bir ihtiyaca cevap verdiler uzun yıllar. Bugün de alternatifi olmadığı için insalar ihtiyaçlarının bir bölümünü karşılıyor. Ama medyaya büyük bir güvensizlik var. Öncelikle bu, ben bu gazeteye HD gazete diyorum. Dünyanın her yerinde gazeteler değişti. Artık gazeteler büyük boyda açılmıyor. Ben vapurda, dolmuşta otururken daha rahat okuyacağım. Biraz daha ufak, ergonomik gazete. Tabloid değil, biraz daha ufak.
 
Her sabah gömleklerim simsiyah oluyor. Çünkü eski, ucuz ve kötü teknoloji. Bizim çıkaracağımız gazete kimsenin elini boyamayacak. İnsanlar gazeteyi tuttuğu zaman "Bu nasıl gazete diyecek?
 
 
Bu gazeteyi çıkaran herkesin hayaliydi. Bu işin yatırımını yapanlar da dahil, benimle birlikte çalışmayı kabul edenler de dahil herkesin hayal ettiği bir gazete. Çok kolaydı bir gazete çıkarmak. Ben toplardım 100-150 kişi bir haftada bir gazete hazırlardık, herhangi bir matbaada bastırırdık. Ne olurdu? Diğerlerinin benzeri olurdu. Bizim yaptığımız gazetenin dünyada eşi benzeri yok. Onların yaptığını biz bir adım ileri götürürdük. İçerikten bağımsız olarak söylüyorum.
 
Biz her hün herkese 6 farklı gazete vereceğiz. Her gün herkesin eline birbirinden farklı 6 ayrı gazete vereceğiz. Çağdaş insana yaraşır bir gazete vereceğiz. Tek bir gazete alacaksınız elinizde 6 tane gazete...
 
Sabah gazete geldiğinde çocuk sporu, baba ekonomiyi alacak...Her birininin ayrı kapağı olacak. Bugün gazetede çıkan haber sayısının yüzde 30 daha fazlasını vereceğiz. Bugün Türkiye dünyanın en modern ülkelerinden biri haline geliyor. Türkiye'nin yarışmak istediği coğrafyayla bütünleştireceğiz. Eşitlikçi, güler yüzlü...Bu gazete gerektiğinde muhalefetin ağa babası olacak. En sert muhalefeti insanların yüzünü karartmayacak şekilde yapacak. Okurun da sesi olacak. Türkiye'de düşünen herkese kapımız açık olcak. Görüntüyü taklit edebilirler ama onun içindeki aklı taklit etme niyetleri varsa "Bugüne kadar neredeydiniz?" diye soracağım.
 
Türk basınında yeni bir dönem başlayacak. Bu gazeteyi diğer bütün gazetelerden ayrı bir gazete olarak düşünüyorum.
 
Türkiye'de hakikaten 20 küsür tane ulusal dağıtımı yapılan gazete var. Bu gazetelerin hiçbirini yok sayamayız. Bunların hepsi süreç içinde çok önemli işler yaptılar. Bana soruyorlar: Rakip kim? Hiçbiri rakip değil. Çünkü yaptığımız şey o kadar farklı bir şey ki rakibi yok. Uzay mekiğinin rakibi kim? Yok. Bizim yaptığımız işin de rakibi yok. Kimisi 1 senede geçer kimisi 3 senede. Biz bir öncülük yapıyoruz. Bu gazeteyi, ekibi kurmadan önce ilkelerini belirledik. Çıkarken bunları açıklayacağız. 57 tane yeni unsur var. Bugüne kadar yapılmamış. Kimileri hemen, kimileri zamanla anlaşılacak. Bu gazetede çok fikir var. Bu gazete her fikre açık. Vatansever, insan haklarına saygılı, Türkiye'nin en özgürlükçü gazetesi olacak, bireye söz verecek. Şunu bir kere net görüyorum. Teknik, görsel farklıların dışında bu gazetenin çizgisi olacak. Bizim çizgilerimiz düz. İnsanlar bu gazeteden ne beklediklerini bilecek. Eğilip bükülme olmayacak. Bu gazete dimdik duracak. Bu gazete herkesle kavga eder diye beklenti de olmasın. Her türlü lafı söylenmesi gerektiği tonda söyleyecek. Kimseyi suçlu ya da suçsuz ilan etmeyecek. Kimseyi karalamayacak. Türkiye'nin özlem duyduğu bir gazete olacak. Düzgün olamayanların kabusu olacak bir gazete olacak. Gülen bir gazete olacak ama ciddi olmayacak anlamına gelmeyecek. Bütün bunları ortaya koyacağız. Yavaş ya da hızlı anlaşılır. Ben hızlı anlaşılacağını düşünüyorum. Kuruluş ilkeleri doğrultusunda devam edecek. HABERTÜRK izleyenler de görüyor, tarafsız ancak tavırsız değil.
 
Çok yaklaştığını söyleyebilirim. Şubat ayında bir yerde çıkabilir. Gönül ister ki yarın çıksın. Biz 3 aydır her gün gazete hazırlıyoruz. Artık şekil şemal oluştu. Artık her gün haber yapıyoruz. Matbaa makinemiz bir senedir kuruluyor. Kolay bir iş değil. 70 bin metrekare kapalı alan içinde makineler kuruldu. Artık ucuna geldik. Bundan sonra ince ayarlar var. Onlar yapılır yapılmaz, şubat ayında bir yerlerde çıkaracağız.
 
Gazetenin adını çok düşündük. Yüzlerce isim önümüze geldi geçti. Pek çok parlak isim de vardı. Düşündük düşündük kararımızı verdik: HABERTÜRK. Biz haberciliğimizi tek bir marka altında topluyoruz. Televizyon, gazete, internet.. Ciner yayın grubu içinde belirlenmiş ilkeler doğrultusunda her biri kendi yayınını izleyecek.
 
Rahmetli Ufuk Güldemir'in de mirasını bir anlamda yaşatmış oluyoruz. Ama bu gazete onun düşündüğünden daha büyük bir gazete olacak. Bu gazetenin kuruluşunda Ufuk'un kardeşinin de katkıları oldu.
 
Gazete Türkiye'nin en önemli unsurlarından biri olacak.
 
Biz kimseyi transfer etmedik. Arkadaşlarımız bizi arıyorlar. Katılmak istiyorlar. Ne önemli isimler, ne büyük neferler. İnanamazsınız..Kimse adına açıklama yapma hakkına sahip değilim. İkincisi bazı şeyler sürpriz olsun. O yüzden bazı şeyleri son dakikaya çıkaracağız.
 
Okur ne istiyor? Bağımsız haber istiyor. Medya ne yazık ki bazıları tarafından finanse ediliyor. Bazen cemaat, bazen cemiyet, bazen hükümet bazen de reklamverenler...Bizim gaztemizin en önemli özelliği kendi kendimizi finanse edecek. Biz bu gazeteyi okurun eline ulaştırmak için kimsenin desteğini istemeyeceğiz. Bu gazete kaça mal oluyorsa okur o gazeteyi o fiyata alacak. Okur özgür olmasını istiyorsa ona katkı koyacak.
 
Sabah'ın başına geçtiğimde fiyatı 25 kuruştu, 35 kuruş yaptım. Tirajımız kaybolmadı, 1 milyona ulaştık. Sonra gazetenin fiyatını 40 kr yaptık. İkili bir fiyat yapmıştık. İstanbul'da farklı taşrada farklı boyutlarda çıkıyordu. Biz ikisine ayrı fiyat yaptık. Bugün yine bunu yapabiliriz. Özgür basın isteyen bir okurun talebini karşılayacak bir gazete olacağı için gazetenin talebi de ne bir kuruş eksik ne bir kuruş fazla...Her şeyin bir bedeli var. Biz para kazanmamayı göze alıyoruz. Çünkü biz onlara istedikleri gazeteyi vermek istiyoruz. Onlar da bize destek olacak. Biz bu gazeteyi halk için yapıyoruz. Bu gazete 21. yüzyılın Türkiyesinin, Cumhuriyetin 100. yılının gazetesi olacak. "
 
Editör: TE Bilisim