Yakın zamanda "Halef" adında yeni bir kitabınız çıktı. Neden Halef? Neyi kast ediyorsunuz?
 
Allah u Teâlâ Bakara suresinin 30 Ayetinde buyuruyor ki "Ben yeryüzünde (kâinatta) kendime bir halife yaratacağım" Allah u Teâlâ, Kâinatı ve içindekileri Halifesi için yaratmıştır. Yani Halifelik makamına erişmiş İnsan için yaratmıştır. Ne yazık ki 1400 yıldır İslam hakikatlerinin önü kapatılmış, İslam; ilim ve bilimden uzaklaştırılmıştır. İslam içerisinde ki takke takunya anlayışının yanında dış güçlerin, papalık ve israiliyatın İslama kattığı bilgiler neticesinde bizler gerçek İslam ilimlerini kaybettik, unuttuk. İnsan Allah u Tealanın yeryüzünde ve kâinatta halifesidir. Bu sebeple biz İnsana, Allah katında ki yerini ve değerini  hatırlatmak  için bu kitabı ele aldık. Gerçek manada İnsanın Allah u Tealanın Halifesi olması sebebiylede kitabımıza da "Halef" (Allah'ın Halifesi) ismini verdik. 
 
Kur'an'ı Kerimde Furkan Suresi 59. ayette altı günde yaratılıştan bahsediyor malumunuz siz ise bu ayete zahirin yanı sıra batıni bir bakış açısı getirerek altı aşama diyorsunuz. Nedir bu aşamalı yaratılış?
 
Kuranı Kerim'de 6 günde yaratılıştan yalnızca Furkan suresinin 59. Ayetinde bahsedilmiyor, Araf 54, Hud 7, Yunus 7, Kaf 38, Hadid 4, secde 4 Ayeti kerimelerinde de 6 günde yaratılıştan bahsedilmektedir. Bu ayetlerde 6 günden kasıt, 6 yaratılış aşamadır. Allah u Tealanın katında zaman yoktur. Zaman bizim yaşadığımız yeryüzlerinde vardır. Özet olarak altı aşamayı şu şekilde açıklayabiliriz kitabımızda detaylı olarak açıkladık. 1. aşama Nur (ışık), 2.aşama Enerji, 3. aşama Kuranı kerimde "süzülmüş balçık" olarak geçen, Atom elemanlarının alt yapılarıdır. (kuarklar gibi), 4.aşama Atom, 5. aşama Moleküller, 6. aşama ise Hücrelerdir. Kâinatın içerisinde şekil almış ağırlığı olan her yapı muhakkak suretle bu 6 aşamadan payını almıştır.
 
Peki astrofizik evrenin big bang yani büyük patlama ile varolarak başladığını ve genişlediğini kabul ediyor keza Zariyat Suresi 47. ayette de "evreni genişletiyoruz" diyor Kur'an'da, sizin kast ettiğiniz aşamalı yaratılışın da bununla ilgisi var mı?
 
Allah-u Teâlâ 6 aşamanın son iki aşamasında gezegenleri ve ve atmosfere sahip olan gezegenlerinde atmosferlerini yaratmıştır. Bundan evvel Kâinat, Atom ve Moleküller halindeydi.(Kuranı Kerimde bahsedildiği şekliyle duman halinde ki gök)  Allah u Tealanın, "duman halinde" ki yapıyı, gezegenler ve galaksiler olarak inşa etmeyi dilediği halini Kuranı Kerim şöyle tarif ediyor. "Sonra Allah duman halinde ki göğe yöneldi ve onlara isteyerek ve istemeyek gelin" Fussilet 11 Yani Allah u Teala sonsuzlukta yüzen duman görünümünde ki Atom ve moleküllere gezegenleri ve galaksileri oluşturmak için bir araya gelin dedi. Bugün Hubble teleskopu ile çekilen resimlerde kâinatın bir kısmının duman halinde olduğunu görüyoruz. Bu oluşumla beraber gezegenler galaksileri oluşturdu ve galaksiler birbirlerinden uzaklaşmaya başladı zariyat 7 de bildirilen evrenin genişlemesinde ki kasıt budur. 
 

Kur'an'da çok dikkat çekici ayetlerden biri de sanırım Zariyat suresi 49. ayettir. Bu ayette "herşeyden çift çift yarattık" diyor. Burada ki çift yaratılmadan ne anlamalıyız? Acaba paralel evrenler varda bizden bir tane de orda mı var?
 
Kuranı Kerimde "çift çift yarattık" ayeti kerimesi birkaç yerde geçmektedir. Teklik Allah u Teala’ya mahsustur, haliyle yaratılan her şey çift yani birden fazla yaratılmıştır. "Çift çift yarattık" ayetinin zuhuru İnsanda şu şekildedir; Fizik bedenimizin varlığı içerisinde nur ve enerji bedenlerimiz vardır. Zumer suresinin 6. ayetinde bahsedildiği gibi İnsan 8 çift yani 16 defa yaratılır. Rahman suresinin 29. Ayetin de Allah u Teala kendisinin her an yaratma halinde olduğunu bildiriyor Allah u Tealanın bu haline tasavvuf, Allah u Tealanın zatından zatına tecellisi diyor. Allah u Teala her tecellisinde yeni bir Kainat yaratır ve onun içerisini gezegenler, mahlukat ve İnsanlarla doldurur. Hiçbir Kainatta yaratılanların şekil ve şemalleri birbirlerine benzemez ve bu Kainatlar BİRBİRLERİNE PARALEL DEĞİLDİR,KÜRESEL ŞEKİLDE BİRBİRLERİNE BİTİŞİKTİR.  Kendi Kâinatımız içerisinde ve diğer Kâinatlara geçişlerde, Allah u Tealanın zariyat suresinin 7 ayetinde bildirdiği yollar kullanılır. "biz kâinatta insanlar için yollar gezegenler ve galaksiler için yörüngeler yarattık" Zariyat 7
 
Kur'an üzerinden devam edersek Mearic Suresi başta olmak üzere pek çok yerde zaman kavramından bahseder. Bilime göre ise ışık hızı aşıldığında zaman kavramı ortadan kalkar. Yine Kur'an'da zaman gezmeni gibi görünen Zülkarneyn kıssalarını biliyoruz. Sizin bu zaman kavramına bakış açınız nedir?
 
Allah u Teala iki tür zaman yaratmıştır. Birincisi "İnna lillah ve inna ileyhi raciun" (Allahtan geldik Allaha döneceğiz) ayetinin mazhar olduğu zamandır bu zamana müdahale edilemez. Yaratılıştan Kıyamete kadar olan süreçtir. Bu süreç içerisinde Kâinattaki çeşitli gezegenlerin büyüklüklerine ve dönüşlerine göre oluşan zamanları vardır.
 
İkinci zaman ise; Dehr suresinde örtülü olarak geçen zamandır. Dehr kelimesinin manası İnsanı kâmilin emrine verilmiş zamandır. Allah u Teâlâ İnsana Dehr sıfatıyla tecelli ederse, İnsan Dehr'in kastettiği zamanı kullanmaya başlar bu halle İnsan geçmişlere ve geleceklere gidebilir. Dünya ve Kâinat içerisinde Tayyi mekân yapabilir. İşte Zulkarneyn A.S bunlardan birisidir. Hazreti Peygamber Efendimizin s.a.v  miracıda onun zamanı kullandığının ispatıdır. Zaten Allah u Teâlâ ya Halife olmak demek Kâinat içerisinde Allah u Tealanın izniyle görev yapmak demektir. Bu sebeple İnsanı Kâmilin zaman içerinde yolculuk yapması şarttır.
 
Toplum olarak hep uslanmayan asi nefsimizden bahsederiz. Fecr suresinde ise mutmain olmuş nefsten bahsediyor nedir size göre mutmain olmuş nefs?
 
Mutmain olmuş nefs; İnsanın bütün azalarıyla birlikte maneviyatıyla birlikte, diğer tüm bedenleri ile birlikteki haline  hitap ediyor Allahü Teala. Bizler Rabbimizin huzurunda ilk yaratıldığımız günde Rabbimizi gördük, onu sevdik, ona ve ilmine doyduk. İşte mutmain olmuş, doymuş nefs budur. İşte Allah u Teala orada bizlere nasiplerimiz kadar İlim öğretti fakat bizler yeryüzüne gelince öğrendiklerimizi unuttuk. Bu ilimleri tekrar hatırlatmak için Peygamberler ve kitaplar gönderdi Rabbimize dönüşümüzde de tekrar bu ilimleri hatırlayarak dönmemizi istiyor. İşte Fecr suresinde ki "mutmain olmuş nefs" in anlamı budur.
 
Hep söyleriz gaybı Allah'tan başkası bilemez diye, ancak tekvir suresi 24. ayette "Allah gaybı sizden esirgemez" denmektedir. Burada kast edilmek istenen nedir?
 
Kuranı Kerimde Araf sursinin 172. Ayetinde Allah u Teâlâ, Elest gününde bizler Nur bedenlerimizde iken kendi yaratılışlarımıza ve kâinatın yaratılışına şahit tutulduğumuzu bildiriyor. İşte yaratılıştan kıyamete kadar olacak olan her şeyi İnsan Rabbinin huzurunda seyretmiş ve şahit olmuştur. Elest gününü hatırlayan Kamil İnsan için yaratılıştan kıyamete kadar olacak olan şeyler Gayb değildir. Tekvir suresinin 24. Ayeti kerimesinde ki mana budur. Allah u telanın Kâinatı ve içinde kileri yaratmadan önceki hali ise insan için Gayptır. Nitekim kâinatın derinlikleri maddelerin altı atom ve alt yapıları yaklaşık 100 yıl öncesine kadar gayp iken bugün bilinir olmuştur.
 
Kaynak:İstanbul Times Haber Ajansı (İTHA)
Editör: TE Bilisim