... Evet üstat Necip Fazıl KISAKÜREK maddi manevi her türlü hak ve hukukun gasp edildiği günümüz dünyasını bu şiiri ile çok güzel özetlemiş.

Allah'ın bir pulunu bekleye dursun on kul,

Bir kişiye dokuz, dokuz kişiye bir pul,

Bu taksimi kurt yapmaz kuzulara şah olsa,

Yaşasın kefenimin kefili kara borsa”...

İsim vererek kimseyi rencide etmek ve zor durumda bırakmak niyet ve gayesinde değilim.

İstanbul’un 39 ilçesi var 2014 yerel yönetim seçimlerinde bu ilçelerin 25’ inde Ak partili Belediye başkanları kazanmıştı. 14’ ün de de CHP’li belediye başkanları ipi göğüslemişti.

İstanbul’un ilçe belediye başkanları içinde hem CHP’de hem de Ak Parti’de Trabzon’lu, Giresun’lu ve Rizeli başkan sayısının çok fazla olduğunu görünce Üstat Necip Fazıl Kısakürek’in bu dörtlüğü ile makaleme giriş yapmak istedim.

Başkan olan arkadaşlarımızın elbette özellikleri ve güzellikleri vardır. Lakin 2014 seçimlerinde kendi illerinden daha çok hemşehrisi İstanbul’da olan, Malatya’ lı, Mardin’li, Ordulu, Samsun’ lu, Kastamonu’ lu ve başka bir çok ilden göç alan İstanbul ilçelerinde bu illerin nüfusuna kayıtlı adaylar koymak yerine Ak Parti Neden 4 tane Giresunlu, 8 tane Trabzon’lu bir o kadar da Rizeli başkan adayı gösterip seçtiriyor da adını yazdığım illerin tek adayının olmadığını sormak yanlış mı olur ?

Oysaki Ak Parti kurulduğu zaman aday seçiminde demografik yapıya dikkat ediyordu. Şu an bu kriter rafa mı kalktı ? Yada mevzubahis Karadenizli adaylar olunca bu kriter bizim uşaklar iyidur demekle geçiştiriliyormu diye sormak isterim. Belki bu yazıyı okuyan bazı okurlarım da kim takıyor demografik yapıyı diyerek bana gülüyorlardır. 

Hemşehricilik yapmıyorum ama bu kadar Karadenizli aday bulluğu olunca da acaba birileri hemşehricilik mi yapıyor sorusunu da kendime soramadan edemiyorum.

İstanbul’da adı bende saklı bir ilçe var Rizeli seçmen yok gibi ama…

Seçilmiş kadın kolları başkanı Rizeli, ilçe başkanı Rizeli, Belediye başkan adayı olacak dedikleri kişi Rizeli…

Bu üç kişi ile zerre kadar sorunum yok ve üçü de çok iyi insanlar ama seçmenin bel kemiğini oluşturan Doğulu bir kişinin bu üç görevden birisinde olmasını istemek yanlış mı ?

Ak Parti’nin isminde adalet var ama yaptığı dağılımda adalet yok demek yanlış mı ?

Oysaki Ak Parti kurulduğu zaman o ilçede hangi yörenin seçmeni fazla ise başkanın da mümkün mertebe o yöre insanları içinde seçilmesi isteniyordu lakin 2009- ve 2014 den sonra bundan vazgeçildiği izlenimi o kadar fazla ki anlamak zor.

Örneğin Sultangazi’ de Adıyamanlı seçmenlerin ağırlığı var iken Edirneli bir başkan tercih etmek,

Esenler’ de Malatya’lı seçmen çok iken Adıyamanlı bir başkan seçmek Zeytinburnu ilçesinde doğulu seçmen çok iken Karadenizli bir kişiyi 20 senedir başkan yapmak ve yeni dönem de yine Karadeniz’ li birini aday göstermek ne kadar ADALETLİDİR diye sormak yanlış mıdır ?

Bu dağılım ile Doğulu seçmene sizin burada yeriniz yok kendinize gidin siyaset yapacak başka oluşum mu bulun denilmek  mi isteniyor ? Yoksa siz sadece oy verin siçilmek değil seçmek sizin işiniz mi deniliyor.

Yıllardır bir çok doğulu arkadaşım kayırmanın olduğuna söylüyordu ben hayır diyordum ama artık ben de inandım kayırmanın olduğuna ...

Kurulduğu zaman Mahalle başkanı, daha sonra ilçe yönetim kurulu üyesi daha sonrada il koordinatörü olarak görev yaptığım ADALET VE KALKINMA PATRTİSİNDE adalet anlayışına olan güvenim gördüğüm olaylardan sonra zedendiğini söylemezsen ilmin eksiklik yapmış olurum. 

Şimdi başkan adayı olacak olan Karadenizli dostlarım veya onların yanında yer alacak menfaat perest bazı okurlarım diyecekler ki demografik yapıda ne demek ? Kim hizmet edecekse ve Ak Parti kimi isterse o başkan olur.

Bir ilçede çok doğulu olması oranın başkanının da doğulu olmasını gerektirmez diyebilirler. Zaten dedikleri içinde çok pervasızlar.

Onları suçlama ucuzluğuna tevessül etmeyeceğim. Ama seçmenin kendi iradesini dikkate almayan siyasetçilerden sandıkta hesap sormasını istemek yanlış değildir sanırım.

2009 ve 2014 yerel seçimlerinde İstanbul’un 39 ilçesinde hem CHP’de hem de Ak Parti’de Karadeniz ağırlığı olmadığını söyleyecek birisi varsa beri gelsin…

Özet olarak hemen aklıma gelen Karadenizli Başkanları zikredeyim:

1-Büyükçekmece Hasan Akgün Trabzon CHP

2-Beylikdüzü Ekrem İmamoğlu Trabzon CHP

3-Arnavutköy Haşim Baltacı Trabzon AK PARTİ

4-Gaziosmanpaşa Hasan Tahsin Usta Trabzon AK PARTİ

5-Bağcılar Lokman Çağırıcı Giresun AK PARTİ

6-Eyüp Remzi Aydın Giresun AK PARTİ

8-Bayrampaşa Atilla Aydıner Rize AK PARTİ

9-Zeytinburnu Murat Aydın Giresun AK PARTİ

10-Sarıyer Şükrü Genç Giresun CHP

11-Üsküdar Hilmi Türkmen Trabzon AK PARTİ

12-Kadıköy Aykurt Nuhoğlu Trabzon CHP

13- Fatih Hasan Suver Trabzon AK PARTİ

14-Beyoğlu Misbah Demircan Rize AK PARTİ

15-Çekmeköy Ahmet Poyras Rize AK PARTİ

16-Beşiktaş Murat Hazinedaroğlu Ordu CHP

Doğum yeri olarak İstanbul, Almanya ve başka yeri açıklayan başkanlarımızda var. Lakin ilk bakışta tespit ettiğimiz 16 tane belediye başkanı sadece Trabzon, Rize ve Giresun’lu olması manidar değil mi ?

Doğuluların Yönetim de adı yok … Ama oy vererek seçsinler deniliyor… Bari bu hakkı da bizden alın başımız rahat etsin diyesim var…

İstanbul’un bir çok ilçesinde nüfusun ekseri çoğunluğu Doğulu olmasına rağmen nerede ise hiç nüfusu olmayan illere kayıtlı kişilerin başkan yapıldığını görünce doğuluların adı yok demek en yalın tespit olsa gerek.

Bunu yazarken de kimse bana ayrımcılık yapıyorsun demesin. Asıl ayrımcılık yapanlar Sultangazi ilçesinde nerede ise Edirneli seçmenin olmamasına rağmen Cahit Altunay’ı başkanı atayanlar yapıyor.

Demografik yapıya dikkat edilseydi buranın başkanı Adıyamanlı Esenlerin ki Malatya’lı olmalıydı.

Hadi diyelim ki 2014 yerel yönetim seçimleri geride kaldı. Lakin 31 Mart 2019’ da yapılacak seçim öncesi de yine aday belirlerken aynı eksiklik ve hataların yapılacağına dair ciddi emareler var.

Hani Batı, Doğu, Güney Kuzey hepimiz kardeştik … Her nedense bu kardeşlikte YÖNETENLER hep KARADENİZ’ liler oluyorken biz DOĞULU’ lar ise hep YÖNETİLENLER olmaktan yorulduk.

Bakınız 1992 Körfez harbinden sonra Zeytinburnu’nun seçmen yapısı doğulu seçmenler lehine değiştiği halde seçmen sayısı ilk 20 il içinde yer almayan bir il ile bütünleşen bir kişinin aday yapılacağının söylenmesinin neresinde kardeşlik var ?

1984 yılında Zeytinburnu olan ilçemizde 35 yıldır bir tane DOĞULU başkan olmaz mı ?

İlk başkan Rumeli’li diğer 30 yıldır başkanlık yapanların 3’ü de Karadenizli son 25 yıldır da GİRESUNLU 2 başkan tarafından yönetiliyoruz.

Benim şahıs olarak Karadeniz ve Giresunlu kardeşlerim ile hiçbir sorunum ve sıkıntım yok. Ancak 35 yıllık belediyelik olan bir yerde 25 senedir başkanlığını yapanların Giresunlu olmasını da eleştirmenin sakıncası yok sanırım.

Aslen Malatyalıyım ama 32 yıldır Zeytinburnu’nun suyunu içiyor ve ekmeğini yiyiyorum .

Belediye başkan adaylara belirlenirken DEMOGRAFİK yapıya dikkat edilmeli demek kadar makul ve normal bir talep ve beklenti olamaz. Bunun bir çok artısı vardır.

Kimse bana biz kardeşiz demesin. Eğer kardeş olsaydık denirdi ki Zeytinburnu’nu 35 senedir belediyelik ve bu sürede bir tane bile DOĞULU başkan bile gelmemiş.

Gönül isterdi ki parti büyüklerimizin biz bu seçimde seçmenin zaten % 65’i doğulu olan Zeytinburnu’na DOĞULU bir aday belirleyeceğiz deseydi.

Ancak gelen haberlere göre Zeytinburnu seçmen dağılımında ilk 15 il içinde olmayan bir ilin nüfusuna kayıtlı olan bir arkadaşımızın Ak Parti’de aday yapılacağının bir çok kaynakta söyleniyor olması KİMSENİN DOĞULU seçmenin tercih ve beklentilerini dikkate almadığını net bir şekilde söylemek zor olmazsa gerek.

Bir seçmen olarak GÖNLÜMÜN bu tercih için hoş olmadığını söylemek isterim.

Doğulu seçmene önerim şu olabilir…Gelin sizin seçmen iradenizi dikkate almayanlara karşı bizde kendi içimizde bir aday çıkarıyoruz ve onun etrafında bir araya geleceğiz deyin ve bu aday etrafında birleşin ve DEMOKRATİK hakkınızı sandığa yansıtın derim….

Bütün seçmenlerin Parti’den ziyade adayların ne kadar kendilerine yakın olduğunu irdelesin ve ona göre oy versin diyerek yazıma son veriyorum..

İstanbul Times / Hüseyin Çetiner 13 Aralık 2018