Başbakan Binali Yıldırım, AK Parti Genel Merkezi'nde 9. Geleneksel Büyükelçiler iftarında konuştu. Mülteci sorununa dikkat çeken Yıldırım, "İnsani krizler katlanarak büyüyor. Türkiye'de terör ile mücadele başta olmak üzere Suriye'deki iç savaş 5. yılına girdi. İnsanlar canlarını kurtarmak için her türlü tehlikeye rağmen yerlerinden yurtlarından başka bir bölgeye, bilinmeze yolculuk yapıyorlar. Dünyada göçmenlerin sayısı 55 milyona ulaştı. Onlarca ülkenin nüfusundan fazla. İnsanlığın BM farklı bir şekilde yaklaşması insanlık dramının mutlaka çözümüme ulaştırılması için bütün ülkeler olarak daha fazla çalışmalıyız. Suriye'deki  tablo gittikçe kötüleşiyor.  Yarım milyonu aşan insan, masum hayatını kaybetti. Anlamsız bir savaşa uğruna hayatlarını kaybetti. Milyonlarcası yerlerinden oldu. Türkiye baştan beri gerçek bir siyasi çözümü savundu bundan sonra da savunmaya devam edeceğiz. Biz sınırlarımızda ne terör ne de tek yanlı oldu bittilere asla razı göstermeyiz" diye konuştu. 

"IRAK'IN GÜVENLİK VE REFAHI TÜRKİYE'NİN REFAHI VE GÜVENLİĞİ KADAR ÖNEMLİ"

Yıldırım, "Bölgemizde barış ve istikrarın tesisi bakımından kilit ülkelerden biri de şüphesiz Irak'tır. Etnik ve mezhepsel çeşitliliği modeldir. Aramızda ekonomik, tarihi, kültürel açısından koparılamaz bağlar bulunan Irak'ın güvenlik ve refahı Türkiye'nin refahı ve güvenliği kadar önemlidir" dedi.  

"SURİYELİLER İÇİN YAPTIĞIMIZ  HARCAMALAR 11 MİLYAR  DOLARI BULDU. HELALİ HOŞ OLSUN"

Türkiye'nin mültecilere olan desteğine ilişkin Yıldırım, "Ülkemizde bulunan Suriyeliler için vicdani sorumluluk gereği bugüne kadar yaptığımız  harcamalar 11 milyar  doları buldu. Helali hoş olsun. İnsan yaşatmak her şeyin önünde gelir. Uluslararası toplumun katkısının sadece 512  milyon dolar olduğunu da hatırlatmak isterim. Yaptığımız yardımların neredeyse 20'de biri. Sorumluluk paylaşılmalı. Yeniden yerleştirme bu kapsamda önem arz ediyor" ifadelerini kullandı.

"VİZE SERBESTLİĞİNE YÖNELİK AB TAAHHÜDÜNÜN DE GECİKMEDEN GERÇEKLEŞMESİNİ BEKLEMEKTEYİZ"

Vize serbestliği ve İngiltere'nin AB'den ayrılma sürecine ilişkin Yıldırım şu ifadeleri kullandı:  "Türk vatandaşlarına vize serbestliğine yönelik AB taahhüdünün de gecikmeden gerçekleşmesini beklemekteyiz.  AB'deki son gelişmelere baktığımızda 23 Haziran'da Birleşik Krallık 'ta yapılan  referandumdur. Demokrasi ve mili iradeye saygıyı esas alan bir yöntem olan kararın hayırlı olmasını dilerim. Birleşik Krallık ve AB için bundan böyle yeni bir dönem başlamıştır. Hayati bir öneme sahip.  AB'nin önünde cevabı meçhul sorular ve sorular olacaktır. Birleşik Krallık esasında bu referandum ile AB'ye bir mesaj vermiştir. AB'ni de bu mesajı iyi okuyarak iç sorgulamasını yaprak daha kucaklayıcı bir vizyon, gelecek arayışında olması gerekir. Bu değişim diğer bazı AB üyelerinin Birleşik Krallık'ı örnek almaktan alıkoyacak bir netice vermesi için de mutlaka gereklidir. Birliğin güçlenerek devam etmesinden yanayız. Birleşik Krallık'ın AB'den ayrılma kararının Avrupa'da doğurduğu en büyük risk milliyetçi ve ırkçı söylemlerin daha da güç kazanma ihtimalidir.

İSLAM KORKUSU, KARŞITLIĞI AVRUPA BAŞTA OLMAK BÜTÜN İNSANLIK İÇİN YENİ BİR TEHDİT ALANIDIR

Irkçılık, İslam korkusu, İslam karşıtlığı yabancı düşmanlığı Avrupa başta olmak bütün insanlık için yeni bir tehdit alanıdır. Avrupa bu tehlikeye daha çok maruz kalmaktadır. Her türlü aşırılığa karşı uyanık olmak zorundayız. Türkiye, Birleşik Krallık'taki siyasiler tarafından tartışmanın odağına çekilmek istenmiş ülkemiz vakarlı duruşunu muhafaza etmiştir. Yeni dönemde AB'de kalıştan yana olan yöneticilerin  ülkemizin tam üyeliği ile ilgili kullandıkları ifadeler hayal kırıklığı, üzüntüden öte ikircikli bir tutuma işaret ederek güven eskiliğini de beraberinde getirmiştir.

TÜRKİYE BİR AVRUPA DEVLETİDİR

Birleşik Krallık'ta yürütülen kampanyada kullanılan söylem ve tonunun AB'nin temel değerleri ile vahim bir şekilde çelişiyor. Toplumsal çabaları sarf edeceğini ümit ediyoruz. Türkiye bir Avrupa devletidir. Avrupa ile bütünleşme sürecinin bir parçasıdır. AB'nin eşit üyesi olmak için çalışmalarını uzun bir süredir sürdürmüş bundan böyle de sürdürecektir."

"NEFRET SÖYLEMLERİNİ KÖRÜKLEYEN İSLAM KARŞITI SÖYLEMLERDEN RAHATSIZLIĞIMIZI İFADE ETMEK İSTERİZ"

ABD’deki başkanlık seçimine ilişkin değerlendirmede bulunan Başbakan Binali Yıldırım, "Yakın müttefik ve ortağımız Amerika Birleşik Devletleri’nde başkanlık seçim kampanyası devam etmektedir. Bu kampanyada, öne çıkan kimi nefret söylemlerini körükleyen İslam karşıtı söylemlerden de rahatsızlığımızı ifade etmek isteriz. Bu yaklaşımların seçim sürecinin ötesinde zemin kazanmaması ve etkin politikalarla dengelenmesi hayati öneme sahiptir. Dünyada giderek artan keskin söylemlerin, İslam karşıtlığına yol açtığı sarsıntılarını gelişen terör olayları olarak görmekteyiz" dedi.

(1915 OLAYLARI) "GEÇMİŞİ YENİDEN KURGULAMAK ADETA İMKANSIZDIR"

Alman Federal Meclisi’nin 1915 olaylarına ilişkin aldığı karara değinen Yıldırım, "Alman Federal Meclisi’nin söz konusu kararı, tarihi gerçeklikten uzak, tarihin istismarı ve tarihin siyasallaştırılmasına iyi bir örnek olduğu yönünde Avrupa’da ve hatta Ermenistan’da bile makale ve yorumlar çıkmaktadır. Bazı milletvekillerinin şahsi ve olumsuz gündemlerini 1915 olayları üzerinden olayları üzerinden Federal Parlamento’ya taşımış olmaları esef vericidir. Geçmiş geçmiştir. Bugünümüzden uzaklaşmıştır. Geçmişi yeniden kurgulamak adeta imkansızdır. Parlamentolar, mahkemeler tarihçilerin işini asla yapamaz ve tarihi yeniden yazamazlar. Gelecek nesillere müreffeh bir dünya bırakmak için birleştirici politikalara ihtiyacımız bugün, geçmişten fazladır" açıklamasında bulundu.

"PKK VE YPG AYNI ÖRGÜTTÜR, KOMUTA YAPILARI BİRDİR"

Terör ile mücadele vurgusu yapan Yıldırım, "Bugün uluslararası barış ve güvenliğine yönelik en büyük tehditlerden biri terörizmdir. Teröristlerdir. Türkiye PKK, DAEŞ … gibi azılı terör örgütleriyle amansız bir mücadele vermektedir. PKK ile YPG’nin komuta yapıları birdir, aynı merkezden yönetilmektedir. Nitekim intihar bombacıları sadece Irak’ta, Kandil’de değil, Suriye’de YPG saflarında eğitim almaktadır. PKK ve YPG aynı örgüttür, bu gerçeğin bir an önce idrak edilmesini bekliyoruz. Biz mücadelemizi özgürlük ve güvenlik dengelerini gözeterek sürdürmeye devam edeceğiz. Dostlarımızdan terörle mücadelemize samimi desteklerini bekliyoruz. İyi terörist, kötü terörist ayrımının ortadan kalkmasının gereğine inanıyoruz" ifadelerini kullandı.

"DOKUNULMAZLIKLARIN KALDIRILMASI YASAMA’NIN DOĞAL TAKDİRİDİR"

Dokunulmazlıkların kaldırılmasına ilişkin Yıldırım, "Bilgi eksikliğinden kaynaklı haksız ithamlarla karşı karşıyayız. Dokunulmazlıkların kaldırılması Yasama’nın doğal takdiridir. Dokunulmazlıkların kaldırılması, kürsü dokunulmazlığı ve ifade özgürlüğü ile bir ilgisi yok. Sadece HDP, MHP, CHP değil Ak Parti’de de 100’ün üzerinde iddialar söz konusu" dedi.

"YENİ DÖNEMİN İKİ ÜLKE İÇİN HAYIRLI OLMASINI DİLİYORUM"

Türkiye ile İsrail arasındaki mutabakata ilişkin Yıldırım, "Yeni dönemin iki ülke için hayırlı olmasını diliyorum  dedi.. 
Editör: TE Bilisim