AK Parti Zeytinburnu Gençlik Kolları tarafından Zeytinburnu Tren İstasyonu yolu üzerinde İsrail’in Filistin’e yaptığı zulümün fotoğraf sergisi açıldı. Sergi yolda geçen vatandaşlar tarafından büyük bir ilgi ile izlendi.
 
İSTANBUL TIMES/HABER MERKEZİ
 
AK Parti Zeytinburnu Gençlik Kolları tarafından Zeytinburnu Tren İstasyonu yolu üzerinde İsrail’in Filistin’e yaptığı zulümün fotoğraf sergisi açıldı. Sergi yolda geçen vatandaşlar tarafından büyük bir ilgi ile izlendi.
 
HALKIN İLGİSİ BÜYÜKTÜ
 
Saldırıda mahsum insanların fotoğrafları bulunan sergi vatandaşlar tarafından büyük bir beğeni ile izlendi. Sergiyi izleyen vatandaşlar, “Dünya ülkelerinden sadece Türkiye bu saldırıya karsı durmuştur. Buda Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın girişimi ile olmuştur. Bu sergiyi açan Zeytinburnu İlçe Gençlik Kollarına teşekkür ediyorum” dedi.
 
VATANDAŞLARI DUYGULANDIRAN BASIN AÇIKLAMASI
 
Sergi açılışında bir basın açıklaması yapan AK Parti Zeytinburnu Sosyal İşler birim Başkanı Gülsüm Topçu’nun yaptığı açıklama duygulu anlar yaşattı. Topçu’nun duygulandıran açıklaması şuydu:
 
BUGÜN BÜYÜK BİR TARİH
 
18 Ocak 2009 Pazar… Bugün büyük bir tarih. Yüzyılın belki e en önemli günlerini yaşıyoruz. İsrail’in Gazze’ye saldırısının sürdüğü şu saatlerde dünya iki devrime birden sahne oldu. Hayır, buraya İsrail’i sadece kınamak için gelmedik. Ne bunun bedeli bu kadar ucuz, ne de hesabı bu kadar basit. Omuzlarımıza sıradan bir gösteri yapıp dağılamayacak kadar büyük sorumluluk bindi. Sadece bir kaç yuh çekip rahatlayamayacak kadar hepimiz büyüdük. Ne desek günlerdir elektriksiz, susuz bodrum katlarında üzerlerine bomba yağan Filistinlilerin acısını anlatamayacağız biliyoruz. Tarih bize konuşmaktan daha büyük misyon yükledi ve artık yaşanan iki devrimi tüm dünyaya ilan etmek zorundayız.
 
Birincisi, bugüne kadarki tüm siyasal ideolojiler, bütün düşünce akımları ömrünü yitirdi. Yeryüzündeki herhangi bir şehre herhangi bir devletin günlerdir süren haksız saldırısı ve çoğu dünya ülkesinin bunu kayıtsızlıkla seyretmesi modern evrensel haklarla, özgürlük metinleriyle, vitrinlere yerleştirilmiş sloganlarla nereye kadar gidilebileceğini gösterdi bize. Yüzyıllardır politik sistemler çeşitli yolların varolduğunu söylese de, bunun bir dayatma olduğunu öğrendik. İlk insan yeryüzüne ayak bastığından beri hep iki yol vardı ve daima iki yol olacak insanlık için: Adaletten yana olanlar ve zulmedenler… Hangi durumda olursa olsun; ya adaleti hakim kılarsınız, ya zulmü yayarsınız. Sessiz ve tepkisiz kalayım deseniz de zulmetmiş olursunuz. Bir bakıma bunun için de hepimiz buradayız. Bu ilk devrim uluslararası arenada yeni bir dost-düşman tanımı kazandırdı bize. Dost ve düşmanlarımızı hiçbir etnik ve coğrafik sınır ya da uluslararası sözleşme ve geçici çıkar ilişkisi belirlemeyecek. Hesabımızı daima adalet ve zulm esaslı yapacağız. Bu devrim aynı zamanda adilin ve zalimin somut öznesi olmadığını aşikar etti. Çünkü adil olanlar da zulmedenler de arkasına yaslandıkları bir güçten destek alırlar. Görünürde eylem yapanlar her koşulda görünür olmayan, sessiz eylemcilerden beslenirler. Dolayısıyla bugün ne İsrail sadece İsrail toprakları ne de Filistin sadece Filistin topraklarıdır. Çoğu Batı ülkesi destekçi sessizliğini korurken aslında tavır almamız gerekenin tek başına İsrail olmadığını gösterdi. Biz de değerlendirme yaparken İsrail’le olduğu kadar, onu bu kıyıma götüren arkasındaki bütün bir kıyıcı uygarlıkla da mücadele etmemiz gerektiğini anladık.
 
Bugün yaşadığımız ikinci devrim ise, Ortadoğu’da yeniden Türkiye’nin liderliğe geçtiğidir. Sayın Başbakanımızın bölge ziyaretleri ve dünya basınında en çok bizim toplum ve hükümetimizin tepkisinin ciddiye alınması, yüzyıldır yalnız bırakılan Ortadoğu ülkelerinin Türkiye öncülüğünde eski gücüne kavuşacağının işaretleridir. Safların netleştiği bir dönemdeyiz. Ortadoğu başta olmak üzere, dünya çok daha şeffaf bir yapıya kavuşacağının sancısını yaşıyor. Bu doğum, ülkemizde devlet ve halk, dahası tüm kesimlerin bütünleşmesiyle ilk belirtilerini gösterdi. Zalimin adı olmadığı gibi, ona tavır alanların da adları olmaz. Hepimiz adalet adına buradayız ve yalnızca insanlarız. Başka adlarımız yok. Adaleti hep beraber ikame edeceğiz, zulm hepimizin eliyle bertaraf edilecek. Bu kutsal davada tüm siyasal, sosyal, ekonomik ve kültürel imkanları seferber edeceğiz.
 
Dünya varolduğundan beri yaşanmış ve kıyamete dek süren bütün soykırımlar, ufaktan büyüğe bütün haksızlıklar adına İsrail’i lanetliyoruz. Kahrolsun İsrail ve tüm sessiz İsrailler!”
 
 
 
Editör: TE Bilisim