Kuşkusuz bugünün bir diğer kahramanı da Ahmet Hakan oluyor. Umre izlenimlerinin ilk bölümünü okuduğumuz Hakan, Ertuğrul Özkök'ten farklı olarak daha işlevsel bir yazı kaleme almış. Tabii Özkök'ün yazısında edindiğimiz deplasman duygusu da yok Hakan'ın yazısında. sonuçta ev sahibi sayılır kendisi.

Dikkat çekici bir Mekke tasviri var Hakan'ın...

"Mekke denilince aklınıza...
Çöller, deve kervanları ve hurma bahçeleri gelir...
Her tarafı tarih kokan bir belde gelir.
Ama hayır!
Burası sanki sadece 10 sene önce kurulmuş bir şehir gibi...
Çıkarın Kâbe’yi, Mekke’den...
Geriye sadece Las Vegas kalır... Manhattan kalır... Dubai kalır... Bizim Maslak kalır...
Dev binalar, oteller, şantiyeler, KFC’ler, McDonald’s’lar, Starbucks’lar içinde modern ve yeniden yapılanan, hep yeniden yapılanan bir kent..."

Ayrıca hayli ilginç bir tüyo da var Hakan'ın yazısında...

"Biz Medine’de dolaşırken bir “gizli bilgi” dalgalandı aramızda... Söylentiye göre: Başbakan Erdoğan, iki gün sonra umre için kutsal topraklara geliyormuş... Hemen havaya girdik: “Bize özenmiştir” türünden cümleler kurduk... Fakat o da ne? Medine’yi mesken tutmuş bir dostumuz, “Başbakan buraya her yıl gizlice gelir” demesin mi? Hemen hava atmaktan vazgeçtik tabii..."

Neyse biz Ahmet Hakan'ın Mekke için yazdıklarından bir bölüm daha aktarıp sizi kendisiyle başbaşa bırakalım. Dizinin devamında söyleyeceklerimiz var...

"Öyle bir sırla gizli ki Mekke...
Gitmeden, görmeden, solumadan, dokunmadan, nefes almadan algılanamaz.
Öyle bir efsuna bulanmış ki Mekke...
Tarihini yerle bir etseniz de...
Geçmişini anımsatacak tek bir taşa bile tahammül etmeseniz de...
Her tarafı gökdelenlerle kuşatsanız da...
O efsun, o sır, o muazzam etkileme gücü sizi çepeçevre sarıyor.
Ne kadar bozarsan boz...
Ne kadar saklarsan sakla...
Ne kadar heybetli binalar kurarsan kur...
Kâbe’nin insanı etkileme gücüne bir fiske dahi vurulamıyor."

Editör: TE Bilisim