Bakırköy 7. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davanın ilk duruşmasına, 6 aydır tutuklu bulunan Bülent Kalaycı ile tutuksuz sanıklar Faruk Kondova ve Melahat Akıllı ve avukatları katılırken, İbrahim Kuraloğlu katılmadı. Olayda hayatını kaybeden Eda Can, Kader Kılıç ve Uğur Çokgülenler’in yakınları SerkanÇokgülenler, Yeliz Çokgülenler, Cesur Kılıç, Uğur Kılıç, Nimet Çoban ve avukatlarının da hazır bulunduğu duruşmada savunması yapılan tutuksuz sanık Faruk Kondova, patlamanın meydana geldiği işyerinin sahibinin kendisi olduğunu söyledi.
TUTUKSUZ SANIK: İŞYERİNİN ASIL SAHİBİ BENİM
Daha önce piyasaya olan borçları nedeni ile patlamanın meydana geldiği işyerini halasının oğlu Bülent Kalaycı adına yaptığını kaydeden Kondova, “Borçlarım nedeni ile işyerinin resmi işlemlerini Bülent Kalaycı adına yaptım. Bülent arada çay içmeye gelirdi. Bu şekilde ticarete devam ettim. Sanık Bülent sadece kağıt üzerinde işyerinin sahibiydi. Şifai olarak anlaştık. Çantaların içine dolgu malzemesi olarak konulan süngerebenzeyen polietilen maddesini tekstil şirketlerine satıyordum. 5 yıldır aynı ürünü satıyorumö dedi.
İŞVEREN OLARAK HER TÜRLÜ TEBDİRİ ALDIK
Olay günü işyerinde olduğunu kaydeden Kondova ifadesini şöyle sürdürdü: “Patlamadan bir gün önce yine bu maddeden geldi. Gece 23.00’da gelen maddeyi depo olarak kullandığımız bodrum katına yerleştirdik. Diğer gün patlama oldu. Dışarı çıkmaya hazırlanıyordum. 4-5 metre kala sonradan adını Eda olduğunu öğrendiğim içeri girdikten sonra patlama oldu. Patlamada ölen Eda müşteri olarak gelmişti. Bayıldım, hastaneye kaldırıldım. Çok üzgünüm. İşveren olarak her türlü tedbiri aldık. Yangın alarmı kurduk. Olayda benim bir kusurum yoktur. Ürünün gözle görülür kontrolünü yapacak bir durum yok. Kontrolü yapacak bir mühendisim, elemanım yoktu.
'KAĞIT ÜZERİNDE ŞİRKETİN SAHİBİYİM' 
Davanın tek tutuklu sanığı Bülent Kalaycı, öz dayısının oğlu olan Faruk Kondova’nın isteği üzerine işyerininyasal sahibi olduğunu kaydederek, “Faruk önceki işyeriyle ilgili sorun yaşadı. Benden ricada bulunarak, ‘işlerimi düzeltmek için yeni bir şirket kuracağım, sahibi olarak seni göstereceğim’ dedi. Ben de kabul ettim. Muhasebecisine vekalet verdim her şeyi onlar yaptı, adıma şirket kurdu. Ben sadece kağıt üzerinde şirketin sahibiyim" dedi.
Olay anında Mahmutbey’de olduğunu söyleyen Kalaycı, “Gelen telefon üzerine olaydan haberdar oldum. Polietilen maddesini sünger bir madde olarak gördüm. Neyle üretildiğini, kimyasal bileşimini bilmiyorum. Maddenin kullanılması, satışı, depoya konulması hususunda hiçbir bilgim yoktur. Ben sadece kağıt üzerinde ortak olduğum için ruhsat alınmadığını bilmiyorum. Faruk’a da 'ruhsat var mı' diye sormadım.
Olayda benim bir kusurum yoktur. Kimsenin ölmesini istemezdim. Ölenlere rahmet ailelerine başsağlığı diliyorum. Çok üzgünüm" dedi. Patlayan işyerinin sahibi olan 85 yaşındaki Melahat Akıllı, Faruk Kondova ile yapılan kira sözleşmesini yeğeninin yaptığını söyledi. Faruk Kondova’nın konfeksiyon malzemesi satacağını söylediğini kaydeden Akıllı, “Burasını depo olarak kullanılmamasını söylemiştim. Benim olayla ilgim yoktur. Suçlamayı kabul etmiyorum" dedi.
MÜŞTEKİLER ŞİKAYETÇİ
Patlamada kızı Kader Kılıç’ı kaybeden Cesur Kılıç, “Kızım patlamadan 4 ay önce orada çalışmaya başladı. Malzeme geldiğinde ağır kokular geldiğini söylüyordu, rahatsız oluyordu. Sorumlu olan herkesten şikayetçiyimö dedi. Patlamada ölen Uğur Çokgülenler’in eşi Yeliz Çokgülenler, biri 14 yaşında biri de 11 aylık iki çocuk sahibi olduğunu belirterek, “Kimin sorumluluğu varsa ondan şikayetçiyimö dedi. Yine patlamada ölen Kader Kılıç’ın annesi Kıymet Çoban, kızının o işyerinde 3 ay önce işe girdiğini belirterek, “Acı çekiyorum, maddi ve manevi yönden zarar gördüm. Sorumlulardan şikayetçiyim. Özellikle de Faruk Kodova’dan şikayetçiyim. Benim çektiğim acıyı kimse bilemez" dedi.
SAVCI TUTUKSUZ SANIĞIN TUTUKLANMASINI İSTEDİ  AMA...
Duruşma savcısı Hüseyin Yıldız, tutuksuz sanık Faruk Kondova’nın olayla ilgili sorumluluğunun tutuklu sanık Bülent Kalaycı’ya nazaran daha fazla olmasını gerekçe göstererek tutuklanmasını istedi. Savcı Yıldız, tutuklu sanık Bülent Kalaycı’nın tahliye talebinin reddine karar verilmesini istedi. Savcının Faruk Kondova’nın tutuklanması yönündeki talebini reddeden mahkeme, Bülent Kalaycı’nın tahliyesine karar verdi. Mahkeme, her iki sanığın yurt dışına çıkışını yasaklayarak duruşmayı erteledi.
İDDİANAMEDEN
Zeytinburnu’nda 12 Temmuz 2014 tarihinde ambalaj malzemeleri satan “Maxi Ambalajö isimli işyerinde meydana gelen patlamada 3 kişi ölmüş 4 kişi de yaralanmıştı. Kader Kılıç, Eda Can ve Uğur Çokgülenlerin hayatını kaybetmesi üzerine Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı, patlamayla ilgili soruşturma başlatmıştı. Soruşturma sonucunda işyerinin yasal sahibi görünen Bülent Kalaycı, işyerinin asıl sahibi olduğunu söyleyen Faruk Kondova, patlamanın meydana geldiği işyerinin faaliyet gösterdiği mülkün sahibi Melahat Akıllı ve İbrahim Kuraloğlu hakkında “Tedbirsizlik ve dikkatsizlik sonucu birden fazla kişi öldürmek ve yaralamakö suçlarından 3 yıldan 15 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açılmıştı. İddianamede, Zeytinburnu Belediyesi’nin de söz konusu yer ile ilgili denetim ve işlem yapmadığından tali kusurlu olduğu belirtilmişti 
Yüksel KOÇ / DHA 
Editör: TE Bilisim