Başlığı yazarken bazılarınızın olur mu falanca ilçenin başkanı sokak sokak esnaf esnaf gezip evet veya hayır’ın faziletlerini anlatıyor nasıl umurunda değil dediğinizi duyar gibiyim. Bu doğru ama kendi ilçe belediye seçiminde yaşadıkları heyecanı ve toplumun her kesimine dokundukları gibi bu referandumda dokunmadıklarının en canlı örneği benim.

Nasıl mı ?

Anlatayım hemen…Belediye seçimlerinde her ilçe belediye başkanı mutlaka kendi ilçesinde çıkan gazeteler ile beraber İstanbul geneline yayın yapan basın mensupları ile yakın temasta olur.

Zaten olması da gerekir. Ancak Biz İstanbul Times Tv Özel You Tube kanalı olarak İstanbul’un 37 ilçesinde (Adalar ve Şile Hariç) Yarın referandum sandığı önünüze gelirse oyunuz evet mi olur hayır mı neden ? diye 3.000 kişiden fazla seçmene soru sorduk.

Bu çalışmalarımızı özellikle HAYIR diyeceğini açıklayan yayın kurumları tarafından YÜZ BİNLERCE kez paylaşıldı ve on milyonlarca kişi tarafında da izlendi. .

Ancak EVET’i destekleyeceğini ifade eden hiçbir gazete Muhteşem evet cevabı veren seçmenin hiçbir çalışmasını paylaşmadı.

Hiçbir belediye başkanı da bu yayın kurumunun imtiyaz sahibi olarak beni arayıp arkadaş yayınladıklarınızı izliyoruz. Ama birde bu işin kamera arkası var siz nasıl görüyorsunuz deme zahmetinde bulunmadı.

Tabi ki aramak zorunda da değiller ben de böyle bir beklentinde değilim zaten. Ama kendi belediye seçimlerinde gece yarısı beni arayıp biz taraf olduğumuz için halk bize içindekini söylemeyebilir size gelen tepkiler nasıl diyen çok Belediye başkan bilirim ben.

Cumhurbaşkanı Erdoğan Referandum en Milli mesele hem de en önemli seçim olacak ama hiç bir belediye başkanı ilçe belediye seçimine verdiği önemi burada vermeyecek öyle mi bu ne yaman çelişki derler…

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan sık sık konuşmalarında bütün dünya’nın 16 Nisan’da Evet’i engellemek için çalıştığını ifade ederek bu gün yapılacak olan referandum ‘da evet ‘in çıkmasının ülke için hayatiyet arz eden bir durum olduğunu söylüyor.

Televizyon ekranlarına bakıyorum Cumhurbaşkanı Erdoğan ve başbakan Yıldırım dışında Ak Parti ve CHP kadroları içinde belediye başkanlarının çok da 16 Nisan’ı taktıklarını benliğimde hissedemiyorum.

İstanbul’da 39 ilçe var 25 Belediye Ak Partiye,14 Tanesi CHP ‘ye ait peki bu belediye başkanları ne yapıyor…

Yaptıkları en önemli şey belediyelere şatafatlı bina yapmaları. Bina yapılır buna karşı değilim ama birçok ilçe belediyesi israfa kaçacak şekilde şato tarzında belediye binaları yaptıklarını hepiniz görüyorsunuz. Bunu yaparken de paraları fazla olduğundan değil. Bankalara dünyanın faizini ödüyorlar. Bir çok Belediye gırtlağa kadar borçta. Bu belediye başkanları kendi şirketlerini yönetiyor olsalardı FAİZ alıp bina yaparlar mıydı ? Akıllı ve basiretli bir tacir bunu yapmaz yapamaz. Faizin girdiği yer de bereket ve doğruluk çıkmaz.

Ülkede aç insanların sayısı her gün artarken Ataşehir Belediyesi 1 ay sürecek tiyatro şow yapıyor.

Tiyatro’ya, kültür’e, sanata karşı değilim. Ama işlerin öncelik sırası olmalı.

Halkı vergiler ile bunalt. Bu vergi bazen emlak vergilerini % 800 artırmakla, bazen de sokağınıza taş döşedim denilerek astronomik dekontlar gönderiliyor. Ayrıca Bankalara gırtlağa kadar borçlan. Biraz daha fazla vergi almak için sahillere imar ver, yol kavşaklarına imar ver, özetle olur olmadık yerlere imar verilmesi ile halkımızın Kanser başta olmak üzere birçok hastalığa DÜÇAR olmasına zemin hazırla sonrada şunu yaptık bunu yaptık diye hava at.

Bir çok Belediye ilçesindeki su buruları başta olmak üzere asli alt yapı yatırım yapmazken kıytırık festival vs. gibi işlere trilyonlar harcayarak göz boyama tarzı

İllüzyonist yöntemlerle halka karşı müthiş bir algı yönetimini başardıklarını söylemek zorundayım.

Seçim sistemi adaletsiz

Seçim sistemimiz çok adaletsiz… Size bir örnek vereyim siz karar verin…2014 yılında yapılan yerel yönetim seçilerinde İstanbul ilinin Küçükçekmece ilçesinde çıkan seçim sonuçları ile alakalı size kısa bir açıklama yapayım.

Belediye başkanlığını kazanan Ak Parti Adayı Temel Karadeniz % 41.9 ile 186.038 oy almıştı

CHP adayı Göksel Gümüşdağ ise % 39.6 oy ile 175.783 oy almıştı. Bu seçim sonuçlarına göre Kontejan meclis üyeleri hariç Ak Parti 21 meclis üyesi, CHP ise 19 Meclis üyesi aldı.

MHP ise % 8.4 oy ile 37.211 oy aldığı halde meclis üyesi çıkaramadı.

HDP ise % 6.8 ile 30.018 oy aldığı halde onlarda hiç meclis üyesi çıkaramadı.

Bu sonuç ile sadece aralarında 2 puan ve 2 meclis üyesi farkı olan CHP’li 19 Meclis üyesinin Belediye yönetiminde hiçbir fonksiyonu yok. Bu durum bazen de tam tersi olacak şekilde CHP’li başkanlar az oy farkı ile seçildikleri bazı yerlerde de Ak Parti Meclis üyelerinin hiçbir hükmü yok.

Oysa seçim sistemi adaletli olsaydı ve denilseydi ki 2 Trilyondan fazla bütçeli işlerde meclis üyelerinin % 70’inin oyu gerekli, her 15 bin seçmenin oyunu alan partiler 1 er meclis üyesi çıkarır gibi daha adil bir sistem olsaydı MHP’nin 37 bin oyu, HDP’ nin de 30 bin oyu boşuna gitmemiş olacaktı.

Bu sistemin değişmemesinin en önemli nedeni hangi parti en çok oy alıyorsa onun işine geldiği için yıllardır bir tülü değişmiyor.

Oysa temsilde adalet çok önemli. Eninde sonunda bu sistemi adil hale getirmeyen bir zamanların kudretli iktidar partileri de en son bu çarpık seçim sisteminin kurbanı oluyorlar.

DYP % 10 barajı düşürmemişti ama kendisi % 9.9 ile baraja takılıp yok oldu gitti.

ANAP düşürmedi o da yok olup gitti.

Ak Partiye tavsiyem 16 Nisan 2016 ‘da yapılacak olan Referandum’da ne çıkarsa çıksın hemen seçim barajını biran önce % 4’e düşürsün.

Bu ne demek yahu % 9.9 aldığın halde hiç vekil çıkaramayacaksın ama % 10 aldığın zaman 60 tane vekil çıkarma şansın olacak bu sistemin adalet ile alakası nerede arkadaş ?

Bir yerde ve ülkede adalet yoksa orada ne var olursa olsun hiçbir anlam ifade etmeyecek. Çünkü Adalet yoksa hiçbir şey yoktur.

Yaptığım seçim sistemi adaletli değil tespitim ile hiçbir partiye karşı veya diğer partinin yanında değilim. Belediye meclis toplantılarına gidiyorum iktidar ve muhalefet arasında % 2 fark olsa da muhalefetin hiçbir işte esamesinin okunmaması adaletli değil demek insan olmamızın bir kriteri olmalıdır.

Değerli okurum aslında ülkemizde bir çok konuda çarpık bir yapılaşma var ama hepsini burada yazmak tabi kolay değil. Biz ancak bir kaç tanesini yazdık…

Adaletin hakim olduğu bir ülkede yaşamak temennisi ile hepinize saygı sevgi ve muhabbetlerimi sunarım.

İstanbul Times / Hüseyin Çetiner 29 Mart 2017