Her şehir kendine has bir özelliğiyle markalaşıyor. Bir zamanlar halısıyla meşhurlaşan Isparta, makineler icat olup mertlik bozulunca halıyı bırakıp güle sarıldı.
İyi de oldu…
Gül ile özdeşleşen kente girdiğinizde “tenekeden ya da naylondan yapma güller” daha çok dikkat çekiyor o ayrı konu ama fabrikalarda işlenen gül ürünleri birçok ülkeye ihraç ediliyor. Bazı illerimizde insanlar yeraltında, kömür madenlerinde çalışıp ekmeğini kazanırken Ispartalılar güzellikler içinde, güzel kokular altında geçimlerini sağlıyorlar…
Dıştan görünen, “eli yakan” manzara böyle...
İçeriyi yakan manzarada ise tozdan-topraktan geçilmiyor…
SDÜ’de öğrenim gören çocuğumuzu görmek amacıyla yaklaşık 7 ay önce İstanbul’dan Isparta’ya gelmiştik. Gülü, elması, yeşili bol bir şehir şeklinde tasavvur ettiğimiz Isparta bizi tozuyla, toprağıyla karşılayınca biraz hayal kırıklığına uğramıştık...
Bugün, yani aradan 7 ay gibi uzun bir süre geçmesine rağmen Çünür Mahallesi’nde aylar önce başlatılan yol çalışmasının hala tamamlanmamış olmasını görünce Isparta Belediye’sini aradık. Fen İşleri Müdürü ile bizzat görüştük. “Müdürüm, vatandaş her gün şu kadar toz yutuyor, yolları niçin asfaltlamıyorsunuz acaba? diye sorduk... Gerçekten halk “toz kolik” olmuş durumda. Pencereler açılamıyor, arabayı yıkat ertesi gün aynı hamam, aynı tas…
Niye asfaltlamıyorlarmış, söyleyeyim de gülün biraz…
Toprak oturmamış da, asfalt yapıldığında yol çöküyormuş…
Çünür Mahallesi’ni tanımayanlar için söylüyorum; yeni gelişen bir yer ve her tarafta yeni binalar yapılıyor. Daha öncesini bilmiyoruz ama bizim gördüğümüz kadarıyla 7 aydan beri toprak hala yerine oturmamış!
Bu nasıl belediyecilik anlayışı ki, planı, projesi ve üniversite bölgesi olduğu için çok yoğun bir yapılaşmaya aday mahalleye son dakikaya kadar yol yapmayacaksın. Haydi burası ‘oturmamış’ diyelim, Çünür’den TOKİ konutlarına giden yol da mı oturmamış? Mümkün değil, çünkü orası asfaltlanmış ama öylesine çukurlar açılmış ki araçlar birinden kaçsa diğerinden kurtulamıyor. 7 ay önce “kestirme” diye Çünür’den Eğirdir’e geçerken kullandığımız yol hala aynı hatta daha kötü vaziyette...
Başka bir ilde böyle bir durum olsa o kentin belediyesi topa tutulur. Elime geçen gazeteleri inceledim, “belediye bülteni” gibi. Her yer güllük, gülistanlık sanırsın…
Yazık, gerçekten çok yazık…
Isparta küçük bir şehir, aslında buraya hizmet etmek daha kolay. Bu nedenle, bir iş yapılıyorsa daha seri olunmalı. Sayın Başkana, Isparta’nın yaklaşık 60 kat büyüklüğündeki İstanbul’a gidip orada nelerin, ne kadar zamanda yapıldığını araştırmasını öneririm.
Biz, “Belediye yan gelip yatıyor” demiyoruz elbette. Hizmet ediliyor ve edilecektir mutlaka. Ancak bir iş yapılırken vatandaşın huzuru ve sağlığı da düşünülerek aheste aheste olunmamalı.
Çünür’de yaşayan bir vatandaş olarak belediyemizden böyle bir talepte bulunma hakkımızın olduğuna inanıyorum. Umarız, yaklaşan Mübarek Ramazan Ayı’nda iftarımızı tozla açmayız! Ya da bayrama tozlu girmeyiz…
İstanbul Times / Müslüm Aktürk