Başbakan Recep Tayyip Erdoğan,Erdoğan Bayraktar,İBB.başkanı Dr.Mimar Kadir Topbaş,İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu  başta olmak üzere çok sayıda üst düzey siyasetçi ve bürokratın katıldığı gerçek kentsel dönüşüm İstanbul Esenler’de başlatıldı.
 
Zeytinburnu Belediye başkanı Murat Aydın bu işin önemini 1999 depreminden hemen sonra kavradı ve yıllardır bu konuda çalışmalar yapıyor.
 
Yakın bir süre içinde teslim edilecek olan Sümer Mahallesi Sahil Park konutları için her ne kadar kentsel dönüşüm deniliyorsa da bu proje gerçek manası ile kentsel dönüşüm sayılam ama bu amaçla yapılmış olması çok önemli bir olay. 
Çünkü burada mevcut binalar yıkılıp yerine bu proje yapılmış değil. Bu projenin üzerine yapıldığı arsa hazineye ait spor tesisi ve park alanı idi. Zeytinburnu Belediyesi burada kentsel dönüşüm projesini başlatmak üzere çok çalıştı ve çok zorluklar çekti. Hele Murat Aydın’ın bu projede çok yıprandığını bilen birisiyim.
 
% 25 kesinti işi tutmaz
 
İnşaat işinden anlayan kime sorduysam % 25 kesinti normal diyorlar. Ama Sümer mahalle sakini tekaüt Nevin Aksoy teyzem bana dedi ki “ 80 yaşındayım 600 TL maaş alan bir emekliyim. Evim 85 metre kare. Belediye’den yetkiler gelip evimi ölçtüler onlarda bu ev 75 m2 dediler. Evimden on metre kare bu şekilde gitti. Elimde kaldı mı 75 m2 lik daire  belediyede % 25 kesinti yapacağım diyor. Yaklaşık 19 metrede buradan düştüğün zaman net kalır 63 m2 Nevin Teyze mutfak ve salon Amerika usulü yapılmış bu Sahil Park evlerinden yaşayamam demişti.
 
Kafama hep takılıyor bir de buradan sorayım,
 
Sümer Mahallesindeki kentsel dönüşümün yapılacağı yerdeki binaların ekseri çoğunluğu 4 ve 5 katlı binalardan oluşuyor. KİPTAŞ’ın yaptığı Sahil Park evlerinde en küçük kat 15 den oluşuyor. Basit halk kafası ile 5 katlı binanın yerine 17 kat bina yapıldığı halde neden % 25 fark kesildiğini anlayabiliş değilim.
 
Bu kesinti işi olmadan halk ile konuşulsaydı belki de bire bir daire ile sorun daha erkenden bitirilebilirdi.
 
Zeytinburnu olarak biz bu kentsel dönüşüm işini konuştuk ama gol atmak Esenler'e kaldı. Oysa yıllardır kentsel döşüm konusunda emek harcayan Zeytinburnu belediye başkanı Murat Aydın’ın Sümer de 8/10 tane apartmanı hak sahiplerinin cebine ve aklına hitap etseydi   Başbakan Esenler yerine temeli Zeytinburnu’nda atabilirdi…
 
Murat Aydın'a teşekkür 

İlçemizde yaşayan kendi tabiri ile iki 43 yaşındaki halk ozanı  İsmail Azeri için Zeytinburnu Belediyesi geçen yıl hem çok güzel ve şık bir kitap basımı yaparak İsmail amcanın hayatını kayıt altına aldı.(Benim İsmail amca ile yaptığım "Popçular ve Topçular el üstünde ozanlar sürünüyor) söyleşime'de yer verilen kitabı çok beğendim.

Ayrıca Zeytinburnu Kültür Sanat'ta İsmail amca için kokteyl ve gecede yapılarak daha kendisi hayatta iken kıtmeti bilindi. Bir kaç gün sonrada ilçemizin sakinlerinden merhum edebiyatçı ve Şair benim de birlkte çay içme bahtiyarlığına erdiğim Olcay Yazıcı ile alakalı da ZKS.de bir söyleşi yapılıyor olması Murat Başkan'ın ilçesinde yaşayan değerlere önem verdiğini göstermesi çok anlamlı. Teşekkürler Murat başkan'a...

Bu ilçenin kitabını yazan ilk kişi olmam nedeni ile belki Murat Başkan bana da iyi bir imza günü yapar diye bekliyorum. Başkan kendi ilçesinde yaşayan değerlere sahip çıktıkça ilçesi daha güzel şeyler kazanır diye düşünmekteyim.

Tırnakları ile başarı merdivenlerini çıkan İsmail Çam

İmkansızlıklar içinde başarı merdivenlerini çıkan sanayici iş adamlarına hep saygı ile bakmışımdır. Bunların içinden birisi  de TSK.da teknik eleman olarak emekli olduktan sonra çocuklarının eğitimi için geldiği İstanbul'da Otomotiv yedek parça üretim,satış ve ithalatı yapmaya başlayan İsmail Çam'dır.

İsmail Çam
30 yıl içinde muhteşem bir  başarı yakalamış. İşin güzel tarafı kazancının bir kısmını da doğup büyüdüğü köyünde okul yaptırarak eğitim seferberliğine de katılarak cehalete karşı ben de savaşa varım diyerek elini taşın altına koymasını bilen bir kişi.

İsmail Amca ile gazetemizin 5.kuruluş ( 6 Şubat 2011)yıl dönümünden kısa bir süre önce tanışmıtım.  Volkswagen bayisi olan TAMAŞ şirketi Avrupa'da ki 6.500 servis içinde ilk 100 sıraya girdiği için Almanya'da ödül almıştı bizde bu başarıyı gecemizde bir plaket takdim ederek ölümsüzleştirdik.

Bu geceden sonra Sayın İsmail Çam'ın biyoğrafyasını yazmanın genç kuşaklara ve grubun çalışanlarına ciddi bir katkı yapacağına inandığım için böyle bir çalışmanın yapılması gerektiğini beyan ettim. İsmail amca bu çalışmaya sıcak baktı ama iş yoğunluğundan dolayı bir türlü düşüncemizi hayata geçirme fırsatı olmadı henüz.

Yarım saatlik bir belgesel ile birlikte 200 sayfa civarındaki bir kitap ile genç kuşaklara muhteşem bir tecrübe nakli yapılabilir kanısındayım. Bizden söylemesi karar İsmail Çam ve Mehmet Ali Çam'a aittir.

Bravo Diyarbakır Emniyet müdürü Recep Güven'e 

8 Ekim 2012 tarihli gazetelerde Diyarbakır Emniyet müdürü Recep Güven'in "Ölen Teröriste ağlamıyorsanız insan değilsiniz" manşetini görünce işte idareciler olaya bu zaviyeden bakarsa dış güçlerin planlarını bozarız dedim kendi kendime.  Öteden beri ... kaç tane PKK lı etkisiz hale getirdik...bu şerefsizlerin leşlerinin resimlerini paylaşın ki onların moreli bozulsun tarzı yaklaşımlara karşı olduğum beni okuyanlar bilirler.

Humeyni İran da devrim yapmadan önce Şah'ın askerleri mollalara kurşun sıkarken mollaların gül attığı bilinir, söylenir. İşte Şah'ın bittiği an atıllan güller olmuştur. Kürt milleti kendine uzatılan şefkat elini geri çevirmez.
 
Biz küçükken hep derlerdi Kürdün gururunu okşa elindeki ekmeğini al ama zor ve kaba kuvvet ile Kürt'ten bir şey alamazsın sözleri hala kulaklarımda çınlar.

Müdür bey basın mensupları ile tanışma toplantısında çok güzel sözler sarf etmiş. Mesela güvenlik çözümleri ile sorun hal olmaz'dan tutun'da "Her birinin hayalleri ve aşkı var"... sözü. Rumeli göçmeni olan Recep Güven  annesi ile alakalı söylediği annem nefes darlığı çeken birisi iki merdiven çıkınca dinlenir sonra yola devam eder.

Ama genç kızlığının geçtiği Üsküp'e gidince hiç nefes almadan kalenin tepesine çıktığını görünce boşaltılan köylerin insanın psikolojisini nasıl bozduğunu bu örnek ile görmüş oldum diyor. Yani müdür bey empati yaparak
ölen teröristte olsa bir annesi ve babası vardır diyerek o ölüme de ağlamak gerekir diyor.

Müdür bey bu samimi çıkışları ile biz bu sorunu bir an önce çözmeliyiz diyor. Bir iki tane uç freaksiyona sahip gazete dışında genelde müdür bey'e destek veren yayın organları daha fazla olduğunu görmek beni mutlu etti.

Recep Güven gibi idarecilere çok ama çok ihtiyacımız var. En aşırı PKK.lı nın bile bu sözler karşısında mum gibi eriyeceğine inanıyorum. Bazı PKK.lılar belki insanların önünde aldığı ideolojik eğitimler gereği sert ve tavizsiz durabilirler ama vicdanı karşısında bu sözler onu eritir.


İstanbul Times Times  / Hüseyin ÇETİNER