Gezi Parkı olaylarının hemen akabinde başbakan Eylemlere katılan gençlerin yaptıkları protestoları hak etmediklerini, aksine yaptıkları bunca yatırımdan dolayı teşekkür beklediklerini ifade etmişti.

Başbakan Erdoğan bir çok konuşmasında özetle yaptıkları bu çalışmaların üstüne basa basa şunları söylüyordu; 

-Biz gençlerin meclise girmesinin önünü açmadık mı ?

-Üniversite öğrencilerinin burslarını en çok biz artırmadık mı ?

-Duble yolları biz yapmadık mı ?

-Her vilayete bir üniversiteyi biz  kurmadık mı ?

-Her vatandaşın uçak ile seyahat etmesinin önünü biz açmadık mı ?

-Demokrasinin gelişmesine biz katkı yapmadık mı ?

Daha bir çok hükümet çalışmasını öne sürerek protesto yerine teşekkür almaya hak ediyoruz demişti. Bu makalemin konusu bu olay olmayacağı için bu konuyu irdelemeyeceğim.

Başbakanın bu çıkışında haklı olup olmadığına karar vermeye kendimi selahiyetli görümüyorum. Ancak evladına her şeyin en güzelini alan ve en iyi okulda okutan bir baba'nın evladının kendine karşı melek gibi olmasını beklemesi nasıl ki  gerçekçi değilse yeni nesil genlerinde yolumuz, okulumuz, yapıldı ve burslarımız arttı diye Hükümete Allah razı olsun demeleri beklenmemelidir.Gençler bunların lütuf olarak değil zaten hükümetin görevidir diyerek hükümet tarafından yapılan çalışmaları inkar etmeyerek daha çok dikkate alınmak istediklerinden dolayı bazı olaylar karşısında daha sesli düşünüyorlar.  

Hülasa gençlerin veya yaşlıların hükümetin bir icraatını beğenmeyip bunu protesto etmesi yapılan diğer olumlu çalışmaları gölgelemez. 

Gençler veya yaşlılar siyasetçilerin biz yaparız siz uyarsınız düşüncesine katılmayabilirler. İstanbul’da öyle ilçe belediye başkanları var ki SIKIYÖNETİM dönemlerinde idarenin ceberut komutanının bile yapmayacakları kabadayılıkları yaptıklarını bilen birisiyim.

Hükümet veya başbakan bu tür belediye başkanlarının kim olduğunu merak ediyorsa lütfen benimle temasa geçsinler örnek ve belgeleri ile 5 yıldır vatandaşa yapılan hakaretleri bir bir anlatayım.

Toplumsal olaylar bir günde olmaz

Bu yazıyı yazıyorum diye kimse beni GEZİ protestolarını tasvip ediyor diye değerlendirmesin. Bu protestonun katıldığım yönleri var katılmadım var o ayrı bir konu ama her kesin bu eylemde ciddi dersler aldığını düşünüyorum. 

Başbakan ve hükümet üyeleri  bunun dış destekli veya Faiz Lobisinin işi olduğunu söylüyorlar. Bunun doğru  olduğunu kabul edersek HÜKÜMET kendisi ile uğraşan iç ve dış düşmanları olduğunu gördüğü için karlı.

Yeşilimize dokundurtmayız diyenler hem parklarını korudular hem de 8.000 m2 daha yeşil alan kazandılar onlara da bu açıdan karlı denilebilir. Tek zararlı çıkanlar bu protesto anında hayatlarını kaybedip ebedi aleme göç eden gençler oldu. Suçlular mı değil mi buraya girecek değilim.

Bir an suçlu  odluklarını düşünsek bile bunun cezası bu şekilde bir ölüm olmamalıydı dişe düşünüyorum.

Sayın Başbakanım İstanbul’da İMAR rantı ahbap çavuş ilişkisine göre oluyor

Ak Parti döneminde İstanbul’da yükselen KİBİR kulelerinin listesini çıkarın lütfen.Göreceksiniz ki bu KULELERİN sahibi ya bir şekilde sizinle yolları kesişmiş yada partinizde üst düzey görevlerde olan birisinin yakını olduğu görülecektir. 

Birkaç örnek :

-Safir KİBİR kulesi  vekiliniz Vahit Kilerin yaptığı bina 

-Mall Of İstanbul okul arkadaşınız Aziz Torun’un yol ortasına yaptığı UCUBE YAPI 

-Aağaoğlu’nun Mahmutbey de yaptığı UCUBE bina 

-Astay’ın Zeytinburnu’nda yaptığı 16/9 KİBİR Kuleleri 

-SİMPAŞ’ın Zeytinburnu halkının deniz ile irtibatını kesen OTTOMARE beton yığını 

-Bedavaya yakın bir fiyata TOBB'ne verdiğiniz Sümer Bank’ın yerine TOBB binası  yapılacaktı ama
şu an AVM, Recidance vs yapılacak.

-Real İstanbul evleri başta olmak üzere İstanbul'da binlerce TORPİL eseri yervar 

Deprem ve tabi afetler için ayrılan alanlara yapılan AVM.Residance vs.leri anlatmaya bile gerek yok.
GEZİ eyleminde bir araya gelenlerin her birisinin canını yakan bir sıkıntı olduğu için insanlar bir araya geldi. İçlerinde elbette art niyetliler,terör örgütü mensupları vardır ama hiç kimse samimi vatandaşlarda yoktu diyemez.

FAİZ son 10 yılda patladı Yüzlerce devleti,yüz binlerce şirketi. Milyonlarca aileyi yok eden Faiz iletti ile ilgili en çok reklam ve kredi kartı Ak Parti döneminde verildi. 250 liraya faiz, günde bir lira ödeyin 6 bin lira alın vs.vs.reklamları bangır bangır yapılıyor.

Başbakan’ın Kredi kartlarını kullanmayın UYARISI çok doğru ve yerinde bir ÇIKIŞ.Ancak bu çıkış ile birlikte kitle iletişim araçlarında yapılan FAİZ reklamlarına sınırlama getirmeyi neden düşünmüyorlar. Hastaneler şu veya bu dalda biz en iyisiyiz diyemezken Faizci bankalar faiz oranlarını her yerde açıklayarak vatandaşın beyninde bu melanet işi de gayet normal bir iş miş gösteriyorlar.
  
Demedi demeyin üç vakte kadar kredi kartı mağdurları biz öldük bittik diyerek sokağa dökülürse ben hiç şaşmam. Çünkü kartla kartın minimum’unu ödemeye gayret eden milyonlarca insan olduğu tahmin ediliyor.

Bu sistem sonsuza kadar döndürülemez. Bunu yapanlarda çok severek ve bilerek yaptıklarını sanmam. Her birisinin ayrı bir mazareti, var haklı yada haksız. 

Özellikle Faiz’den uzak duran birçok Müslüman’ın son yıllarda bankalarla faiz pazarlığı  yaptıklarına şahit olanlarımız az değil.

Ben de yazımı Başbakan’ın dediği gibi sakın ha sakın ipinizi kredi kartlarına bağlayıp hayatınızı mahvetmeyin diyorum. Belki kısa sürede biraz eliniz rahatlamış gibi olursunuz ama hem bu dünyada hem de öteki dünyada hayatınızı karartmaya değmez. Cebinizdeki para kadar yaşayın temennisi ile hepinizi yüce yaratıcıya emanet ediyorum.


İstanbul Times / Hüseyin ÇETİNER 18 Temmuz 2013