Gaziosmanpaşa Belediyesi ve İBB Meclisi CHP Üyesi Ferhat Epözdemir, Gaziosmanpaşa İlçesinde gerçekleşen Kentsel Dönüşümü, ruhsatı olamayan, kaçak yer olan yere temel atmak için katılan devlet protokolünü, haliç Projesini, hak mağduriyetlerini, usulsüzlükleri, kaçak inşaatları, halkın isteklerini, önerilerini ve halkın sesini, “Bir İlçe, Bir Belediye, Bir Şirket, Bir Kentsel Dönüşüm Projesi” konusu adı altında Meclis kürsüsünde dile getirdi ve şu cümlelere dikkat çekti; 400 hektar üzerindeki ilçemize kentsel dönüşüm çalışmaları yapılıyor. Bu kentsel dönüşüm çalışmaları içerisinde ilçemizde ciddi anlamda hak mağduriyeti ve gasbıyla karşı karşıyayız.

4 Ekim günü Çevre ve Şehircilik Bakanı, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı, İstanbul Valisi, AKP İl Başkanı ve komşu Belediyelerin Başkanlarının katılımıyla bir devlet protokolü niteliğindeki bir ortamda temel atma töreni yapıldı.
 Belirtmek isterim ki temel atma töreninin yapıldığı yerin ruhsatı yok…Törenin yapıldığı yerde ciddi anlamda bir yargısal süreç var… Ve tüm bu yargısal süreçlere rağmen Bakanımız, Büyükşehir Belediye Başkanımız, Valimiz ve bu protokolde yer alan diğer kişilerin böylesi bir durum mevcut iken temel atma törenine katılımlarını ben talihsizlik olarak buluyorum. Tekrar belirtmek isterim çünkü bu yerin ruhsatı yok!”

 

İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Meclisinin 2016 yılı Ekim ayı Meclis toplantılarında İBB Meclisinin CHP’li Üyesi Ferhat Epözdemir’in  “Bir İlçe, Bir Belediye, Bir Şirket, Bir Kentsel Dönüşüm Projesi” konulu gündem dışı konuşması: 

 

Sayın Başkan Değerli Meclis Üyeleri; Gaziosmanpaşalılarında seslerini duyuramadıkları için, Gaziosmanpaşa Meclis Üyesi olarak onların adına sesimi duyurmak istiyorum. Sayın Başkan; Geçen hafta 4 Ekim 2016 Salı günü İlçemizde bir temel atma töreni yapıldı. Ben Kentsel Dönüşümün çok yoğun yapıldığı bir ilçenin meclis üyesiyim. Meclis Üyeliğimin 2.dönemi ve bu konularda yeterli bilgi birikimim var, sorunlarla ilgili belli bir duyarlılığım var. Buna ilişkin şikâyetleri, sıkıntıları buranın aracılığıyla iletmek istiyorum. 

 

400 hektar üzerindeki ilçemize kentsel dönüşüm çalışmaları yapılıyor. Bu kentsel dönüşüm çalışmaları içerisinde ilçemizde ciddi anlamda hak mağduriyeti ve gasbıyla karşı karşıyayız. 4 Ekim günü Çevre ve Şehircilik Bakanı, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı, İstanbul Valisi, AKP İl Başkanı ve komşu Belediyelerin Başkanlarının katılımıyla bir devlet protokolü niteliğindeki bir ortamda temel atma töreni yapıldı. Belirtmek isterim ki temel atma töreninin yapıldığı yerin ruhsatı yok… Törenin yapıldığı yerde ciddi anlamda bir yargısal süreç var… Ve tüm bu yargısal süreçlere rağmen Bakanımız, Büyükşehir Belediye Başkanımız, Valimiz ve bu protokolde yer alan diğer kişilerin böylesi bir durum mevcut iken temel atma törenine katılımlarını ben talihsizlik olarak buluyorum. Tekrar belirtmek isterim çünkü bu yerin ruhsatı yok!

 

İlçede aylardan beri var olan bir çalışma var ama bu çalışmalar yapılmıyor. Aracılığınızla tekrar Büyükşehir Belediyesinden ki bir denetim görevi vardır, görevi olan bu denetimleri sıklaştırmasını talep ediyorum. Gaziosmanpaşa ilçemizdeki söz konusu yer bir şehir parkıydı imara açıldı, yani orada ortaokul öğretim alanının bulunduğu bir yerdi. 55 dönümlük bir arazi, mülkün büyük çoğunluğu Gaziosmanpaşa Belediyesine ait. Soruyorum 39 ilçede böyle bir örnek var mıdır? Bilemiyorum ama ihalesi yapılmadan belediyenin şirketi aracılığıyla adını anmak istemediğim bir firmaya burası nasıl verilir. Hiçbir belediyede böyle keyfi bir uygulama olabileceğini ben sanmıyorum. Hiçbir belediye başkanı kendi mülkünü ihalesiz veya ihale yöntemi belli olmadan Gaziosmanpaşa meclisinden yetki alarak kendi şirketi GOPAŞ veya başka bir şirkete veremez ki, bu yetkide hukuka aykırıdır ve etik olarak da doğru değildir. Bu yetkiyle belediyemize ait bu mülk verildi ve yapılan temel atma töreniyle hiyerarşik bir tanıtım sağlandı.

 

Cumhurbaşkanı Recep Tayip Erdoğan bir konuşmasında “Bizde bu kente karşı suç işledik” demiş, bir nevi özeleştiri yaptığı konuşmasını okudukça mutluluk duyuyorum. Aynı şekilde Çevre ve Şehircilik Bakanı’nın da bu konuda duyarlılığı belli, “Kimse emsal artışı için gelmesin, belediye meclislerinde Çevre ve Şehircilik Bakanlığı bir paralel yapı olarak görme anlayışını kabul etmiyorum” demesi… Bu kadar karşı çıkılan bir projeye maalesef ruhsatı olmadığı halde Çevre ve Şehircilik Bakanının da katıldığı bir temel atma töreni gerçekleşmiştir. Buda büyük talihsizliktir.15 Temmuz darbe girişimi sonrası olağan üstü meclis kararıyla ilçemizde bu konuda belediyemizle ilişkisi olan bu şirketle sözleşme yapmak üzere bir yetki alındı. 

 

İddia ediyorum orada, AKP Grubu içerisinde de ciddi anlamda rahatsızlıklar, itirazlar olmasına rağmen bu yetki geçti. Bu yetkiyi hiçbir hak, hukuku olmayan yargıya, hukuk sistemine aykırı bir şekilde belediyeye ait bir şirket aracılığıyla Gaziosmanpaşa’daki arsalar, taşınmazlar bir şekilde çeşitli müteahhit firmalara yönlendiriliyor. Burada önemli olan bir konu daha var. Bu alanlarla ilgili yürütmeyi durdurma kararı olmasına rağmen, bir yargı kararı olmasına rağmen Çevre ve Şehircilik Bakanı, Büyükşehir Belediye Başkanı, Valisi ve komşu belediyeler başkanlarıyla birlikte bu usulsüz yer için temel atma törenine katılıyorlar ayrıca belirtmek isterim ki bu yürütmeyi durdurma kararı OHAL öncesine aittir.

 

Ve Haliç diye bir proje, yani “biz haliç…” Bu proje için tüm iyi niyetimle söylemek isterim yeni bir onaltıdokuz doğuracak, yani yarın öbür gün Sn. Cumhurbaşkanı, Başbakan, Büyükşehir Belediye Başkanı, siz meclis üyeleri Eyüp Sultan Camisine namaza geldiğinizde, namazınızı bitirirken sola verilen selamda kafanızı çevirirken vahşi bir yapıyla karşı karşıya kalacaksınız. 

 

Daha önce Cumhurbaşkanının da sitemlerinin olduğu bir yapının farklı bir versiyonu Gaziosmanpaşa’da yapılmakta ve tamamen İstanbul Büyükşehir Belediyesinin imar yönetmenliğine aykırı bir şekilde kültür ve tabiat varlıklarının ve kurul kararlarına aykırı bir şekilde çok ciddi anlamda, çok savruk bir kentsel dönüşüm çalışması yapılıyor. 

 

Gaziosmanpaşa kentsel dönüşüm alanlarında resmen vatandaşa tavşan kaç tazı tut yöntemiyle yaklaşılıyor; Davalar açılıyor, yurttaşlar bu konuda yargıya gidip haklarını arıyorlar, dava kazanıldıktan sonra yapılan bir plan değişikliğiyle konu tekrar devreye konuluyor. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı resmen Gaziosmanpaşa Belediyesinin hizmetinde, bütün plan yapma yetkisini belediyemize vermiş durumda. Planı yapan üst kurul ayrıca planı yapması için belediyeye yetki verende bakanlık… Böylesi kör bir süreç de yani kentsel dönüşümde bu yapılanlar yurttaşlar için ciddi anlamda hak gaspı ve mağduriyettir. 

 

Ve Haliç projesi dahil Gaziosmanpaşa’daki kentsel dönüşüm projeleri ilçeyi adeta kanserli alan haline getirdi, yani Gaziosmanpaşa’nın kötü hücrelerinin yanında iyi hücreleri de bu projelerle ile yok olacak. Bakanlar kurulu kararına itiraz eden vatandaşların, itiraz ettiği alanlarla ilgili verilen yargı kararları, bir şekilde acele kamulaştırma kararıyla bertaraf ediliyor, vatandaş hak arama mücadelesinde bir sonuç elde edemiyor. Bir belediyenin yurttaşına sormadan, danışmadan böyle keyfi bir uygulama yapması mümkün değildir; Barınma hakkı mücadelesi veren yurttaşın kentsel dönüşümden kaynaklı mağduriyetlerinden dolayı ilçemizde, ciddi bir kent mağdurları yaratılmıştır.

 

İlçemizde mezarlıklar, ibadethaneler, okullar, park ve yeşil alanlar ve de riskli alan içerisindedir. Barınma hakkını arayan yurttaşlar ne zaman belediye yönetimine karşı bir duruş sergilediklerinde ideolojik saikler ile geri püskürtülmeye çalışılıyor. Yurttaşın kentsel dönüşüme ilişkin itirazları dile getirdiğinde Gaziosmanpaşa Belediyesi tarafından yurttaşların bu itirazlarını bir terör örgütü propagandası yapılıyor gibi bir algıyla soruna bakması Gaziosmanpaşa’da son derece vahim bir durumla vatandaşı karşı karşıya bırakılıyor. Bu ve bu gibi projelerde sürekli 100 milyon dolar üzerinde getirisi olacağından söz ediliyor. Sosyal hukuk devletinde bir kentsel dönüşüm böyle iktisadi bir profille, böyle iktisadi bir bakış açısıyla yapılmamalıdır. Kentsel dönüşüm sosyal bilimle yapılmalıdır. Sosyal bir anlayış içerisinde kentsel dönüşümle sorunlar çözülür.

 

Gaziosmanpaşa kentsel dönüşüm çalışmalarının bilgileri sadece belediye başkanı, belediye başkan yardımcıları, belediyenin hissedarı olduğu GOPAŞ ve müttehitlerde var. Bunlar dışında bırakın yurttaşı ben meclis üyesi olmama rağmen konu hakkında hiçbir bilgiye sahip değilim. Gaziosmanpaşa ve İBB CHP Meclis Üyesi olarak yazdığım önerge ve dilekçelere yasal süreleri geçmelerine rağmen henüz bir yanıt almış değilim … Anayasa madde 74 dilekçe hakkı, dilekçe usulüne yönelik kanun madde 3071, 4982 bilgi edinme kanunu, 5393 sayılı belediye kanunu… Tüm bu haklara rağmen şu ana kadar Gaziosmanpaşa Belediyesi yetkilileri tarafından sorduğum sorulara hiçbir şekilde yanıt alınamamıştır. Ama iş temel atma açılışlarına geldiğinde konfeti belediyeciliği yapılmaktan da geri kalınmamıştır.

 

Gaziosmanpaşa Belediyesi tarafından Kaçak inşaatlara göz yumuyor ve kaçak inşaatlara öncülük yapılıyor; Önceki dönemlerde Çevre ve Şehircilik Bakanı İdris Güllüce’ye Gaziosmanpaşa Belediyesi tarafından ruhsatsız bir yerin temel atma törenine katılımı sağlanmıştı, aynı Gaziosmanpaşa Belediyesi bu kez yeni Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki’ye de ruhsatı olmayan kaçak bir inşaata temel attırdı. Gaziosmanpaşa Belediyesin de kaçak inşaatlara temel atmak bir gelenek haline geldi. İstanbul Büyükşehir Meclis Üyelerinin, yargının ve duyarlı kamuoyunun bu hukuksuzluk karşısında bir tavır geliştirmesini, İstanbul Büyükşehir Belediyesinin denetim görevini daha sağlıklı yürütmesini, Gaziosmanpaşa’daki hukuksuz bir temelde yürüyen kentsel dönüşüm çalışmalarının bu proje çerçevesinde uygulamada yaşanan sorunların, ileride telafi olmayan sonuçlar doğuracağı kaçınılmazdır.

 Gaziosmanpaşa’d
a bu kentsel dönüşüm çalışmaları piyasacı mantıkla yapılmakta Gaziosmanpaşalıların kaderi müteahhitlerin insafına bırakılmakta. İlçemizin durumu hakkında İstanbul Büyükşehir Belediye Meclis Üyelerini bilgilendirmek istedim, beni dinlediğiniz için teşekkür ediyorum.

 

Saygılarımla, Gaziosmanpaşa Belediyesi ve İBB Meclisi Üyesi Ferhat Epözdemir 

Editör: TE Bilisim