Ekonomimiz  ciddi bir Faiz sarmalı ile kuşatma altına alınmış durumda.

Rahmetli Özal ve ondan sonra  gelen hükümetler kamu varlıklarını özelleştirme gayesi ile satarak faiz ve borçlarını döndürmeye gayret ettier.

Ak Parti iktidarı döneminde özelleştirilerek para elde edebilecek yer kalmadığı için onlarda TOKİ paşa marifeti ile KUPON yani değerli ve son on yıl öncesine kadar bir çok devlet (Doğu Roma,Osmanlı ve TC.nin ilk 85 yılında) ve iktidarın imara açmayı akıllarından geçirmedikleri SAHİLLERİ,DERE YATAKLARINI ve yol kenarlarını imara açan iktidar işi  bu şekilde idare etme yoluna  girdi.                   

Peki  bu doğru bir yaklaşım mı ?

Halkın  nefes alacağı yaşam alanlarını imara açarak borç veya faiz ödemeyi düşünmek  günü kurtarma  babında belki bir çare olarak görülebilir ancak halkın sağlığı ve yaşam alanlarını tehdit bağlamında bu durum bir çok sıkıntı ve problemi de beraberinde getirir.

Bakırköy Osmaniye’de Tarihi Çırpıcı Çayırı Üzerinde Marmara  Forum AVM.ye 375 bin M2 lik imar verilmesi bakın neler getirecek ?

Her Canlı’nın Havaya,güneşe ve toprağa ihtiyacı vardır. Doğu Roma ve Osmanlı döneminde Mevlana Kapı Mevlevihanesinden başlayıp Atatürk Havalimanı bölgesine kadar olan muhiti içine alan  geniş mekan Çırpıcı Çayırı olarak nam salmış ve orada önemli bayramlar kutlanır ve spor müsabakaları yapılırdı. Son yıllara kadar Adnan Şenses’in benzinliğinden Bakırköy adliyesine kadar olan kısım da Cumhuriyetin ilk yıllarında yapılan  bazı prefabrik tekstil fabrikaları hariç imar ‘a açılmamıştı. Son yılarda SABANCI ‘nın imara alıp daha sonra HOLLANAD sermayesi ile kurulan MULTI CORPORATION firmasına devrettiği   yer de 375 bin M2 lik   Marmara Forum AVM nin yapıldığını beni takip edenler bilir.

DÜŞÜNÜN LÜTFEN

Burada iş yeri olan veya çalışanlar henüz sabah güneş doğmadan arabaları ile otopark ‘a gidip asansör ve ya yürüyen merdivenler ile işyerlerine çıktıklarını ve akşama kadar elektrik,internet,cep telefonu  ve diğer radyasyon şana elektronik alet edavatın bütün olumsuzluklarına maruz kalmış ayakları toprak ,çamur, ve çim görmeden bu sefer yine arabası ile evinin bulunduğu sitenin otoparkına girip evine giden KİŞİ kalp krizi geçirmesin de  kim geçirsin ?

İstanbul’da toprak parçası bırakmadınız diye Kuzu  Toplu Konut A.Ş.nin Ataköy sahilinde yapımına devam ettiği Sea Peral ‘ ü eleştiren bir haber yaptık diye ALEYHİMİZDE SUÇ DUYURUSUNDA bulundular ve tazminat davası açtılar…

İstanbul’ da adım atacak toprak parçası bırakmayan bir çok firma aleyhine eleştirel hakkımızı kullanarak haber yaptık. Sen misin  haber yapan. Önce savcılıkta suç duyurusundan bulundular bu RED  olunca bu sefer  sanki biz bir basın kuruluş değil de onların rakibi olarak haksız rekabet yapıyormuş ‘uz gibi bu sefer HAKSIZ REKABET konusu ile alakalı karar veren  savcılıkta hakkımızda suç duyurusunda bulundular. Verdiğim dilekçe de İNŞAAT işi yapmadığımı Kamu adına yayıncılık yaptığımı ifade ettiğimi beyan eden dilekçemizi inceleyen Savcılık bizi haklı bularak BU SUÇ duyurusunu da  RED etti . Peki SEA PERAL’ün yapımcısı KUZU TOPLU Konut  durdu mu dersiniz hemen cevap vereyim HAYIR.

Bu sefer sorumlu yazı işleri müdür olarak benim ALEYHİME  ve gazetemizin neşredici şirketi ALEYİNE ayrı ayrı tazminat davası açmış durumda hali hazırda mahkemeye gidip geliyoruz.

Mall Of İstanbul haksızlık üzerine kuruldu

Başakşehir ilçesi sınırları içinde yer alan MALL OF İSTANBUL Projesi ile alakalı daha önce bir o haber yaptık. 39 Tane Sanayi sitesinin girişi üstünde KİBİR  kulesine en güzel örnek olacak bir çalışma olduğunu söylemek isteriz. Gün gelecek gözyaşı üstüne haksız bir şekilde inşa edilen bu yapıların sahipleri halka ve  Allah’a hesap verecekler. TOKİ’yi garip  halkın üstüne gönder arsalarını çok ucuza kapat sonrada gidip TAPU’yu TORUNLAR GYO’ye ya verdir. Bu adaletsizlik olmaz.

Torunlar TOKİ’nin devlet gücünü arkasına almasaydı m2 si 7 bin TL eden bir arsayı hak sahiplerinden 300 TL ile 600 TL arasında alma şanları olur muydu ? burada arsaları alınan bir çok kişi ile görüşüyorum TOKİ yerine TORUNLAR GYO bizimle pazarlık yasaydı kesinlikle bu fiyata vermedik diyorlar. İlave ederek de bizimle görüşen kurum TOKİ oldu TAPU’ya giderken karşımıza TORUNLAR  GYO’nun avukatları çıktı diyorlar.

Burada bir kez daha söylüyorum Basın Ekspres yolu dere yatağında yapılan KİBİR kulelerinde yaşayanlar er yada geç kan ve gözyaşına gark  olacaklar…

İstanbul’da 2009 yılının Eylül ayında yaşanan sel felaketinde burada yaşananları her kes biliyor. Dereleri ıslah ettik diyorsunuz ama ne yaparsanız yapın  SU AKARINI bulacaktır. Dere yataklarına imar izni vermek akıl karı değil ama he nedense son yıllarda İMAR İZNİ VERENLER’de,Yapanlar da göz yumanlar’da  ileride burada istenmeyen durumlar  yaşandığı zaman  sakın KADER veya takdir-ilahi demesinler.Çünkü bu takdir-i ilahi değil.Takdir-i  idari bir durumdur. Bu konu ile alakalı  hem haberlerimizde hem de makalelerimde üzerime düşeni yaptım.

Aslında yazılacak çok şey var ama şimdilik bu kadarı ile yetineyim.


İstanbul Times / Hüseyin ÇETİNER / 29 Şubat 2016