Emin azıttıkça azıttı
 
İşi gücü 1983 yılından bu yana (Özal İktidara geldiği an) milli ve manevi düşünen Turgut Özal’a Prof.Dr.Necmetin Erbakan ve son halka olarak on milyonlarca oy alan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan için “Tayyip “ aşağı Tayyip yukarı sözleri ile halkın oyları ile başbakan olan bir devlet büyüğümüze bu şekilde hitap en basit tabiri ile SAYGISIZLIKTIR. Türk örf ve ananelerinde bu tür hitap şekilleri çok şık karşılanmazken EMİN’de Gözcü gazetesinin 25.11.2011 tarihli köşe yazısında şunları yazmış “Başlık şu: Tayyip’in Yutturmacaları, Hazret gazetenin yarısına yazdığı köşe yazısında 1936 ile 1939 yılları arasında Dersim’de kullanılan orantısız güç ile katledilen on binlerce vatandaş için nerede ise OH olsun demediği kalmış.
 
Okurdan aferin almak içinde Tayyip yarın öbür gün PKK.dan da özür diler diyerek mavi bocuk dağıtıyor.
 
Bir yazarın kendine saygısı olmalı.Hadi diyelim ki Emin bunları aşmış bari 20 milyon civarında vatandaşın oy verdiği başbakan için daha ölçülü bir ifade kullanılamaz mı ? 
 
Sadece Başbakan’a muhalefet olsun diye de Dersim’de yapılan katliama methiyeler düzmek insan onuruna yakışıyor mu ? 
 
Dersim olayında Baytar Nuri ve küçük bir gurubun yanlış hareketleri olabilir. Bunlar var diye rast gele suçlu suçsuz bir şehrin üstüne bomba yağdırılır mı ? Bir alim şöyle diyor. Bin kişilik bir gemide 999 suçlu var ise bir tane suçsuz için o gemi batırılamaz diyor.
 
Dersim de resmi rakamlara göre sadece 13 bin küsür insan öldürülmüştür.Yine resmi rakamlara göre dağlara kaçıp değişik şekillerde de iki bin civarında insanın ölmüş olabileceği ifadesi resmi belgelerde mevcut.
 
Unutulmasın ki Atatürk ve İsmet Paşa birer askerdir. Onlar aldıkları eğitim gereği sorun varsa onu askeri yöntemlerle çözmeye alıştırılmışlardır. Kamer Genç başta olmak üzere kalbi mühürlenen bazı CHP. liler bu işte yapılan hatalarda Mustafa Kemal’in de payı olduğu için varsın 20.000 Dersim li ölmüş olsun mantığı ile hareket etmeleri doğru değil.
 
Osman Pamukoğlu Paşa Akşam gazetesine verdiği bir mülakkatta Atatürk Trabzon’da bir evde kırmızı ve yeşil bir harita üzerinde Dersim harekatını bizzat idare etmiştir diyor.
 
Denilebilir ki Dersim Harekatı olduğu zaman Cumhuriyet henüz 14 ile 16 yaşındadır.Atatürk ve İsmet Paşa burada devlet lehine bozulan otoriteyi sağlamlaştırmak için orantısız güç kullanmışlardır. Devlet olarak başbakan’da özür diler en azında o zaman öldürülenlerin torunlarına itibarları iade edilmiş olunur.
 
Dersim olaylarından dolayı suçlu olduğuna karar verilen Seyit Rıza 75 yaşında olduğu için oğlu’ da 18 yaşından küçük olduğundan dolayı kanunlar gereği idam edilmemesi gerekiyor. Ancak o zamanki askerler bir hile ile bu günkü tabiri ile bir indra Gandi ile Seyit Rıza’nın yaşını küçültüyorlar,oğlunun yaşını da büyütüyor ve Elazığ Buğday pazarı mevkiinde idamlarını infaz ediyorlar.
Seyit Rıza o zaman haksızlığa uğradığını ispatlamak için şu manidar sözü söylüyor “ Yıllarca uğraştım sizin hilelerinize aklım ermedi bu bana dert oldu.Bende sizden özür dilemeyeceğim bu da size ders olsun”demiş
 
Kanaatimce o zamanki hükümet Dersim harekatını Kürtlere ders olsun ki bir daha devlete karşı isyan etmesin tezinden h Emin azıttıkça azıttı
 
İşi gücü 1983 yılından bu yana (Özal İktidara geldiği an) milli ve manevi düşünen Turgut Özal’a Prof.Dr.Necmetin Erbakan ve son halka olarak on milyonlarca oy alan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan için “Tayyip “ aşağı Tayyip yukarı sözleri ile halkın oyları ile başbakan olan bir devlet büyüğümüze bu şekilde hitap en basit tabiri ile SAYGISIZLIKTIR. Türk örf ve ananelerinde bu tür hitap şekilleri çok şık karşılanmazken EMİN’de Gözcü gazetesinin 25.11.2011 tarihli köşe yazısında şunları yazmış “Başlık şu: Tayyip’in Yutturmacaları, Hazret gazetenin yarısına yazdığı köşe yazısında 1936 ile 1939 yılları arasında Dersim’de kullanılan orantısız güç ile katledilen on binlerce vatandaş için nerede ise OH olsun demediği kalmış.
 
Okurdan aferin almak içinde Tayyip yarın öbür gün PKK.dan da özür diler diyerek mavi bocuk dağıtıyor.
 
Bir yazarın kendine saygısı olmalı.Hadi diyelim ki Emin bunları aşmış bari 20 milyon civarında vatandaşın oy verdiği başbakan için daha ölçülü bir ifade kullanılamaz mı ? 
 
Sadece Başbakan’a muhalefet olsun diye de Dersim’de yapılan katliama methiyeler düzmek insan onuruna yakışıyor mu ? 
 
Dersim olayında Baytar Nuri ve küçük bir gurubun yanlış hareketleri olabilir. Bunlar var diye rast gele suçlu suçsuz bir şehrin üstüne bomba yağdırılır mı ? Bir alim şöyle diyor. Bin kişilik bir gemide 999 suçlu var ise bir tane suçsuz için o gemi batırılamaz diyor.
 
Dersim de resmi rakamlara göre sadece 13 bin küsür insan öldürülmüştür.Yine resmi rakamlara göre dağlara kaçıp değişik şekillerde de iki bin civarında insanın ölmüş olabileceği ifadesi resmi belgelerde mevcut.
 
Unutulmasın ki Atatürk ve İsmet Paşa birer askerdir. Onlar aldıkları eğitim gereği sorun varsa onu askeri yöntemlerle çözmeye alıştırılmışlardır. Kamer Genç başta olmak üzere kalbi mühürlenen bazı CHP. liler bu işte yapılan hatalarda Mustafa Kemal’in de payı olduğu için varsın 20.000 Dersim li ölmüş olsun mantığı ile hareket etmeleri doğru değil.
 
Osman Pamukoğlu Paşa Akşam gazetesine verdiği bir mülakkatta Atatürk Trabzon’da bir evde kırmızı ve yeşil bir harita üzerinde Dersim harekatını bizzat idare etmiştir diyor.
 
Denilebilir ki Dersim Harekatı olduğu zaman Cumhuriyet henüz 14 ile 16 yaşındadır.Atatürk ve İsmet Paşa burada devlet lehine bozulan otoriteyi sağlamlaştırmak için orantısız güç kullanmışlardır. Devlet olarak başbakan’da özür diler en azında o zaman öldürülenlerin torunlarına itibarları iade edilmiş olunur.
 
Dersim olaylarından dolayı suçlu olduğuna karar verilen Seyit Rıza 75 yaşında olduğu için oğlu’ da 18 yaşından küçük olduğundan dolayı kanunlar gereği idam edilmemesi gerekiyor. Ancak o zamanki askerler bir hile ile bu günkü tabiri ile bir indra Gandi ile Seyit Rıza’nın yaşını küçültüyorlar,oğlunun yaşını da büyütüyor ve Elazığ Buğday pazarı mevkiinde idamlarını infaz ediyorlar.
Seyit Rıza o zaman haksızlığa uğradığını ispatlamak için şu manidar sözü söylüyor “ Yıllarca uğraştım sizin hilelerinize aklım ermedi bu bana dert oldu.Bende sizden özür dilemeyeceğim bu da size ders olsun”demiş
 
Kanaatimce o zamanki hükümet Dersim harekatını Kürtlere ders olsun ki bir daha devlete karşı isyan etmesin tezinden hareket ettikleri gözden kaçmıyor.
 
CHP’nin Dersim bizim Kerbelamızdır demesi gerekirken sırf başbakan söyledi diye nerede ise Dersim liler de bunu hak etti demedikleri kalıyor.
 
Dersim bir faciadır ve bu faciayı yaşatanlar halkından özür dileseler küçülmezler.İnkar politikası artık işe yaramıyor.
areket ettikleri gözden kaçmıyor.
 
CHP’nin Dersim bizim Kerbelamızdır demesi gerekirken sırf başbakan söyledi diye nerede ise Dersim liler de bunu hak etti demedikleri kalıyor.
 
Dersim bir faciadır ve bu faciayı yaşatanlar halkından özür dileseler küçülmezler.İnkar politikası artık işe yaramıyor.