Gerçekten cemaat yazılarından, cemaat yazarlarından, cemaatin dilerde pelesenk edilmesinden artık herkes rahatsız oluyor. Bu dava “İslam davası” diye başlayalı bir asır oldu. Çünkü bu davanın asıl mimarı Beddiuzaman Said-i Kurd-idir. İnkâr asimile ve ret politikaları yüzünden şimdiki deyim ile Said-i Nursi’dir. İslam’ın yanlış anlaşıldığı ve metodun yanlış olduğundan yola çıkarak yazdığı Risale-i Nur külliyatı ile yeni bir metodu ortaya koydu. Said’in Hayal ettiği “Müslüman kişi nasıl olmalı?” sorusundan yola çıkarak, Müslümanları İslam’ın emri doğrultusunda inandığı gibi yaşaması gerektiği ve bu yaşama biçimi ile dilde Müslüman ama amelde bitapları gerçek imanla tanıştırma arzusunu hayata geçmesine ömrü vefa etmedi. Ardından yüzlerce öğrenci bıraktı. Öğrencileri zamanla tefrikaya düşüp ayrı gruplara bölündüler. Bunları tek tek sıralamaya gerek yok ama biri var ki kendisi ile hiçbir bağlantısı olmamasına rağmen, Üstadın ortaya koymak istediği metodu anladı, benimsedi ve bu gün dünya’da ulaştırmadığı nokta neredeyse kalmadı. Üstadın ortaya koyduğu bu metodu Türkiye sınırlarına hapis etmedi, aksine bu metodu uluslar arası boyuta taşıdı. Bu metodu zirveye taşıyan ve uygulamaya koyan Muhterem Fethullah Gülen hoca efendiden başkası değil.

FİTNECİ KİMDİR?

Cemaat zarar görmesin diye kendisine ulaşmaya gayret ettiğimiz ağabeyler hemen hepsi cemaatin nemalanan grubudur. Birileri Zaman gazetesinden maaş alıyor, birileri Gazeteciler Vakfından maaş alıyor, birileri bölgecilikten, birileri imamlıktan, birileri derneklerden, birileri dershaneden, birileri holdingden vs vs çoğaltacağımız ve gıybet olmasın diye isimlendirmeyeceğimiz onlarca kişi. Bizler ise yılardır bu dairede maaşsız ve üstadın “İslam davası” uğruna diğer grupları tercih etmeyip Hoca efendi grubu ile dolaylı, doğrudan dirsek temasında olmaya gayret edenleriz. Neden Hoca Efendi grubu sorusuna ilk bölümde yazdıklarım cevap olarak herhalde kâfidir. Allah’a milyon şükür olsun ki bu güne değin, maddi olarak hizmetten tek lira menfaat elde etmedim, hiçbir zaman menfaat için beraber olmadım, hiçbir zaman menfaat için mümin kardeşime cephe almadım. Ama gelelim bu maaşlı gruba iletemediğimiz sıkıntıları hali ile “medya yolu ve sosyal medya” yolu ile gündeme getirince “Fitneci” ilan edildik.

1-SORUYORUM: Cemaatin ana unsuru olabilmek için MAAŞLI olmak mı gerekiyor?
2-SORUYORUM: Cemaat zarar görüyorsa kimle irtibat kurmak gerekir ya da susmak mı gerekir?
3-SORUYORUM: Hoca efendiye neden ulaşmamız engelleniyor?
4-SORUYORUM: Bu dava İslam davası olmaktan çıktım mı?

Bana cevap verilmeyeceğini bildiğim için ben cevaplıyorum:

1-CEVAP: Cemaatin ana unsuru maaşlı grup değil, gönüllü Anadolu insanı ve canhıraş maaşsız çalışan abla ve ağabeylerdir.
2-CEVAP: İrtibat kuracağımız MAAŞLI grubudur, bunlarında cemaat diye bir dertleri yoktur. Ama daha fazla cemaat zarar görmesin diye susmanın çare olmadığını ağabeylerin kışkırtıcı yazıları bize ispatladı. Biz yazınca fitne kendileri yazınca ne oluyor acaba?
3-CEVAP: Hoca efendinin hastalığı bahane edilerek gündemde ki tüm bu sorunları kendisine ulaştırmayanlar, Allah affetsin başkalarına hizmet ediyordur.
4-CEVAP: Cemaate ait gazeteler, dergiler, dershaneler, holding kurulurken hep İslam davası için kuruldu ama maaş alanlar öyle düşünmüyor, özelikle ZAMAN ve TODAY’S ZAMAN.

İFTİRA DEMESİNLER DİYE AÇIKLIYORUM

Orhan Kemal CENGİZ Today’s Zaman’ın yazarı ve ülkemizde ki halkın çoğunluğunun seçtiği, benim ve aşiretimin de oy verdiği Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve Ak Partinin devrilmesi üzerine uluslararası camiaya formüller sunuyor ve yazı İngilizceden Türkçeye çevrilip bu zatın foyası ortaya çıkıyor. Bunun üzerine hem ZAMAN hem de TODAY’S ZAMAN GYY’leri tarafından savunuluyor!!! Sadece bu zat değil, bunun gibi onlarcası var ve ZAMAN yöneticileri hepsini temize çıkarma uğraşında, onları temize çıkarayım derken de, cemaati bütün bütün gözden düşürdüklerini idrak edemiyorlar. Bizleri “GENÇ” tecrübesiz diye, başkasını “FİTNECİ” diye ilan eden SAYIN Ekrem Dumanlı o zaman tecrübesini ortaya koyup kriz yönetmeyi becerseydi de, bizi bu yazıyı/yazılarımızı/twetlerimizi yazmamıza sebebiyet vermeseydi!...

Gelelim can alıcı konuya ve o konun mimarı hizmete öldürücü darbe indiren Orhan Kemal CENGİZ’e ve tweete ki açıklamasına;
Orhan Kemal Cengiz: “Dinle diyanetle ilgisi olmayan birisi olarak cemaate mensup olmayacağım gibi, onlar adına da konuşamam, sözlerimi Gülen cemaatine mal etmeyin!” diyor Today’s Zaman GYY Bülent Keneş’te bu açıklamayı retwet edip yayınlıyor. Yani yazarı hem savunuyor, hemde dediklerini kabul ediyor. Keneş bununla; “Orhan dinsiz ama bizim yazarımız ve biz dinsizlere maaş ödüyoruz” diyor.

5-SORUYORUM: Arkadaşlar özetle; Orhan Kemal Cengiz; ben dinsizim diyor, peki bu cemaatin ana unsuru ve din adına bu kurumların vücuda gelmesini sağlayan “Civanmert Anadolu insanı, gönüllü abla ve ağabeyler” dinsiz bir adama sizin bin bir türlü cefa ile vücuda getirdiğiniz kurumlardan maaş ödenmesine gönlünüz razı geliyor mu? Sadece bu soruya cevap verip tabanda oluşan algıya cevap aramalı Zaman Gazetesi ve yöneticileri... Onu bunu suçlayıp düşman artırmanın, gönül kırmanın sadece ve sadece cefakâr/civanmert Anadolu insanına ve hizmetin gerçek sahipleri olan, isimsiz kahramanlara haksızlıktır. Onlar ki ne “MAAŞ” ne “MAKAM” ne “MEVKİİ” dertleri var, onların derdi İslam aleminin derdi, onların tasası dejenere olmuş ve anlamı unutulmaya yüz tutmuş “Müslüman kişi nasıl olmalı?” sorusuna cevap arama derdi. Lütfen cemaatin basının da “MAAŞLI” çalışan abi ve ablalar artık aklınızı başınıza devşirin ve gittiğiniz yol yol değil anlayın!

Öyle kimseye de aba altında sopa göstermeyin, hiç kimse İslam dinini tekelinde bulundurmuyor, camiadakileri Allah korurda, Ak Parti ya da diğer camiadakileri Allah korumaz mı? Nereden bilelim ki, Allah diğerlerini bize tercih etmeyeceğini, bu duygular ile hepinizi saygı ve sevgi ile selamlıyorum... 

İstanbul Times / Hekimoğlu Süleyman Özcan