Dünyanın ilk aksesuvar markalarından Lancel, İstanbul Abdi İpekçi Caddesi’nde ilk butiğini açarak Türkiye’ye girdi. İngiltere ve İspanya’dan önce Türkiye’ye geldiklerini belirten Lancel Uluslararası Pazarlar Direktörü Geoffroy Ebrard, "Atatürk’ün mirasına çok inanıyoruz. Türkiye’ye gelirken hiç endişe etmedik. Büyük bir demokrasi, her şeyin daha iyi olacağını düşünüyoruz" dedi.
ÇANTALARI bir fenomen olarak kabul edilen, 132 yıllık aksesuvar markası Fransız Lancel, ilk mağazasını İstanbul Abdi İpekçi Caddesi’nde açarak Türkiye pazarına girdi. Perakendede sıkıntı olduğu söylenen, siyasi ve ekonomik belirsizliklerin ortaya çıkabileceği bir dönemde Türkiye’de mağaza açarken endişe duymadıklarını belirten Lancel Uluslararası Pazarlar Direktörü Geoffroy Ebrard, Türkiye’nin büyük bir demokrasi olduğunu söyledi. Atatürk’ün varlığına çok inandıklarını söyleyen Geoffroy Ebrard, "Burada vizyoner Atatürk’ün mirasını hissediyoruz. Türkiye’de her şeyin daha iyi olacağını düşünüyoruz. Türkiye’ye İspanya ve İngiltere’ye gitmeden önce geldik" dedi.
 
 
Doğru karar verdik
 
Türkiye’nin Avrupa’nın en çok büyüyen pazarlarından biri olduğuna dikkat çeken Ebrard "Lüks markalar Avrupa pazarıyla çok ilgili. Türkiye bize çok benziyor. Türkiye bizim için çok doğru bir pazar ve doğru bir karar verdik. Türkiye’de deri çok önemli ve eski bir kültür, bir gelenek. Deri kalitesi ve stil oldukça iyi bir konumda. Frarsa’da çok özel bir yerimiz var. Türkiye gibi sofistike pazarda da özel bir yere talibiz. Geç kalmadık ancak şimdi hazır olabildik" diye konuştu.
 
Operayla özdeşleşti
 
132 yıllık hikayelerini Ebrard şu sözlerle özetliyor: "Opera Paris’te farklı noktalarda ortaya çıkıyordu. Moda da onların yanında yükseldi. Chanel ve diğerleri... Hepsinin ayrı bir hikayesi var. Lancel’in kurucuları operaya giderken kadınların ellerine alacakları çantaları ve aksesuvarları sağlamak üzere yola çıktılar. 1970’lere kadar aile sahipti. Lancel ailesinin dördüncü kuşak temsilcisi Estelle de Gallea hálá bir tarihi değer olarak şirketimizde. Asyalı müşteriler mağazalarda görünce ona dokunup, fotoğraf çektirip hayranlıklarını gösteriyorlar. 1997’de dünyanın ikinci büyük lüks grubu Richemont, deri sektöründeki iki haneli büyüme oranlarını görüp Lancel’i satın alıp global büyümesini hızlandırdı."
 
Korkutucu lüks marka değiliz
 
LÜKS ve ultra lüksün biraz soğuk ve ürkütücü olabildiğine dikkat çeken Geoffroy Ebrard, "Lancel’in yüzü sıcak ve misafir perverdir. Mağazaya giren hoş bir karşılama yaşıyor hissine kapılıyor. Bazı lüks markalardan insanlar ürker. Bizden öyle bir ürkmezler. Biz tasarım markayız ama moda marka değiliz. Her sezon bir sürü yeni modelle çıkmıyoruz. Ürünlerimiz uzun yıllar kullanılır" diye konuştu.
 
132 yıl önce pipo ve sigara aksesuvarları satarak başladı
 
ANGELE ve kocası Alphonse Lancel Paris’in kalbinde 1876’da pipo ve sigara aksesuvarları satan bir dükkan açtı. Zarif, Parizyen (Parisli) ünü her yeri saran Lancel 1883’te ilk kez deri ürünlere yer vermeye başladı. 1890’da ise kadınları baştan çıkaran çantaları piyasa çıkmıştı. Place de l’Opera’da 1929’da amiral gemisi niteliğindeki mağazasını açan Lancel, 1950’lerde modern bavullar ile kendini gösterdi. 1997’de Richemont Group’a katılan Lancel bugün dünyada 243’ü butik olmak üzere 500 noktada satılıyor. Cartier, Van Cleef & Arpels, Piaget, Vacheron Constantin, Jaeger-LeCoultre, IWC, Panerai ve Montblanc markalarına sahip Richemont, dünyanın en büyük ikinci lüks grubu konumunda.
 
 
Editör: TE Bilisim