Prof. Dr. Ahmet Mete Işıkara, geçen yıl Türkiye ve yakın çevresinde 9 binden fazla deprem yaşandığını belirterek, ''Türkiye'nin her yerinde her an büyük bir deprem olabilir. Umarım bu hazırlıkları tamamlamak için yeterli süremiz olur'' dedi.

Prof. Dr. Işıkara, Başkentteki Reşatbey İlköğretim Okulunun bahçesinde sıraya giren öğrencilere deprem anında yapılması gerekenler konusunda bilgi verdi.

Türk Kızılayı'nın ''Harçlığım Okula Harç Olsun'' kampanyasını anlatan Işıkara, bu çalışma kapsamında Türkiye genelindeki tüm okullara kumbara dağıtılacağını, toplanan parayla okul yaptırılacağını söyledi.

Depremden korunmanın yolunun güvenli yapılar olduğunu belirten Işıkara, öğrencilere arabada, evde veya okulda depreme yakalandıkları takdirde yapmaları gerekenleri anlattı. Işıkara, okul yöneticileriyle birlikte düzenlenen tatbikatla öğrencilerin olası bir depremde sınıflarını nasıl boşaltacaklarını anlattı.

Tatbikatın ardından basın mensuplarına açıklamalarda bulunan Işıkara, Ankara'nın 3. derece deprem bölgesi olduğunu ancak son yıllarda yaşanan büyük depremlerden etkilendiğini kaydetti.

''Güvenli yapı uygulamaları çok önemli'' diyen Işıkara, ''Deprem öldürmez, güvesiz binalar öldürür'' değerlendirmesinde bulundu.

Prof. Dr. Ahmet Ercan uyardı: İzmir'de deprem çok yakın

Deprem Profesörü Ahmet Ercan, on yıllık bir araştırma ile İzmir'in deprem kimliğini ortaya çıkardı. Yakın bir tarihte İzmir'i büyük bir depremin beklediğini belirten Prof. Dr. Ercan, yerel yönetimlerin konuya hassas yaklaştığını söyledi.

Deprem konusunda yaptığı araştırmalarla adından söz ettiren, İstanbul Teknik Üniversitesi Jeofizik Mühendisliği Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Ahmet Ercan, İzmir'in ‘deprem kimliğini’ açıkladı. 10 yıldır üzerinde çalıştığı projeyi tamamlayan Prof. Dr. Ercan, İzmir'de, son iki bin yılda meydana gelen depremleri belgeleri ile ortaya koydu. Bugünkü koşullarda, İzmir'de meydana gelebilecek depremin yol açabileceği hasarlar ile ilgili de çarpıcı veriler ortaya koyan Deprem Profesörü Ahmet Ercan, İzmirlilere bir iyi, bir de kötü haber verdi.

YÜZDE DÖRDÜ YIKICI

İzmir'de, iki bin yılda 101 deprem meydana geldiğini yaptığı araştırma ile ortaya çıkartan Prof. Dr. Ercan, her yüz depremden dördünün 7'den büyük olduğunu söyledi. İzmir'de yeni oluşturulan kent alanlarının 6.4 büyüklüğündeki depreme göre tasarlandığının altını çizen Ercan, “İzmir'de 6.4'ten daha büyük olan depremler yıkım getirir. Öyle ki, 1901 ile 2000 yılları arasında İzmir merkezli 11 depremden dördü 6.4'ten daha büyük meydana gelmiş. Yer hareketleri, 2000 ile 2100 yılları arasında da 6.4'ten daha büyük en az 5 deprem olacağını gösteriyor. Bunların üç tanesi yıkımlara sebep olacak” dedi.

‘BÜYÜK DEPREME AZ KALDI’

Yaptığı araştırmalar sonucunda, İzmir'de her 140 yılda bir ‘büyük deprem’ olduğunu belgeleyen Prof. Dr. Ahmet Ercan, İzmir'i bekleyen büyük felaketi de açıkladı. Prof. Dr. Ercan şunları söyledi:

“İzmir'de, kayıtlardaki 6.4'ün üzerinde son büyük deprem 1870 senesinde meydana gelmiş. 140 yılda bir yıkıcı depremlerin tekrarlandığını varsayarsak, bir sonraki depremin yakın bir tarihte yaşanacağı kanısına varıyoruz. Kenti boydan boya saran İzmir kırığının, bu şiddetteki depremi yaratabileceğini düşünüyorum. Görülen o ki İzmir'in altı giderek geriliyor. Böyle bir durumda, İzmir Körfezi'nin kuzey kısmı daha büyük hasar görebilir. Dolgu alanları üzerine inşa edilen Alsancak'ın bir kısmı, Bayraklı, Karşıyaka, Bostanlı, Mavişehir ve Çiğli, meydana gelecek depremden daha çok etkilenecektir. Bu bölgelerdeki yüksek yapılaşmalar da zararı artıracaktır. Özellikle Kadifekale, İzmir'in kanayan bir yarası. O bölgedeki yapılar tasfiye edilmeli ve bölge riskten arındırılmalı. Kentsel dönüşüm ihmal edilmemeli.”

‘YEREL YÖNETİMLER HASSAS’

Prof. Dr. Ahmet Ercan, İzmir'deki yerel yöneticilerin, deprem konusundaki hassas tutumlarının, yıkım riskini azalttığını da belirterek İzmirlilerin yüreğine su serpti. Prof. Dr. Ercan şöyle konuştu:

“İzmir, benim ve benim gibi bilim adamlarının sözünü en çok dinleyen kent. Özellikle 2006'da yürürlüğe giren deprem yönetmeliğinin ardından binalar daha güçlü yapılmaya başlandı. Kent yapılaşmasının tepelere doğru gelişmesi de deprem riskini azaltan önemli bir faktör. Bu anlamda en güvenilir ilçeler Bayındır, Kiraz, Beydağ, Selçuk, Aliağa, Kınık ve Menderes olarak sıralanabilir. Bizler de yaptığımız araştırmaları yerel yönetimler ile paylaşacağız ve riskleri en aza indirmek için gayret göstereceğiz. Onlar da gelip bize danışsınlar.”

Prof. Dr. Ahmet Ercan, on yıllık araştırmalarını, belgesel niteliğinde bir kitap haline getireceğini belirtti.

Editör: TE Bilisim