Geleceğe Giden Nurlu Yol

Saygıdeğer Kazakistanlılar !

Günümüzde bütün dünya yepyeni meydan okumalarla ve tehditlerle yüz yüze kalmaktadır. Dünya ekonomisi hala küresel mali-iktisadi krizin etkilerinden kurtulamamıştır. Yeniden canlanma son derece yavaş ve emin olmayan adımlarla ilerlemekte ve hatta bazı yerlerde çöküş hala devam etmektedir. Jeopolitik kriz ve ileri gelen ülkelerin yaptırım politikaları dünya ekonomisinin eski haline dönmesinde ilave bir engel yaratmaktadır.

Ben şahsi tecrübemden hareketle önümüzdeki yılların küresel sınama yılları olacağını hissetmekteyim. Dünyanın bütün mimarisi değişecektir. Bütün ülkelerin bu zorlu merhaleden layıkıyla geçebilmeleri mümkün değildir. Bu dönemeci sadece güçlü devletler ve birbirine sıkı sıya sarılmış halklar aşabilecektir. Dünya ekonomisinin bir parçası ve jeopolitik gerilimin merkez üssüne çok yakın bir ülke olarak Kazakistan bütün bu süreçlerin olumsuz etkilerini hissetmektedir. Bunun neticesinde de dünya piyasalarında fiyatlar düşmekte ve ekonomik büyüme bir bütün olarak yavaşlamaktadır.

Bilindiği üzere Uluslararası Para Fonu ve Dünya Bankası tarafından 2014 yılı ve önümüzdeki iki yıl için dünya ekonomisinin gelişme tahminleri düşme yönündedir. Bu nedenle bizler bazı pozisyonları süratli bir şekilde gözden geçirmeliyiz ve önümüzdeki dönem planlarında gerekli düzeltmeleri yapmalıyız. Kaybedecek hiç zamanımız yok. Şimdi bahsedeceğim tedbirleri 1 Ocak 2015 tarihinden itibaren uygulamaya koymalıyız. Olumsuz eğilimlerin önlenebilmesi için bizler seri bir şekilde mümkün olan bütün tedbirleri almalıyız.




Talimatım üzerine artık Hükümet tarafından aktif bir çalışma yürütülmektedir. Biz 2015 yılı devlet bütçesi göstergelerini gözden geçirdik. Bu doğru bir çalışmadır, çünkü bizim hammadde ihraç kaynaklarımızın fiyatının düşmesi bütçenin gelirler kısmındaki girdilerin azalmasına yol açmaktadır. Ancak bu arada Hükümetin önünde bütün sosyal yükümlülükleri tam olarak yerine getirme gibi pek kolay olmayan, ancak somut bir vazife bulunmaktadır.

Dünya tecrübesinde görüldüğü üzere kriz koşullarında iktisadi politikada yeni yönelimler cereyan etmektedir. Ekonominin büyümesi ve istihdamın artmasına en yüksek katkı sağlayan sektörler desteklenmelidir. Zaten bizim böyle bir tecrübemiz oldu. 2007-2009 yıllarında krizle mücadele konusunda yürütülen başarılı tedbirleri almamız yeterli olacaktır. Görüldüğü üzere yaşam, planlarınızda bazı değişiklikler yaratmaktadır. Bizler de günümüzün gerçeklerinden hareketle parti tabanını yeni muhtevalarla ikmal etmeliyiz.

Talimatım üzerine Hükümetimiz yepyeni ve kapsamlı bir kalkınma programının hazırlanmasını tamamladı. Günümüzde karşımıza çıkan meydan okumalara cevap vermek suretiyle Kazakistan’ın “Nurlu Yol” adlı yeni ekonomik politikasını ilan etmekteyim. Yeni 2015 Yılı Halka Seslenişimi bu konuya ithaf etmekteyim. Bunun karşı dönüş vasfı bulunacaktır ve ekonomimizdeki yapısal reformlarımızın devam ettirilmesine yönelik olacaktır. Bu ne anlama gelmektedir?

Dış piyasalarda durumun elverişli olduğu ve petrol gibi ihraç ürünlerimizin fiyatlarının oldukça yüksek düzeyde olduğu yıllarda hammadde ihracatı gelirlerini Ulusal Fon’a aktardık. Ulusal Fon’un temel görevlerinden bir tanesi bilhassa doğal kaynak fiyatlarının düştüğü dönemlerde olmak üzere dış şoklara karşı ekonomimizin direncinin arttırılmasıdır.

Geçen yıllar zarfında hammadde üretimi ve satışından elde ettiğimiz gelirleri biz bu Fon’a aktardık. 10 milyar doları da 2007-2009 kriziyle mücadeleye tahsis ettik. Geri kalan parayı da yemedik ve harcamadık. Tam aksine muhafaza ettik ve çoğalttık. İşte bu rezervleri kullanma zamanı gelip çatmıştır. Bu kaynağı zor günleri aşmak için kullanmalı ve ekonomimizin büyümesini teşvik etmeliyiz. Bu kaynak, kısa vadeli tedbirler için değildir. Bilhassa ulaştırma, enerji, sanayi ve sosyal altyapı ile küçük ve orta ölçekli işletmelerin geliştirilmesi içindir.

Şubat ayında 2014-2015 yıllarındaki ekonomik büyüme ve istihdamın desteklenmesi için 500’er milyar Tenge olmak üzere, iki aşamada, toplam bir trilyon Tenge ödenek tahsis edilmesi kararlaştırıldı. Başlanmış olan projelerin tamamlanması ve acil sorunların çözüme kavuşturulabilmesine yönelik olarak aşağıda sıralan amaçlar için, Ulusal Fon’dan ikinci 500 milyar Tenge kaynağın Hükümete tahsis edilmesi görevini veriyorum.

İlk olarak: KOBİ’lere ve aynı şekilde büyük işletmelere elverişli koşullarda kredi verilebilmesi için ilave olarak 100 milyar Tenge ayrılmalıdır. Bu da gıda ve kimya sanayisinde, sanayide, makine imalatında ve aynı şekilde hizmetler alanındaki projelerin gerçekleştirilmesini sağlayacaktır. 

İkinci olarak: Bankacılık sektörünün sağlıklı hale getirilmesi ve “kötü” kredilerin kurtarılması için Sorunlu Krediler Fonu’na 250 milyar Tenge tutarında ilave sermaye desteği sağlanması talimatı veriyorum.

Üçüncü olarak: Yeni yabancı yatırımların ülkemize çekilebilmesi için ilgili koşulların iyileştirilmesi gerekmektedir. Bu amaçla 2015 yılında birinci “kara liman” tesislerinin, Atırau ve Taraz kentlerinde bulunan “Horgos-Doğu Kapısı” ve “Milli Sınaî Petrokimya Teknoparkı” altyapılarının yapımının tamamlanması için 81 milyar Tenge tahsis edilmesi için talimat veriyorum.

Dördüncü olarak: EXPO-2017 Tesislerinin yapımına devam etmek üzere önceden gönderilmiş olan 25 milyar Tenge kredi kaynağına ilaveten 40 milyar daha tahsis edilmesi talimatı veriyorum.


Beşinci olarak:  EXPO-2017 arifesinde Astana kentinin ulaştırma altyapısının geliştirilmesi için gayret göstermeliyiz. Başkent havaalanı daha bu yıl içinde azami kapasitesi olan 3,5 milyon yolcu kapasitesine ulaşmış olacaktır. Bu nedenle havaalanının potansiyelini geliştirmek üzere 2015 yılında yeni terminalin yapımı ve pist yenilenmesi için 29 milyar Tenge tahsis edilmesi görevi veriyorum. Bu da yıllık yolcu kapasitesinin 2017 yılına kadar 7,1 milyona çıkarılmasına imkân verecektir.

Saygıdeğer Kazakistanlılar!

Ekonominin gelişmesinin önündeki yeni dış riskler de göz önünde bulundurulmak suretiyle ekonomik faaliyetin ve istihdamın özendirilmesi için yeni girişimlere ihtiyacımız bulunmaktadır. Yeni İktisadi Politika’nın omurgasını, bugün ilan etmek istediğim Altyapı Kalkınma Planı oluşturacaktır. Bu plan 5 yıllıktır ve 100 yabancı şirketin katılmayı planladığı Hızlandırılmış Sınaî-İnnovasyon Kalkınma Programı’nın ikinci beş yıllık dönemine denk düşmektedir. Toplam yatırım miktarı 6 trilyon Tenge, devletin payı ise % 15 olacaktır.

***

Kazakistan – uçan kuşun kanadını bitkin düşüren uçsuz bucaksız bölgenin sahibidir. Dolayısıyla, belirtilen proje çok büyük kaynağa ve emeğe, çok kapsamlı çalışmaya ihtiyaç duymaktadır. “Halkın yarınını bilmek istersen, yoluna bak” şeklindeki kaide kalıplaşmıştır. Gidiş-geliş ile alış-verişte yol irtibatı ayrıcalıklı öneme sahiptir. Eski zamanlarda büyük şehirlerin çoğu Ulu İpek Yolu üzerinde kurulmuştur.

Günümüzde de bereketli hayat dünya yollarının üzerindedir. Yol – hakikaten de hayatın merkezi, geçim sağlayan hayatın kaynayan membaıdır. Bütün bölgeler demir yoluyla, karayoluyla, hava yoluyla karşılıklı olarak sımsıkı bağlanmalıdır. Astana’da kesişen dokuz yolun kavşağı, başkentin üretkenlik ruhunu yayacak hayat damarlarına dönüşmek zorundadır. Bölgelerin karşılıklı ilişkilerini geliştirmek ülkenin iç varlığını arttıracaktır. Eyaletlerin birbiriyle ticaretini, ekonomik ilişkilerini ilerletecektir. Ülke içinde dinç pazarlar açacaktır. Bu şekilde, uzağı yakın kılmak – bugünkü Halka Sesleniş’in en öncelikli halkası olmaktadır.

***

Birincisi: Lojistik-ulaştırma altyapısının geliştirilmesidir. Bu, bağlantı merkezi ilkesiyle makro bölgelerin oluşturulması çerçevesindegerçekleştirilecektir. Bu kapsamda oluşturulan altyapı omurgası Astana’yı ve makro bölgeleri kendi aralarında nurlu yapılanma ilkesi esasında otobanlarla, demiryollarıyla ve havayollarıyla birbirine bağlayacaktır. Her şeyden önce temel otoyol projelerinin hayata geçirilmesi gerekmektedir. Bunların arasında Batı Çin – Batı Avrupa; Astana – Almatı; Astana – Öskemen; Astana – Aktöbe – Atırau; Almatı – Öskemen; Karaganda – Jezkazgan – Kızılorda; Atırau – Astrahan bulunmaktadır.


Aynı şekilde ülkenin doğusunda lojistik merkezin, batısında ise denizyolu altyapısının yapımına devam edilmesi gerekmektedir. Hazar Denizi limanları üzerinden batı istikametine doğru ihracat potansiyelinin arttırılmasına Kurık Limanı’ndan yapılacak kapsamlı araba vapuru taşımacılığı ve Borjaktı – Yersay Demiryolu Hattı katkı sağlayacaktır. Çin, İran, Rusya ve AB ülkelerinde “kara” ve deniz limanlarında terminal kapasitesi oluşturulması veya kiralanması konusunu değerlendirme görevini Hükümete iletmekteyim.

İkincisi: Sınaî altyapının geliştirilmesidir. Altyapı projelerinin hayata geçirilmesi beraberinde ulaştırma – altyapı, enerji ve konut sektörleri için inşaat malzemelerine, ürünlere ve hizmetlere büyük bir talep yaratacaktır.

Bununla ilgili olarak ilkönce mevcut özel ekonomik bölgelerdeki altyapı tesisi çalışmalarının tamamlanması gerekmektedir. Bunların reel projelerle ikmal edilmesi için Hükümet ve valiler / yerel yöneticiler / acilen gerekli tedbirleri almalıdır. İkinci olarak, KOBİ üretimlerinin geliştirilmesi ve ilave yatırımların cezp edilmesine yönelik olarak taşrada yeni sanayi bölgelerinin oluşturulması konusu ele alınmalıdır. Ayrı bir çalışma istikameti ise turizm için altyapıdır. Bunun esas avantajı ise çok sayıda çalışan için istihdam yaratmasıdır. Bu alanda bir kişinin istihdamı için yapılması gereken yatırım tutarı, sanayiye göre 10 misli daha azdır.

Üçüncüsü: Enerji altyapısının geliştirilmesidir. Geçen 5 yıl zarfında, sanayileşme programı kapsamında, enerji alanında önemli çalışmalar yapıldı. Yine de ana iletim hatlarının yetersizliği dolayısıyla ülkenin güney bölgelerinde elektrik enerjisi, orta ve doğu bölgelerinde de doğal gaz açığı bulunmaktadır. İki projeye odaklanmamız gerekmektedir. “Ekibastuz – Semey – Öskemen” ve “Semey – Aktogay – Taldıkorgan – Almatı” istikametlerinde yüksek voltaj iletim hatları kurulmadır. Bu da ülkenin bütün bölgelerinde elektrik santrallerinin dengeli enerji teminini sağlayacaktır.  

Dördüncüsü: Konut su ve ısıtma şebekeleri altyapısının modernizasyonudur. 2020 yılına kadar, bütün finansman kaynaklarından yıllık en az 200 milyar Tenge tahsis etmek suretiyle, asgari 2 trilyon Tenge toplam yatırım ihtiyacı bulunmaktadır.

Günümüzde Avrupa Kalkınma Bankası, Asya Kalkınma Bankası, İslam Kalkınma Bankası ve aynı şekilde özel yatırımcılar konut ve konut hizmetleri modernizasyonu yatırımlarına büyük ilgi göstermektedir. Uzun vadeli yatırım tarifeleri sunmak suretiyle bu yatırımların azami ölçüde gelmesi sağlanmalıdır. Tarifelerin aşırı artışını engellemek için bu tür projelerin devlet tarafından birlikte finanse edilmesi sağlanmalıdır. Bununla ilgili olarak, ısıtma ve su tedariki sistemlerinin modernizasyonunun hızlandırılması için bütçede öngörülen kaynaklar yanı sıra,  ilave olarak yıllık 100 milyar Tenge daha aktarılması uygun olacaktır.

Beşincisi: Konut altyapısının güçlendirilmesidir. Toplu yerleşim yerlerinin oluşturulması beraberinde önemli bir nüfus akışını getirmektedir. Bu da iş piyasası ile kent altyapısına ve bu cümleden olmak üzere konut stokuna baskı yaratmaktadır. Bu nedenle kiraya vermek üzere konut yapımı yaklaşımlarının gözden geçirilmesi gerekmektedir. Devlet kiralık sosyal konut inşa edecek ve bunları vatandaşa satın alma hakkıyla birlikte uzun vadeli olarak kiraya verecektir. Konutun doğrudan doğruya, aracısız ve olabildiğince düşük kredi faiziyle verilmesi konut edinme maliyetlerinin düşürülmesine imkân sağlayacaktır. Peşinat ödemesi olmaması ve ipotek için düşük faiz uygulanması nedeniyle, konutu, geniş Kazakistanlı kitleler için daha erişilir hale getirecektir. Bu nedenle 2015-2016 yılları zarfında kiralık konut inşası için sağlanan finansmanı 180 milyar Tenge daha arttıracağız.

Altıncısı: Sosyal altyapının geliştirilmesidir. Her şeyden önce bu virane okul ve üçlü eğitim sorununun çözümlenmesidir. Bu bizim seçim öncesi platformumuzun temel göstergelerinden birisidir. Üç yıllık bütçede öngörülen kaynaklar bu sorunun 2017 yılına kadar çözümlenmesine imkân vermeyecektir. Bu nedenle Hükümetten 70 milyar Tenge daha aktarmasını istiyorum. Diğer bir sorun anaokullarının yetersizliğidir. Okul öncesi eğitim kurumlarında yer bulunmaması sorununu köklü bir şekilde çözüme kavuşturmak için 3 yıl zarfında ilave olarak 20 milyar Tenge tahsis edilmesi talimatı veriyorum. Valiler bu çalışmaya ve özel sektörün bu işe dâhil edilmesine azami ölçüde ilgi göstermelidir.

Sanayileşme programı çerçevesinde 10 üniversite belirlenmiş olup, bunlar temelinde bilim ve ekonomi sektörlerinin irtibatı ile personel eğitimi sağlanacaktır. Bu amaç doğrultusunda bu eğitim kurumlarına, 2017 yılına kadar, 10 milyar Tenge kaynak tahsis etmek suretiyle bu eğitim kurumlarının maddi-teknik altyapılarının oluşturulması talimatını veriyorum. 


Yedincisi: Küçük ve orta ölçekli işletmelerin ve  iktisadi canlılığın desteklenmesi konusundaki çalışmalara devam edilmelidir. Bu gün itibarıyla KOBİ’lerin desteklenmesi ve bunlara kredi desteği sağlanması için Ulusal Fon’dan ayrılan 100 milyar Tenge tamamen kullanılmıştır. Bu çalışma 4500 kişiye istihdam imkânı yaratmıştır. Bu kaynaklara olan talep, arzı 23 milyar Tenge arttırmıştır. Yatırımlara kredi sağlanması için 10 yıllığına sadece %6 faizle emsali görülmemiş imkânlar yaratılmıştır. Daha önceleri ülkemizde bu gibi imkânlar yoktu. Ekonomik büyümenin lokomotifi olarak KOBİ’lerin geliştirilmesi konusundaki çalışmalara devam edilmeli ve 2050 yılına kadar GYH içindeki KOBİ payı %50’lere çıkarılmalıdır. Bu nedenle 2015-2017 döneminde Asya Kalkınma Bankası, Avrupa Kalkınma Bankası, Dünya Bankası kaynaklarından toplam 155 milyar Tenge tutarındaki kredilerin etkin bir şekilde kullanılması gerekmektedir. 

Saygıdeğer Kazakistanlılar!

Dünya ekonomisindeki durum öyle bir hal aldı ki kriz ortamlarında ek mali kaynaklar olmaksızın konulan hedeflere ulaşmak son derece zordur.

***

Zamanında Ulusal Fon’un ne için kurulduğunu aklınıza getirmek istiyorum. Onun öncelikli görevi – istikrarlı sosyal ve ekonomik kalkınmayı sağlamak ile ekonomiyi harici uygunsuz gelişmelerden korumaktır. Tam şimdi, bizim bu fonumuzu ihtiyaçlarımız için kullanma vakti geldi. Kazakistan başka ülkelerin hatalarını tekrarlamadan, ekonomik büyüme için iç kaynaklarından olabildiğince etkin faydalanmak zorundadır.

***

Ben, 2015-2017 yılları arasındaki dönem için Ulusal Fon’dan yıllık 3 milyar dolar tahsis edilmesine karar verdim. Hükümete bir hafta içinde Ulusal Fon’dan kaynak ayrılması için ilgili kararları alması ve 2015 yılı devlet bütçe tasarısında gerekli kaynakları göz önünde bulundurması talimatını veriyorum. Aynı şekilde Hükümet gerekli tedbirleri almalı ve bu kaynakların etkin ve rasyonel bir şekilde kullanılmasını sağlamalıdır.

Oluşturduğum komisyon kaynakların etkin bir şekilde kullanılıp kullanılmadığını titiz bir şekilde izleyecek ve şahsen bana rapor verecek. Her bir Tengenin hesabı sorulacaktır. Bütün Valilere de özel bir sorumluluk yüklenmektedir. “Nur Otan” bu çalışmaya aktif bir şekilde dâhil olmalı ve bütün düzeylerde katı bir parti denetimi tesis etmelidir. 

Hükümete, Ulusal Fon’dan verilen kaynağın ilgili programlar için etkin ve yerinde harcanmasını sağlama görevi veriyorum. Her bir Tengenin sıkı takibi yapılacaktır. “Nur Otan” bu işe etkin katılarak, atik ve gözüpek parti denetimini yerleştirmelidir.

***

Ulusal Fon’dan yapılacak yatırımlar beraberinde ekonominin ilgili sektörlerinde zorunlu olarak yapısal reformlar gerçekleştirilmelidir. Bunun için uluslar arası mali kuruluşlarla birlikte projelerin ortaklaşa olarak gerçekleştirilmesi sağlanmalıdır. Örneğin, Dünya Bankası, Asya Kalkınma Bankası, Avrupa Kalkınma Bankası ve İslam Kalkınma Bankası 90 öncelikli projeye yaklaşık 9 milyar dolar kaynak ayırmaya hazırdır. Tahsis edilen bu kaynaklarla yatırımların canlılığının sürdürülmesi, halkın gelirlerinin azalmasının önlenmesi ve yeni istihdam imkânları yaratılmasının teşvik edilmesi hedeflenmektedir.  Bunların neticesinde, ekonomide, kısa ve orta vadeli gelecekte sürdürülebilir bir ekonomik büyüme sağlanacaktır.

Bizim eğitim, sağlık ve tarım alanındaki kalkınma programlarımız devam ettirilecektir. Önümüzdeki yıl Hükümetin genişletilmiş toplantısında bu konu esaslı olarak masaya yatırılacaktır. Yeni “Nurlu Yol” ekonomik politikamız, dünyanın en gelişmiş 30 ülkesi arasında yer alma konusunda küresel bir adımımız olacaktır.

Günümüzde başarılı çalışma yapılabilmesi için gerekli bütün imkânlar sağlanmıştır. İdari reform gerçekleştirilmiş olup, Hükümetin ve yürütme erkinin yeni yapısı düzenli işlemektedir. Her bir bakan ne yapması gerektiğini bilmektedir. Yönetimde tekrar eden halkalar ile gereksiz halkaları ortadan kaldırdık. Valiler gereği kadar yetkiyle donatıldı. Bölgelerde gerek program, gerek kaynak, gerekse mali araç olmak üzere her şey bulunmaktadır. Herkes kendi yaptığı işten sorumludur. Sadece kolları sıvayıp işe koyulmak gerekmektedir.

Yeni “Nurlu Yol” ekonomik politikası önümüzdeki yıllarda ekonomimizin büyümesi için motor olacaktır. Sadece otoyol yapımı sayesinde 200 bin kişilik yeni istihdam imkânı yaratılacaktır. Bu da halkın iş bulması ve gelirinin artması demektir. “Nurlu Yol” ekonominin diğer alanlarında da; çimento, metal, makine, bitüm, donanım üretiminde ve tamamlayıcı hizmetlerde de çarpan etkisi yaratacaktır. Yollar Kazakistan’ın can damarlarıdır. Bizim uçsuz bucaksız arazimizde hayat, her zaman yolların çevresinde yeşerip canlanmıştır. Biz öylesine bir ulaştırma ağı oluşturmalıyız ki Astana’dan her tarafa doğru kara yolu, demiryolu ve hava yolları ana hatları uzanmalıdır: Kalpten damarlara kan akışı gibi; güneşten ışınların saçılışı gibi.

Kazakistanlıların inşa edeceği bu yollar ekonomimizi ve toplumumuzu yenileyecektir. Bunlar ülkemizin her bir köşesini sıkı sıkı merkeze bağlayacaktır. Malların akışı hızlanacak ve artacaktır. Ülkemiz üzerinden transit hacmi de artacaktır. Vatandaşlarımız modern ve kaliteli otoyollarda seyahat edecek ve güvenli ve hızlı bir şekilde her bir bölgemize ulaşabilecektir. Sosyal altyapı daha iyi hale gelecek, yeni ve çağdaş okullar ve hastaneler kaliteli hizmetler sunacaktır. Netice itibarıyla da bütün bunlar her bir Kazakistanlının refahına ve hayat kalitesine yansıyacaktır. En önemlisi de, bütün bunlar vatan topraklarımızda gelecek kuşakların zenginliği olarak kalacaktır.

Saygıdeğer Kazakistanlılar! 

Önümüzde büyük ve mesuliyetli işler bulunmaktadır. Küresel olgunluk sınavından geçebilmek için birbirimize sıkı sıkıya kenetlenmeliyiz. Bütün Kazakistanlılar arasındaki güveni güçlendirmeliyiz! Birbirimize karşı hoşgörülü olmalıyız! Bunlar Kazakistan’ın istikbalinin anahtarıdır. Etnisiteler arasındaki uyum can veren bir oksijendir. Nefes alıp verirken onu fark etmeyiz, sadece nefes alırız, bunu otomatik olarak yaparız ve öylesine yaşarız. Bizler birliğimizi ve etnik gruplar arasındaki uyumu kendimiz muhafaza etmeliyiz. Dışarıdan hiç kimse, hiçbir zaman, gelip bunu bizim için yapmayacaktır. Gençlerimiz yeni ve bağımsız bir ülkede yaşamaktadır. Bugünkü kuşak farklı milletlerin savaşını ve ihtilaflarını, 90’lı yılların yıkımlarını görmemiştir. Ve birçokları Kazakistan’daki istikrarı ve rahat yaşamı doğuştan var olan bir şey olarak algılamaktadır.

Peki, istikrar ve uyum nedir? Bu aile saadeti, emniyet ve başını sokacak bir evdir. Barış demek, anne ve baba olmanın mutluluğu, ebeveynlerin sağlığı ve evlatlarımızın mutluluğudur. Barış demek, istikrarlı bir iş, maaş ve yarınından emin olmak demektir. Barış ve istikrar, gündelik emeğimizle muhafaza edip güçlendireceğimiz halkın ortak değeridir. Her zaman söylediğimiz gibi gençler istikbalimizin dayanağıdır. Devletimiz yeni kuşağın önündeki bütün yolları ve kapıları açmıştır! “Nurlu Yol”, yaratıcı, dinamik gençlerimizin yönelmek için gayret göstereceği alandır!

Önümüzdeki yıl törenlerle Anayasa’nın kabulünün 20’nci yıldönümünü ve Kazakistan Halk Asamblesi’nin kuruluşunun 20’nci yıldönümünü törenlerle kutlayacağız. Bu tarihleri kutlayarak Kazakistanlıları manevi bakımdan daha güçlü daha kaynaşmış ve daha hoşgörülü hale getirmek bizim için önem taşımaktadır. Ben eminim ki tarihin bu hassas dönüm noktasında “Kazakistan hep ileri!” ana ilkemiz yepyeni bir tınıya ve daha derin bir manaya kavuşacaktır. Hepinize başarılar diliyorum ve vatanımızı çok daha yükseklere çıkaracak olan yeni doruklara ulaşmanızı temenni ediyorum!

Saygıdeğer halkım!

Biz genel ulusal ülkümüz olan Ebedi Devlet’i öncelikli program yaparak, bağımsızlığımızın gelişme yolunu Nurlu Yol’a dönüştürdük. Yılmaz emeğe ihtiyaç duyan, geleceği mükemmel Nurlu Yol’da birliğimizi sağlamlaştırarak, esirgemeden ter dökmemiz gerek. Ebedi Devlet – ülkenin biriktirici gücü, hiçbir zaman tükenmeyecek kuvvet kaynağıdır. O, yalnızca “Kazakistan – 2050 Stratejisi”nin değil, 21’inci asırdaki Kazakistan devletinin sarsılmaz ülkücülük dayanağıdır! Yeni Kazakistan Yurtseverliği dediğimiz – Ebedi Devlet! O, bütün Kazakistan toplumunun böylesine yüce değeridir.

Geçmiş tarihimize saygı duymak da, bugünkü bahtımızla övünmek de, güzelleşen geleceğe güven de “Ebedi Devlet” denen kudretli kavrama sığmaktadır. Vatanı sevmek – atalarımızdan miras kalan yüce varlığa saygı duymak, onu göz bebeği gibi korumak, şahsi katkısını ekleyerek, geliştirmek ve sonraki nesillere emanet ederek, sunmak demektir. Bütün Kazakistanlıların çalışmasının esas anlamı – budur!


“Ebedi Devlet” ülküsünün başlangıcı bütünüyle derinde durmaktadır. Bundan 13 asır önce bilge Tonyukuk “Türk halkının muradı – Ebedi Devlet” diyerek vasiyet bırakmıştır. Bu bizim genel ulusal ülkümüzün başlangıcını, devletliliğimizin kökü gibi, eski tarihten aldığını göstermektedir. Genel ulusal ülküyü yaşama sevinci edecek olan – halkın birliğidir. Ağız birliğinin kaçtığı, anlaşamamazlığın taştığı yerde hiçbir zaman genel ulusal ülküler gerçekleşmiş değildir. Kazakistan’ın ulaştığı zirve ile anlam taşıyan yüceliklerin en öncelikli sebebi – birliği, beraberliğidir.

Biz, istikrarın kıymetini bilmemiz sayesinde bugünkü başarılara yettik. Hiç kimseyi küçümsemeden, hiç kimsenin dili ile dinini inkâr etmeden, bütün yurttaşlara eşit fırsat tanıma sayesinde istikrarı ilerletmekteyiz. Bizim sonraki nesillere emanet edecek en öncelikli zenginliğimiz – Halkın birliği olmalıdır. Biz, böylesine genel ulusal değerimizi, her bir gence özümsetebilmeliyiz.

2015 yılı – milli tarihimizi yüceltme ve bugünkü yüceliklerimizi değerlendirme açısından itibarlı dönemler yılıdır. Kazak Hanlığı’nın 550’nci yılını, Kazakistan Halk Asamblesi ile Anayasası’nın 20’nci yılını, Büyük Zafer’in 70’inci yılını kutlayacağız. Böylesine tarihi dönemler, Yeni Kazakistan Yurtseverliğinin, yeni nesillerin hafızasına yerleştirilmesinde ayrıcalıklı role sahiptir. Biz 2015 yılını, “Kazakistan Halk Asamblesi Yılı” olarak ilan ettik. Halkın tutkunluğu ile birliği, iyi geçimliliği ile huzuru dikkatimizin ilk sırasındadır.

Halkın birliği – bizim bütün başarılarımızın anahtarıdır. İstikrarlı gelişmenin Kazakistan modeli, günümüzde de, bütün dünyaya örnektir. Bağımsızlığımızın 25 yıllık kutlamasını ve uluslar arası EXPO-2017 sergisini başarılı geçirerek, ülkemizin potansiyelini dünyaya tanıtacağız. Ulu yoldaki seferimiz kutlu, geleceğimiz parlak olsun! Hepinize “Nurlu Yol Seslenişi’ni” gerçekleştirmede başarılar dilerim!

Аstana, 11 Kasım 2014

Editör: TE Bilisim