Panelde TRT Orta Doğu Muhabiri Mehmet Akif Ersoy, SETA Vakfı Dış Politika Direktörü Ufuk Ulutaş, İstanbul Kültür Üniversitesi Öğretim Üyesi Bora Bayraktar ve Marmara Üniversitesi Öğretim Üyesi İsmail Taşpınar Mescid-i Aksa krizinin tarihçesini, Kudüs ve Mescid-i Aksa'nın 1948'den bugüne statüsünü, İsrail ve Filistin arasındaki müzakerelerdeki önemini, krize karşı ortaya konulan diplomatik ve toplumsal tutumları ve Mescid-i Aksa krizinin yakın gelecekte ortaya çıkaracağı senaryoları tartıştı. Panelde konuşmacılar özellikle İsrail’de bulunan aşırı sağcı grubun çözümsüzlüğü arttırdığını ve İslam Ülkelerinin bu noktada Mescid-i Aksa konusunda yetersiz ve etkisiz kararlar aldığını belirtti.

İstanbul Times Haber Merkezi / Koray Kamacı

Panelde özellikle İslam İşbirliği Teşkilatı’nın sorunun çözümünde çok etkisiz kaldığını ve böyle giderse İsrail’in bölgede istediğini daha açık yapacağı belirtildi. Mescd-i Aksa’nın tarihçesinden ve öneminden de uzun uzun bahsedildi. Toplantıda ayrıca İsrail’in, Filistinlilere ait evleri yıkarak ve yeni Yahudi yerleşim birimleri İnşa ederek Yahudileştirme sürecini hızlandırdığı özellikle belirtildi.

Ayrıca birçok Müslüman ülkenin kırmızı çizgisi olan Mescid-i Aksa ve Filistin davasının, bazı Ülkelerin meşruiyet kaynağı olarak bu davayı kullandığı da belirtildi. Toplantıda sorunlar tek tek belirtilip, bu sorunun küresel çapta çok büyük bir sorun olduğu konusunda görüş beyan edilerek diğer Müslüman olamayan Ülkelerinde bu sorun konusunda ellerini taşın altına sokulması gerektiği belirtilerek, bu noktada yeni ve kalıcı çözümlerin alınması söylemlerin ortak noktasını oluşturdu.

 

Panelden sonra, son zamanlarda etkinliği ve söylemleri ile ön plana çıkan Yurt Partisi Güngören İlçe Başkanı Sn. Erkan Macit’de Mescid-i Aksa konusunda gazetemize şu açıklamalarda bulundu: ‘’ Öncelikle bu Paneli, toplantıyı düzenleyen SETA Vakfına ve İslam İşbirliği Teşkilatı Diyalog ve Gençlik Forumuna, böyle faydalı ve güzel bir paneli düzenledikleri için teşekkür ediyorum.

Mescid-i Aksa ve Filistin sorunu İslam Camiasının sürekli kanayan yarasıdır. Sivil toplum kuruluşları ve Müslüman Ülkeler bu yaraya acilen merhem olmalıdır. Tarihten beri Müslümanların, Yahudilerin ve Hıristiyanların önemi içinde bulunan Kudüs ve Mescid-i Aksa, bu şekilde çözümsüzlüğe itilerek gelecekte bir felakete yol açabilir. Özellikle ileride Yahudi-Müslüman camiasında bir kaos ortamına fazlası ile zarar görülecek bir şekilde bir olaya sebep olabilir.

Biz bu sorunun çözümünde bir çözümsüzlük önerileri yerine kesin ve kalıcı bir çözümden yana olduğumuzu belirtmek isterim. Umarım kısa zamanda da İki tarafın da Radikal görüşlü insanları yerine daha ılımlı ve çözüme yönelik olan İnsanlar ön plana çıkıp bu sorunu çözerler. Türkiye olarak da bu sorunun daha çok platformda ve daha fikri bir biçimde tartışılması gerekmektedir. Unutmayalım ki bu sadece İsrail ve Filistin’in değil, Dünya Ülkelerinin sorunudur.’’ Diyerek önemli açıklamalarda bulunmuştur. 

Kaynak:İstanbul Times Haber Ajansı (İTHA)

Editör: TE Bilisim