Kara, Kazakistan'ın bağımsızlığını Sovyetler Birliği'nin dağılmasından sonra elde ettiğini hatırlatarak, bağımsızlık sürecinden bu yana Kazakistan'ın Orta Asya'nın yükselen ülkesi olduğunu anlattı. Kazakistan ve Türkiye'nin ortak noktaları olduğunu, iki ülkenin de Avrasya ülkesi olduğunu dile getiren Kara, şöyle konuştu: "Ayakları hem Avrupa hem de Asya'dadır. 

İstanbul Times Haber Merkezi 

İki ülke birbirini tamamlayıcı rol oynuyor. İki ülke dünyanın küresel refahına ve barışına önemli katkılar verebilir. İki ülkenin tarihi kökleri ortaktır. 
Kazakistan'ın bağımsızlığından sonra ilişkiler hızlanarak arttı. Kazakistan, bağımsızlığını ilan ettikten bir kaç saat içinde Türkiye Kazakistan'ı tanıdı. Bu tarihte pek görülen bir şey değil. 

Türkiye'nin bu hareketi diğer cumhuriyetlere cesaret verdi onlar da bağımsızlık ilan etti. Başta Amerika olmak üzere diğer ülkeler de Kazakistan'ı tanıdı."  Kazakistan'ın barışçıl bir ülke olduğunu anlatan Kara, Kazakistan kendi isteğiyle nükleer silahlardan vazgeçtiğini belirterek, Kazakistan'ın 2017-2018 yılında BM Güvenlik Konseyi üyeliğine kabul edilmesinin dünya barışına önemli katkı yapacağını dile getirdi. Kara, " Kazakistan BM geçici üyeliğine seçildiği takdirde hem dünya hem de insanlık için önemli bir adım olacaktır.

Kazakistan’ın 2017-2018 yılları için BM Güvenlik Konseyine üyelik başvurusu umut vericidir. Bu tespiti KC Devlet Başkanı Nursultan Nazarbaev’in Ukrayna çatışmaların çözümlenmesi konusundaki aktif çabaları dâhil olmak üzere Astana’nın attığı birçok barışçıl adımlar desteklemektedir. Avrupalı ortaklar Kazakistan’ın kendi bölgesindeki güvenlik ve istikrarın dayanak noktası, ayrıca terörle mücadelede ortak olduğu kanaatindedir.

Kazakistan uluslararası gündemin en karmaşık sorunlarının çözümüne katılımda ciddi deneyime sahiptir. Ülkenin bölgesel ve uluslararası istikrar ve güvenliğe, ayrıca nükleer silahsızlanma ve yaygınlaştırmamaya katkısı, çok yönlü diplomasi alanındaki aktif çalışmaları BM GK geçici üyeliğine seçilmesini destekleyici faktörlerdir. Çok yönlü diplomasi yürütmesinin bir örneği olarak Kazakistan’ın Asya’da İşbirliği ve Güvenliği Arttırıcı Önlemler Konferansının (AİGK) oluşturulması ile ilgili inisiyatifi verilebilir.

Bölgesel güvenlik sorunlarının çözümünde yer alan Kazakistan Afganistan’da barış ve uzlaşmanın tesis edilmesine çok katkı sağlamıştır. Bilhassa bu ülkeye insani ve teknik destek vermiş, 2010 yılından itibaren uygulanan eğitim programı çerçevesinde binlerce Afgan gencinin Kazakistan üniversitelerinde eğitim görmektedir.

Bilindiği üzere BM GK’ne beşi - Rusya, ABD, Çin, İngiltere ve Fransa - “veto” hakkına sahip daimi üye olmak üzere 15 devlet dâhildir. BM GK’nin on geçici üyesi her yıl beş ülke olarak oylama ile seçilmektedir. BM GK geçici üyeleri karar alma sırasında oylamaya katılmakta, fakat daimi üyelerden farklı olarak kararları veto edememektedirBM GK Başkanlığı üye devletler tarafından sırayla yapılmaktadır.

BM GK geçici üyesi olmak üzere aday ülkenin BM üye devletlerinin üçte iki oyunu alması gerekmektedir. Yeni GK geçici üyelerinin seçileceği koltuklar bölgesel gruplara göre dağılmıştır: Afrika, Asya-Pasifik, Latin Amerika ve Batı Avrupa ve diğer devletler grubu. BM mevcut 193 ülkesinin üçte birinden fazlası hiç GK üyesi olmamıştır.

Geçmişe bir göz atılacak olursa, AGİT başkanlığına hazırlık aşamasında Kazakistanlı diplomatlar hemen Dağlık Karabağ, Pridenstrovie, Güney Osetya, Abhazya, Balkanlarda “dondurulmuş” ihtilafların çözümlenmesi için çabaları yoğunlaştırma rotasını tutmuştur. Ayrıca Astana’nın AGİT başkanlığı döneminin yanı sıra İslam İşbirliği Teşkilatına (İİT) başkanlığı sırasında bölgesel güvenlik ve istikrarın pekiştirilmesi alanında deneyimi bulunmaktadır. Kazakistan’ın başkanlığı döneminde İİT’da insan hakları daimi komisyonu kurulmuş, İİT’nin Orta Asya ile işbirliğiyle ilgili çalışma planı kabul edilmiştir. N.Nazarbaev’in Müslüman ulemasına açılış konuşması İİT Astana bildirgesinin temelini oluşturmuştur.

Kazakistan’ın Afganistan’da yasadışı uyuşturucu ticareti ve dolaşımı ile mücadele, eski Semey nükleer poligonu ve Aral denizi bölgelerinin rehabilitasyonu konularında kararları da belirtilmelidir. Kazakistan, diplomatik esneklik göstererek, durumu makul değerlendirebilme başarısını sergileyerek ve İslam ülkelerinin sorunlarının çözümünde çaba sarf ederek İİT 2011-2012 yılları Konseptine yansıyan planlarını aşamalı olarak hayata geçirmiştir.


İslam dünyasındaki karmaşık ilişkiler şartlarında Suriye ve Libya’daki çatışmaların çözümlenmesi ile ilgili konuların müzakere edildiği İİT olağanüstü toplantıları yapılmıştır. İslamofobi ile mücadele ve dinlerarası çatışmaların önlenmesi üzerinde durulmuş, ayrıca Somali’deki insani felâketin sonlandırılması için Kazakistan başkanlığı himayesi altında kapsamlı kampanya yapılmış, bu sayede 500 milyon dolar toplanmıştır.

Kazakistan’ın Orta Asya’daki rolünün hissedilir derecede arttığı göz önünde bulundurulduğunda, ülkenin kendini birçok İİT ülkeleri arasında modern ve tartışmasız lider olarak gösterdiği belirtilebilir. Astana başkanlığı döneminde İİT iç reformu, AB, AGİT, SCO, CICA ile işbirliğinin pekiştirilmesi ile ilgili bazı adımlarda bulunmuştur. Kazakistan başkanlıklarının derin anlamlılığı ve profesyonelliğini kaydederek İİT genel sekreteri Ekmelettin İhsanoğlu söz konusu dönemi Teşkilatın tarihindeki en çarpıcı dönemlerden biri olarak belirtmiştir.


Kazakistan’ın BM’den sonraki ikinci, henüz uluslararası arenada İslam ülkelerinin çıkarlarını temsil eden yegâne büyük uluslararası örgüt ve teşkilata başkanlığı Kazakistan diplomasisinin profesyonelliği sayesinde mümkün olmuştur. Ülkenin uzmanları hâlihazırda 57 üyesi bulunan teşkilatta başarıyla çalışmıştır, bununla birlikte belirtilmelidir ki İslam ümmeti tekdüzen değildir, İİT ülkeleri ekonomik gelişmişliği ve yaşam standartları bakımından bir birinden çok farklıdır.


Elbette BM GK üyeliği ile Kazakistanlı diplomatlar en önemli başarılarına bir yenisini ekleyebilir. Ülkenin BM GK geçici üyeliğine seçilme çabası tesadüfi değildir. Geniş toprakları, zengin doğal kaynakları, eğitimli nüfusu ile Kazakistan’ın geleceği parlaktır. Uluslararası süreçlere katılım deneyimine sahip ve günümüzün tehditlerine hızlı ve makul tepki verebilme yeteneğini sergileyen Kazakistanlı profesyonel diplomatlar dünya güvenliğinin en güncel tehditlerinin çözümünde aktif yer almaya hazırdır.

19 yıl süren mücadelenin sonunda Kazakistan Dünya Ticaret Örgütüne üye oldu. Expo 2017 Astana'da yapılacak. Bunlar Kazakistan için önemli adımlar. Rusya ile yaşanan gerginlikte diyalog eksikliği var. Bu konuda en büyük ara bulucu Nazarbayev'dir. Hem bölge coğrafyasını bilir hem de Putin nazarında büyük önemi var. Putin, Nazarbey'in fikirlerine değer verir. Süren gerginlik kutuplaşma ihtimalini artırır. Bunun engellenmesi dünya barışana katkı verecek."

Kaynak:İstanbul Times Haber Ajansı (İTHA)



 

Editör: TE Bilisim