Gelecek nesillere iyi bir yaşam sunabilmek için ülke olarak neden kendi milli otomobilimizi yapamadığımızı tartışacak zaman bulamadık. Cep telefonumuzu,silah sanayimizi, ve taşımada hafif pahada ağır ürünler üretemediğimiz için belimizi bir türlü doğrultamıyoruz.
Ülke insanı olarak geleceğe ışık tutacak iş ve projelere odaklanmamız gerekirken ne yazık ki 2014 de kavga ve kısır çekişmelerle geçti.
İstanbul Times Haber Merkezi / Mehmet Osmanoğlu
17 Arlık 2013 de başlayıp 2014’ de ana gündem olan Cemaat Hükümet Kavgası bize çok şey kaybettirdi
Marmaray gibi dev bir proje ,17 bin km.lik duble yol, ulaşımda dev adımlar atan bir hükümetin kendi otomobilini,dünya ile yarışacak bir cep telefonu yapabilmesi zor bir konu değildi. Ancak hükümet enerjisinin büyük çoğunluğunu adına paralel yapı koyduğu Fetullah Gülen Hoca’nın cemaati ile mücadele etmeye harcadı. Bu savaş 2013 yılının son günlerinde 17 Aralık operasyonu ile patladı 2014 yılının 365 günü devam etti. Eski başbakan ve yeni Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan hizmet hareketi ile alakalı çok sert ifadelerle “Haşhaşiler, İnlerine gireceğiz, Terör örgütü,Paralel yapı,Legal görünümlü illegal yapı” ifadeleri başta olmak üzere en sert şekilde hizmet hareketini yerden yere vurdu halende mücadele devam edecek sözlerini her fırsatta dile getiriyor.
Fetullah Gülen biz bunları hak etmiyoruz diyor
Hizmet hareketin kurucusu Fetullah Gülen ise sık sık yaptığı konuşmaları ile bu süreçte kömür ile elmas birbirinden ayrılacak diyerek taraftarlarına yıkılmadık ayaktayız mesajını değişlik şekillerle veriyor. Dini motiflerle bezenmiş bir çok konuşmasında “ Yıllardır düşünüp dururdum.Peygamberler ve İslam alimler,i yaptıkları hayırlı çalışmalarda bin bir zorluk ve eziyet ile karşılaşmışlar. Biz 160 ülkede 1400’e yakın okul açmışız hiçbir zorlukla karşılaşmadı.k acaba Allah bizim yaptığımız çalışmaları beğenmiyor ki bize bela ve müsibet vermiyor diye kendimle muhasebe yapar dururdum. Çok şükür biz de şu an ciddi bir imtihan ve musibet ile karşı karşıyayız. Demek ki biz de iyi yoldayız diyebiliyorum”
Bu kavgayı cemaat mi, Ak Partimi kazanır bilinmez ama ÜLKE kaybediyor
Bu ülkede yaşayan herkes enerjisini,bilgisini ülkenin kalkınmasına ayırması gerekirken birbirleri ile enerjilerini heba etmelerine yayın grubu olarak biz bir anlam veremiyoruz. Sultan II.Mahmut devrinde nasıl ki Osmanlı kendi bir askeri birimi olan Yeniçeri ocağını kaldırmak için TOP ve Tüfeng ile mücadele etmişse bugün nerede ise Cemaat ve hükümet kavgası bu aşamaya gelmiş durumda. Hükümetin görevi devleti yönetmek ve tüm halkın menfaatlerini korumaktır.
Ak Parti Hükümeti 11 yıl boyunca alnı secde görenlerden zarar gelmez diyerek Fetullah Gülen Cemaatine özel imtiyazlar verdiği biliniyor. Cemaat eğitim ve dini konularla meşgul olsaydı bunlar normalde karşılanabilirdi. Ancak bir takım Saiklerle hükümet işlerine müdahale edilerek hizmet odaklı bir cemaatin asıl işinin dışına çıkıp başka işlerle zaman harcamasına toplumun büyük kesimi sıcak bakmadı. Bakanlar veya hükümete yakın bir çok iş adamı yolsuzluk ve rüşvet işine de bulaştı. Ancak bu sadece 2013 Aralık ayında olan bir iş değildi.
Cemaatin biz rüşvet ve yolsuzluğa göz yumamazdık tezi de halk tarafından karşılık görmüş değil. Bunu seçim sandıklarında anlamak mümkün. Cemaatin de hükümetinde intihar edercesine bu konuda savaşmaları iyi neticeler getirmeyecek. Hükümetin aklında cemaate ait iktisadi kurumlara el koyma girişimi olduğu biliniyor. Cemaatin de hükümeti tahrik edici hal ve hareket içinde bulunmasına son vermesi gerekir.
Hükümet ve Cemaatin aşkı hiçbir zaman eskisi gibi olamaz. Ancak kamuoyu önünde birbirlerine alenen saldırmalarının da bu ülkeye çok faydası yok.
Türkiye’yi yakından ilgilendiren 2014’ün bazı olayları…
11 Haziran 2014’de IŞID Musul’a girdi konsolosluk çalışanlarımızı rehin aldı
Musul'u ele geçiren IŞİD 11 Haziran 2014 de Türk Konsolosluğu'na girdi. 900'den fazla kişiyle Musul Konsolosluğu'na baskın yapan IŞİD örgütü Türkiye'nin Musul Başkonsolosu Öztürk Yılmaz ve görevli diplomatları rehin aldı.
Rehin alınanlardan 3'ünün çocuk, 15'inin konsolosluk çalışanı ve 30'unun Özel Harekatçı günlerce rehin kaldı. 20 Eylül 2014 de Türkiye IŞID ile anlaşarak rehinelerimizi kurtardı.
2014’de IŞID’ın Kobani ‘ye saldırması 6/7 Eylül olaylarına zemin hazırladı
6/7 Eylül 2014 de HDP’nin ISID’in Kürtlerin yaşadığı Suriye’nin Kobani kentine saldırması ve kentin düşmesine ramak kala Hükümetin IŞID’a karşı gerekli önlemleri almadığı gerekçesi ile halkı sokak eylemlerine davet etti. Türkiye birden bire bir ateş çemberine dönmüş ve 40 vatandaşımız hayatını kaybetmişti. En acı olay da Diyarbakır’da Kurban eti dağıtan HÜDAPAR sempatizanlarına saldıran HDP.lilerin özellikle Yasin Börü adındaki genci hunharca öldürmeleri toplum vicdanını yaralamıştı.
2014 ülke açısından çok iyi geömedi bari 2015 heba etmeyelim
Ülkede şu an yaşanan kısır çekişmeler Yıldırım Beyazid ve Timur’un kavgasına benziyor. Basınımızda o aman ki beylerin durumuna benziyor. Beyazıt’tan kaçan beyler Timur’u tahrik ediyor,Timur’dan kaçan beylerde Yıldırım Beyazıd’ın tahrik ediyordu. İşte basımız da bugün aynen bu durumda. Hükümet yanlısı gazeteler ve gazeteciler yakında cemaatin mal varlığa el koyacağız demekten çekinmiyorlar. Cemaati destekleyen gazetelerde kendilerini ak sütten çıkmış ak kaşık sanıyorlar. Her iki tarafta birbirleri ile mücadele etsin ama halkın göznün içine soka soka da her gün bu kavgayı bizim önümüze getirmesinler. Bu durum komşular arasında da kapanması zor yaralar açıyor. Bırakın komşuyu baba ile evladın arasını bile açıyor. Kavganın da savaş’ın da bir adabı ve kuralı var. Cumhurbaşkanının inlerine gireceğiz sözü ne kadar ağır ise hizmet destekli polislerin herkesi dinlemesi o derece yanlıştır.
Bu savaş ve kavga taraflardan birisinin diğerini bertaraf etmesi ile ancak son bulacak gibi gözüküyor. Yani bu savaş 2015 yılında da devam edecek. Bizim önerimiz daha alttan ve daha üsturuplu bir savaş ile yapılmasından yanadır.
Başta Pakistan okul baskını olmak üzere 2014 de yaşanan kanlı saldırılar ve ölümlerin 2015 de en aza inmesi temennisi ile İslam beldelerinde ki liderlerin daha akıllı ve uyanık olmasını dileriz.
Kaynak :İstanbul Times Haber Ajansı (İTHA)
