Dünya Turizm Yazarları ve Gazetecileri toplantısı bu yıl Çek Cumhuriyeti’nde 14-19 Mart tarihlerinde yapıldı. Gelen üyeler ve İcra Kurulu Heyeti bu toplantıda Dünya Turizminin bugün ki durumu ve geleceği ile çeşitli fikirler ve tavsiyeler tartışıldı. 

Bu tartışmaların ana konusu 2012 ve 2013’ünde içinde olduğu bir takvimde Avrupa Turizminin maalesef hiçte içi açıcı bir durumda olmadığı herkes tarafından tespit edildi.

Bununla beraber kabul gören diğer bir husus 2012’de Türkiye’mizin seyahat edilebilecek en iyi, emin ve her bütçeye hitap edebilecek bir ülke olduğu tespit edildi.

Kriz bir fırsattır derler. Neden olmasın, 2011 de memleketimizi ziyaret eden 23.000.000 turist 2012’de
25.000.000’a çıkmasın? Bu yapılabilecek en makul tahmindir.

Çek Cumhuriyeti’ne gelince Pırak şehri hakikaten görülmeye değer bir başkent. Sokaklarda yürürken yere bakamıyorsunuz. Başınız hep dik ve o tarihi binaların caz, besine kapılıyorsunuz. Bu derece tarihi mirasını koruyan bir ülke az bulunur. Sadece Prak değil aynı zamanda Güney Bavyera’yıda ziyaret ettik.

UNESCU‘nun 1998 de şemsiyesinin altına aldığı Holasavice yerleşim bölgesine gittik. 13 yılında kurulan bu yer aynı şekilde yeni kurulmuş gibi muhafaza edilmiş, bütün evlerin cephleri Köy Baroğu denilen bir tarzda yapılmış
ve bugüne kadar da o şekilde restore edilip muhafaza edilmiş.

Çesky  Kurumlov   UNESCO’nun  1992 Dünya Kültür Mirası olarak listesine giren bir kasaba ki  Avrupa’nın en mühim yerleşim yerlerinden biri. Bura da ülkenin milli kültür eserleri arasına giren 13.yy Bavyera kralları tarafından HLUBOKA şatosunu ziyaret ettik. Aynen orijinali gibi muhafaza edilmiş ve ülkenin en önemli şatosu olarak kabul görmüş ve görüyor.

Çeşke Budejovice meşhur Badweiser Biralarının 700 yıldan beri aynı reçeteyle yapıldığı şehir. Aynı zamanda Çek Cumhuriyeti’nin ve Orta Avrupa’nın en büyük meydanı Premysl  Otokor’u da   görme fırsatını bulduk. Trebon, turumuzun en son durağıydı. Fevkalade orman ve göl manzaraları olan bu tarihi şehri fırsat bulursanız muhakkak görün ve Orta Çağı oralarda yaşayın.

Son olarak bize bu fırsatı veren  ve programı hazırlayan Sayın Çek  Cumhuriyeti ve Gazetecileri Derneği Başkanı Phdr.miroslav NAVARA ‘ya , Çek Turizm Ofisinden  Sayın Filip Remenec’e sevgili rehberimiz  bayan Jirina  Vokrouhlikova’ya teşekkürlerimi sunarım.  

İstanbul Times / Ertan Sandıkçıoğlu