Demokrat Partinin heyecanla beklenen olağanüstü kongresi  06 Mayıs 2012 tarihinde gerçekleşti.Sizlere sürecindeki gelişmeleri arka planda yaşanan bazı hususları  aktaracağım.

 Kongre öncesi  parti de ki genel durum

Genel Başkan Namık Kemal Zeybek'in en son seçimlerde aldığı çok düşük oy oranı, parti içinde ki otoritesini sarstı.Genel başkanın birde üstüne teşkilat başkanı Ahmet Uyanık' ın  parti içinde etkinliğini azaltmaması,teşkilatta  ZEYBEK’e karşı tepkilerin çığ gibi büyümesine neden oldu.Bir GİK üyesi bu durumu şöyle izah ediyor."Sayın Genel Başkanım Ahmet Uyanık'ı görevden alırsanız partinin kahramanı siz olursunuz ve sizin liderliğiniz de devam ederiz"Ancak Zeybek, Uyanık'ı görevden almadı.Genel merkezde İstanbul GİK üyeleri arasından başkanlık divanına hiç kimsenin seçilmemesi ise muhalafetin bahanesi oldu. .Partinin taşınmazlarının satılması da başka bir eleştiri konusuydu.Tüm bunların sonucunda olağanüstü kongre için genel idare kurulundan yetki alındı.Gelinen aşamada son olarak 6 Mayıs 2012 günü kongre yapılması kararlaştırıldı.

Kongreye bir hafta kala Namık Kemal Zeybek adayların önünün açılması gerektiğini ,koltuk meraklısı olmadığını söyleyerek aday olmayacağını açıkladı.Bu açıklama ile adaylık daha da yarışı hızlandı...
Şimdi sizlere adaylardan bahsetmek istiyorum.

Liderin  en büyük dostu zorluklardır;çünkü lideri  en çok karşılaştığı zorluklar kuvvetlendirir
 
Başkanlık yarışında en iddialı aday Gültekin UYSAL'dı.Gültekin 1977 doğumlu, aileden Demokrat Partili, dinamik , Afyon il başkanlığı yapmış, GİK  üyesi,daha önce Genel başkan yardımcısı, varlıklı ve eğitimli,çizgisini hiç değiştirmemiş en genç başkan adayı...Gültekin UYSAL,seçim öncesi bütün önemli kongrelere katılarak,teşkilat içinde delegeye yönelik çalışmalarını sistemli bir şekilde gerçekleştirmiştir..Örneğin İzmit,Manisa ,Samsun İstanbul il kongresini ona yakın  gruplar kazandı.            

Ancak UYSAL’ın eleştirilen  yönleri de vardı.UYSAL’ın  basın açıklamasında Fetullah GÜLEN ile ilgili  beyanları, cemaat partiyi ele geçirecek düşüncesinin, partililer arasında yayılmasına yol açtı.Yine Gültekin  UYSAL’ın tecrübesiz görülmesi  ve  özellikle ANAP kökenli grup nedeniyle,ilk başta  şüphe ile yaklaşıldı..ANAP kökenliler  etkinliklerini  artırmak için genç bir siyasetçiye ihtiyaç duydular.Çünkü onlara göre DYP misyonundan gelmiş eski siyasetçilerden biri başkan seçilirse, önleri kesilirdi ki bu durumda genç ve yeniliklere açık vizyon sahibi Gültekin UYSAL onlar için en ideal adaydı.Nitekim ANAP’lılar UYSAL’ın kazanması için elbirliği ile çalıştılar.ANAP’lıların organize olması kulisleri hareketlendirdi.Mesut YILMAZ’ın ANAP’lıları, perde arkasından yönlendirdiği konuşulmaya başlandı ki bu noktada UYSAL’a karşı teşkilatta   soru işareti iyice arttı.Tansu ÇİLLER dönemi gençliğinden Fuat KARA ve arkadaşları bu şartlarda UYSAL’ın yanında yer alarak ona büyük güç vererek dengelerin değişmesini sağladılar.

Gültekin UYSAL’ın en büyük avantajı genç jenerasyondan gelmesi, eskilerin ,partiyi kötü  yönettiği algısının da teşkilatta oluşmasıydı.Gençlerin önünü açalım düşüncesi daha da yayıldı...

Gültekin UYSAL’ın  en güçlü rakibi NEVZAT ERCAN’dı.Eski bakan,grup başkanvekili,milletvekili,hukukçu ve tecrübeli siyasetçi Nevzat ERCAN,eski partililer,il başkanları ve milliyetçi muhafazakar kesimlerin başkan adayıydı.Esasen ERCAN, abi konumuna uygun kişiliği ile tek aday olması halinde  aday çıkmayı kabül ediyordu.Ancak diğer adaylar da onun şemsiyesi altında yer almak istemediler.Bu durumda ERCAN tereddüt etti. Ancak seçime bir gün kala adaylığını açıklayabildi ki  eski partililerin ve il başkanlarının baskısı  ile aday oldu.Delege üzerinde önemli ağırlığı olan Ahmet UYANIK’ta, ERCAN’ın adaylığını destekledi.ERCAN’ın avantajı ekibinin çok kuvvetli ve tecrübe sahibi olmasıydı.Kulisler de  iş adamları,öğretim görevlileri ,eski bakanlar Hasan EKİNCİ ,Oltan SUNGURLU,gibi tecrübeli siyasetçiler onun kadrosunda yer alacağı konuşuldu..

Nevzat ERCAN’ı destekleyenler onun düzgün kişiliğinin partide birlik beraberliği sağlayacağını, abi rolü ile gruplaşmaların önüne geçeceğini savundular.Ayrıca ERCAN’la partinin çekim merkezi olacağı,bazı milletvekillerinin dahi partiye geçebileceği,ERCAN’la partinin  iş dünyasından  daha ciddi destek göreceği düşüncesi hakimdi.ERCAN’ın taşıdığı misyon ise partinin kendisini ifade ediyordu.Milliyetçi muhafazakar çevreler ise daha çok ideolojik nedenlerle ve GÜLEN cemaaatine karşı oldukları için,teşkilatçı çevreler ise  ANAP’lıların partiyi ele geçirmesine engel olmak için, ERCAN’ın yanında yer aldılar.

Nevzat ERCAN’ın en büyük hatası ise  seçime bir gün kala adaylığını açıklamasıydı.Çünkü O ana kadar UYSAL ekibi delegenin önemli bir kesimini yanına çekmeyi başarmıştı.Her ne kadar il başkanları ERCAN’ı destekledilerse de il başkanlarının mevcut konjektürde kendi delegesine hakim olması da mümkün değildi.

Osman ÇİLSAL da adaylığını açıkladı.Osman ÇİLSAL Kayseri il başkanlığı ,Büyükşehir belediye başkan adayı , milletvekilliği , TBMM  dışişleri komsiyon başkanlığı görevlerinde bulunmuş ,  iyi derece de yabancı dil bilen ,seçime girerken Genel başkan yardımcısı görevini yürüten, partiden hiç kopmamış, çizgisi bilinen,teşkilatın çok yakından tanıdığı  bir dava adamı...ÇİLSAL’ın en büyük avantajı içimizden biri  olmasıdır.Kahvede,okul da işyerinde samimi bir arkadaşı düşünün hiç bir kasıntısı  olmayan, kibirsiz  teşkilatın has adamı . OSMAN ÇİLSAL..Bunun yanında ÇİLSAL ilk başta milliyetçi muhafazakar çevrelerden önemli destek gördü.İş adamları yanında yer aldı.ÇİLSAL’ın medya desteğini alması onu daha da avantajlı hale getirdi.Ancak genel merkezde bulunan eski partililer,parti büyükleri, başta Ahmet UYANIK olmak üzere, Nevzat ERCAN’ı destekleyince, ÇİLSAL’ı detekleyenlerin önemli bir çoğunluğu ERCAN’a yöneldiler.Üstelik ÇİLSAL bu noktada ERCAN’ın lehine çekilmesi yönünde genel merkezden baskı gördüyse de ,adaylıktan vazgeçmedi.Ancak verilen desteğin çekilmesi onu zor durumda bıraktı.Aslında ÇİLSAL’a destekleyenler ERCAN aday olmayacağını düşünüyorlardı.ERCAN aday olunca,teşkilatı tanıyan eski partililer milliyetçi muhafazakar çevreleri ERCAN’a yönlendirdiler...

Kongre de yukarda ki üç isimden başka adaylar da vardı.Bunlardan Çiller dönemi bakanlarından Ufuk SÖYLEMEZ ve başarılı bir seçim çalışması yapan Prof Vecdet ÖZ, ERCAN lehine adaylıktan çekildiler. Ergun ÖZDEMİR ise UYSAL lehine adaylıktan çekildi.Fatih Sinan YILMAZ adaylıktan çekilmedi. 
Kongre için Ankara da Büyük  Anadolu oteli tercih edilmişti.Delegeler ve partililer otelde misafir edilecek ve kongre otel salonunda yapılacaktı.Salon on bin kişilikti.Organizasyon ve konaklama  idare eder konumdaydı.Buna rağmen partililer eski dönemlerde olduğu gibi spor salonunda yapılan kongreleri aradılar.Otel bütünüyle teşkilata çalıştı.Adayların taraftarları otel içinde sık sık slogan attılar.Kongreye ilgi düşünülenden  çok büyüktü diyebilirim.

Kongre günü salon tıklım tıklım doluydu.Heyecan en üst safhadaydı.Protokolde eski bakanlar,milletvekileri yerlerini aldılar.Tansu ÇİLLER’in mesajı salonda coşku ile karşılandı.Kongrenin divan başkanlığına İzmir İl başkanı başkanı Naşit BİRGÜVİ seçildi.İstanbul İl başkanı Hayrettin ÖZTÜRK’de divanda yer aldı.Kongre de bir takım usuli oylamalardan  sonra, genel başkan Namık Kemal ZEYBEK konuşma yaptı.ZEYBEK konuşmasında “Genel başkanlığı bırakıyorum ama partimi bırakmıyorum” dedi ve salondan alkışlar eşliğinde ayrıldı. Ardından  başkan adaylarının konuşmalarına geçildi.Ancak divan başkanlığı başkan adaylarının konuşmasını on dakika ile sınırlamıştı ki delegenin  büyük tepkisini çekti.

Amacımız  oybirliğine ya da oybirliğine yakın bir karara ulaşmanın yollarını aramak ve keşfetmektir.

Adaylardan ilk konuşmayı Fatih Sinan YILMAZ yaptı.Ardından konuşmak için Nevzat ERCAN kürsüye yöneldi ki  kürsüye çıkarken salon  alkıştan adeta inledi.ERCAN’ın konuşmalarını bütün salon pür dikkat dinledi .ERCAN  gerçekten iyi bir  hatip ve devlet adamı konuşması yaptı.Ancak divan başkanı Naşit BİRGÜVİ sürekli ERCAN’ın sözünü kesmeye çalıştı.Divan başkanı bu nedenle  salonda çok büyük tepki gördü ki bu durumda bile ERCAN soğukkanlılığından hiçbir şey kaybetmeyerek , hakim şekilde konuşmasına devam etti.Bu arada divan başkanına tepkiler dinmek bilmiyordu.Ortam gerildi kavga çıkacak hale geldi.ERCAN ortam daha fazla gerilmemesi için konuşmasını bitirdi.ERCAN’ın  konuşmalarından  bazı kesitler sunuyorum;

“İl başkanlığı,milletvekilliği,grup başkan vekilliği en zor dönemlerde bakanlık yaptım.Bu şerefi ve onuru sizler için taşıdım.Oy verin vermeyin çok önemli görevlerde bulundum .Ama sizlerin alnınıza leke getiricek hiç bir şey yapmadım”

"Size hatırlatmak isterim Demokrat Parti 1946 yılında büyük kongresi tam beş gün sürdü,çünkü Demokrat parti halk hareketiydi”

“Bu sebeple kongreleri önemsiyorum kimseyi yaralamadan,suçlu avına çıkmadan bütün  aday arkadaşlarımla birlikte üç dönem meclis  dışında kalan partimizi meclise taşımak amacım”

"Bu parti gücünü ve varlığını, uluslarası tekellerden  değil,medya patronlarından değil,devletten beslenen çıkarcı kirli sermayeden değil,tertemiz duygularla,milletimizin aziz helal  oylarıyla ,almıştır.görevini yerini getirmiştir.Bu günde aynıdır.Demokrat partinin kimseye minnet borcu yoktur.”

"Beni milletin kürsüsünde muhalefet susturamadı da sayın başkan siz mi susturacaksınız”

Osman ÇİLSAL da halk adamı çizgisiyle çok mükemmel konuşma yaptı.Onu destekleyen ,desteklemeyen herkes Osman ÇİLSAL’ın içten konuşmaları salonu coştu.ÇİLSAL’dan hitabet örnekleri ;

“Memlekette Türkiye demeye korkar,Türk’üm demeye korkar hale getirildik.Ey Tayyip Erdoğan...Çatır çatır mücadele etmeye talibim.Tevazumuzu acizlik sanmayın.Ya kırat sırat.Bugün ayağa kalkma günüdür”

"Dik durdum dik”  “Anam beni erkek diye doğurdu”

Gültekin UYSAL’ın konuşmaları da taraftarlarınca büyük ilgi  gördü.Gültekin UYSAL hitabetinden;

“Başarısızlığın asla başka bir mazereti olamaz.Elini sıkmadığımız insan kalmayacak kucaklamadığımız insan kalmayacak.Size çalışmayı vaat etmiştim.Bugün başlıyoruz hep birlikte çalışacağız.Nasıl Cemre suya, havaya , toprağa düşüyorsa , tekrar gönüllere düşeceğiz,tekrar millete gideceğiz”

UYSAL’ın konuşması bittiğinde salonda büyük alkış aldı.Ardından oylamalara geçildi. Toplam oy kullanması gereken delege  1276, oy kullanan delege 920 ,geçerli oy sayısı 916 ,geçersiz  4  , İlk turda Gültekin UYSAL 459  ,Nevzat ERCAN 380 , Osman ÇİLSAL  77 oy aldı.Fatih Sinan YILMAZ’a hiç oy çıkmadı.

İkinci tura geçmeden önce bir anda yoğun kulis çalışmaları başladı.İkinci turda ÇİLSAL,ERCAN’la birleşse, ERCAN seçimi kazanabilirdi.Fakat ÇİLSAL ,UYSAL’a sıcak bakınca,ERCAN ikinci tura katılmadı çekildi.ÇİLSAL da UYSAL lehine çekildi.

Sıra genel merkez yöneticilerinin seçimine geldiğinde ,ÇİLSAL ve ÖZDEMİR ile listede ki bir kısım GİK mensupları istifa ettiler.Kulislerde konuşulan ÇİLSAL’a GİK,Yüksek Haysiyet Divanı ve MKK için  toplamda 15 kişilik kontenjan tanındığı halde UYSAL’ın sözünde durmaması üzerine istifalar başladı.Aslında bu istifalar seçimi kazanan UYSAL’a çok büyük darbe oldu.Çünkü ÇİLSAL teşkilat tarafından  çok sevilen  bir lider.ÇİLSAL ile birlikte çalışsaydı UYSAL daha da  güçlenecekti.Böylece Gültekin UYSAL seçildiği gün ilk büyük hatasını yapmış oldu.
Yufka yüreklilerle çetin yollar aşılmaz...

Kongre sürecinde başkan adayları kadar, İzmir İl başkanı ve divan başkanı Naşit BİRGÜVİ’nin tavırları konuşuldu.Taraflı, tarafsız  çoğu partili  BİRGÜVİ’ye tepki gösterdi.Çünkü kongre öncesinde açıkca İzmir teşkilatı adına Osman ÇİLSAL’ı destekleyeceğini söylemişti.Genel merkezde de açık beyanları oldu. Üstelik Daha önce Manisa kongresinde yetkili partililerin huzurunda UYSAL’ı ideolojik nedenlerden dolayı desteklemeyeceğini söylediği halde seçim öncesi bir anda UYSAL’a dönmesi şakınlıkla karşılandı.Nedeni çabuk anlaşıldı,Divan başkanı olmuş.Kendisi Genel idare kuruluna girerek İzmir teşkilatından ayrıca üç kişiyi de genel idare kuruluna aldırmış.Ancak ani dönüşü ve koltuk hırsı teşkilattan büyük tepki topladı. Görüştüğüm partililerin büyük çoğunluğu  Naşit BİRGÜVİ’nin divan başkanlığını yapamadığını,  demokrat partinin teamüllerine hiç uymayan davranışlar sergilediğini  partiyi  bu düşünceye sahip kişiler yönetecekse partinin   eski günlere dönmesinin mümkün olamıyacağını söylediler.

Delegeler Gültekin UYSAL’ın Genel idare kurulu MKK ile yüksek haysiyet divanı üyelerinin seçiminde çok önemli yanlışlar yapıldığını söylediler.Geçmiş yönetim  çokca eleştirildiği halde, geçmiş yönetimden oldukça fazla kişi listede yer almış, ayrıca listedki dağılım ülkenin bütün bölgelerini kapayacak şekilde yapılmadığı tecrübeli siyesetçilerle dile getirilmiştir.Gelinen aşama da seçimi kazanan aday , her ne kadar genç olsa da, parti içinde ki teşkilatlanma ve mücadele açısından yeterince tecrübelidir.Burada çok daha önemli olan husus,partinin ekonomik ve mali yapısının seçilen kadroca düzeltilip düzeltilmeyceğidir.Zira bu yönetimin seçimden önce  en çok eleştirdiği husus parti mallarının satılarak partinin yönetilmesiydi.Yine bir önemli sorunda yeni seçilen kadro, kamuoyu nezdinde partiyi çekim merkezi   yapabilecek midir?Meclis kulislerine bakılacak olursa  mevcut durumdan  rahatsız olan bir çok milletvekili var.Bu isimlerle parti büyükleri partiye geçiş  için temas halinde.AK Parti yönetiminden rahatsız önemli sermeye odakları  da  DP içindeki gelişmeleri ilgi ile izlemekte, onlar da ilerisi için DP’den ciddi yönetim beklemektedir
Kıskançlık siyasi bölünmenin sebebidir.

Gültekin UYSAL gerçekten azimle mücadele ederek bileğinin hakkıyla genel başkan seçildi.Ancak  UYSAL’ı etkileyen yakın çevresi liste dışı  kalmamak ve  güç kaybetmemek için bazı çok önemli isimleri kıskançlıkla listelerden çıkarmayı başarmışlar.Listede yer verilmeyenlerden  biri iş adamı ve organize sanayi başkanı Abdullah TEBER.Diğeri ise halk adamı ve kendisini davasına adamış, aynı zaman da Aydınlar Ocağı genel sekreteri olan  Süleyman ULUOCAK’tır.Bu iki isim,aslında  listede yer verilmeyerek daha da büyümüştür.

Yine bu seçimde UYSAL’ı açıkca destekledikleri halde  İlhan KESİCİye yakın çevrelerden bazı isimler listeye girememiştir. İsimlerini yazmadığım başkaları da var.Bu partinin yükünü çekmiş ve seçilen arkadaşları omuzlamış ,sağlam partililer listelere girmek için değil teşkilat güçlenmesi için çalıştılar.Ama listede olmadığı için bu kişiler tavır içinde de olmadılar.Kongre seçimini  kaybedenler ve  kazananlar olarak görenler karşılarında  , parti içi kuvvetli muhalefet görür.Sonuçta listede yer almayan çok güçlü bir kadro var.Bu kadrolarla görüştüm.Kimse küçük hesaplar peşinde değil.Liste de olmayan geniş kadrolar fikir birliği içinde Gültekin UYSAL’ı destekleyecekler.Partinin iyiliği için... 

Bu kongrede teşkilat, Genç dinamik kadrolardan partiyi güçlendirmesini istemiştir.Bundan sonra ki tüm başarıdan veya başarısızlıktan  Genel Başkan Gültekin UYSAL sorumlu olacaktır.Teşkilata düşen en büyük görev de bu ağır yükün  altında ezilmemek için istifa söylentilerini bir kenara bırakarak Gültekin UYSAL’ın yanında olmaktır.

İstanbul Times / Av.Musa BAYKAL