Duygu, düşünce ve davranışlarımız bir bütün halindedir. Bu nedenle birçok davranış bozukluğunun altında yatan temel nedenlerden biri de duygu ve düşünceleri birbiriyle karıştırmaktır. Dolayısıyla anlık duygu ve düşüncelerimiz tepkilerimizi , davranışlarımızı belirleyen en önemli unsurdur. Olayları ve durumları yorumlayan bilişsel sistemimiz her an en gerçekçi en doğru yorumu yapmıyor olabilir. Olumsuz düşüncelerin şiddeti ,büyüklüğü davranışın tekrarıyla doğru orantılıdır. Zihnimizde sürekli tekrar edilen düşünceler davranışa ve her davranış sonuca dönüşür. Eğer zihnimizdeki davranış haritası veya resimler değişmiyorsa günlük yaşantıda davranışlarımızda aksaklıklar oluşur. Yatağa uzanırken yetersizlik, intikam, ağır kayıplar, geleceğe dair olumsuz beklentilere yönelik düşünceler silsilesine saatlerce odaklanma durumu kaygıyı arttırır. Bu durum da ‘’kafaya takma ’’ olarak nitelendirilir. Olumsuz duygularla birlikte kendini çökkün hissetme durumu da bizi düşünsel ve fiziksel olarak olumsuz yönde etkiler. Moralimiz bozukken daha çabuk yorulur ve oturduğumuz yerden kalkamayacak kadar kendimizi güçsüz hissederiz.

’’kimse beni sevmiyor.’’

‘’Herkes bana önyargıyla yaklaşıyor ’’

‘’Elime aldığım her şeyi berbat ediyor ,yüzüme ,gözüme bulaştırıyorum.’’

‘’Bu karmaşık düşüncelere sahip olduğum için herkes tarafından aptal sayılıyorum’’

Görüldüğü gibi herhangi bir olayı ve durumu yorumlarken bilişsel sistemimiz bazı durumlara ilişkin ipuçları gerçekte olması gerekenden farklı şekillerde algılamamıza ve yanlış değerlendirmelerde bulunmamıza yol açar. Olumlu duygular ise genel olarak bize pek zarar vermez, yoğun yaşanmadığı sürece. Dolayısıyla depresyon sadece otomatik düşüncelere ve durumlara hemen tepki vermeyi değil aynı zaman da benzer olumsuz düşünceler üstünde kafa yormamayı da içerir. Bu nedenle bu tür düşünme tarzını fark etmek ve uygun yöntemlerle müdahale etmek önemlidir.

Bunun için dikkat etmemiz gereken noktalar şunlardır;

Bir şeylere kafa yorduğunuzda veya bazı şeyleri hatırlama konusunda güçlük yaşıyorsanız, evde belirli yerlere size ne düşündüğünüzü ve ne yapacağınızı hatırlatan notlar bırakabilirsiniz.

Nazikçe bu negatif düşüncelerden, kendinizi uzak tutma konusunda ikna etmeye çalışın,

Elinizin altında bir not defteri bulundurun ,olumsuz düşüncelerinizi tetikleyen ,inançları ,temel duyguları bu deftere not edin.

Yeniden şefkatli duygu ve düşüncelere odaklanın,

Kendinizi bir kişi olarak nasıl gördüğünüze dair birtakım sorular sorun,

Gelecek de dahil olmak üzere yaptığınız çıkarımlarda, farkındalık ilkelerini uygulayın.

Nerede olduğunuza dikkat edin,

Duygusal tolerans geliştirin, gevşeme egzersizleri yapın, başkalarını takdir edin, kınamayan, yargılamayan bir yaklaşım sergileyin.

İçe,dışa,geleceğe odaklı olumsuz ve otomatik düşüncelerden, uzaklaşın.

İstanbul Times / Filiz Aküzüm