Türkiye’nin bulunduğu coğrafya oldum olası barut fıçısı gibi… Tarihe baktığımızda, bu bölgede sürekli savaşların, çekişmelerin, entrikaların hayli yüksek dozda seyrettiğini görürüz. Ülkeler arası savaş olmadığı zamanlarda ise iç karışıklık yüzünden insanlar huzursuz ediliyor. Bu, normal zamanlarda ki yaşam. Bir de, olağan dışılığın yaşandığı, içinde bulunduğumuz şu günleri düşünün…

Bu düşüncenize bir de CHP’yi katın. Kemal Kılıçdaroğlu liderliğindeki CHP’yi iktidarın yerine koyun…

Tamam, Allah korusun, biz de öyle bir kabus görmek istemeyiz. Dağ dağa kavuşur (!), CHP Türkiye’de tek başına iktidara kavuşamaz ama farz edelim ki seçmenin basireti bağlandı, gitti oyunu CHP’ye verdi ve tek başına iktidara getirdi…

Bugünkü manzara ne olurdu, gelin birlikte tahminde bulunalım…

900 kilometrelik sınırı paylaştığımız, komşumuz olsa da Suriye’deki gelişmeler bizi ilgilendirmezdi… Türk vatandaşlarının bir çoğunun Suriye’de akrabası bulunsa da, “iç işleridir, bizi alakadar etmez” deyip, düşen bombaları duymamazlıktan gelirdik... Canlarını kurtarmak için çoluk-çocuk hep birlikte, tehlikeli yolculukları göze alıp Türkiye’ye geçmeye çalışan 100 binden fazla Suriyeliyi geri çevirirdik. Ve bu 100 bin insandan herhalde 5 bin, 10 bin veya daha fazlasının ölümüne neden olurduk…

İşte bu yüzden “CHP, iyi ki iktidarda değil” diyoruz…

Kabusu sadece dış politika mı görecektik?

Tekrar tekrar söylüyorum; Allah korusun, CHP iktidarda olsaydı bakın daha ne kabuslarla karşı karşıya kalabilirdik…

*Enflasyon canavarı korkulu rüyamız olmaya devam ederdi. Bugün 10 liraya aldığımız herhangi bir eşyayı bir sonraki ay o fiyata bulmamız mümkün olmayabilirdi... Bir milyar dolar borç alabilmek için kapısında beklediğimiz IMF’nin 23.5 milyar dolar alacağı bugün bitme aşamasında. CHP iktidarda olsaydı IMF’ye kapıları kapatmak yerine belki borcumuzu ikiye katlamıştık… İhracat, milli gelir ve ekonomide ki diğer gelişmeleri görmek, yaşamak yerine CHP sayesinde belki hala hayal kuruyorduk…

*Hızlı treni ya oyuncakçılarda ya da yabancı filmlerde görebilirdik… Bu kadar bölünmüş yol rahatlığını yine hayalimizde yaşardık. Bolu’da tünelden geçmek yerine hala dağa tırmanmaya devam ederdik. Denizin dibine (MARMARAY) yol yapmayı bilim-kurgu filmi çekimi sanırdık…

*Hastanelerde önce muayene kuyruğu sonra reçeteyi işletme daha sonra da ilaç alma kuyruklarında ömrümüzü tüketmeye, doktorlara bıçak parası vermeye devam ederdik. Birinci sınıf hizmet aldığımız özel hastanelerin yanına yaklaşmayı bile düşünemezdik…

*Eğitim sezonu başladığında bütçeleri delecek kitap arayışına girerdik. Birçoğumuz ‘daha ekonomik’ diye çocuklarımıza ikinci el kitapları alırdık…

*Askeri silah, helikopter, zırhlı araç, tank, hatta insansız hava aracı gibi önemli projeleri üretmeyi yine hayal ederek, ancak yaşayabilirdik.

*Darbe girişimleri nedeniyle hapis cezasına çarptırılan askerlere göz yumar, darbelere davetiye çıkarmaya devam ederdik. Belki şimdilerde nur topu gibi yeni bir cuntamız olmuştu…

*Ya genç kızlarımızın; sırf inançlarından ötürü taktıkları başörtüleri nedeniyle en temel haklarından mahrum edilmesine ne demeli?

Bir de diyorlar, “CHP niçin tek başına iktidara gelemiyor?”

Vatandaş kafayı yemedi ki CHP’yi iktidara, hem de tek başına getirsin. Bu politikaya yüzde 25 bile çok fazla. CHP’nin hala ülke için doğru dürüst bir proje ürettiğini göremiyoruz. Yaptığı en iyi icraat; Anayasa Mahkemesi’ne gitmek…

Yazacak, sıralayacak daha çok olumsuzluklar var ama bunlar bile “CHP, iyi ki iktidarda değil” deyip şükretmemize yeter… 

İstanbul Times / Müslüm AKTÜRK