Tek el ve tek parmak ile yazılan ve gazetemizde yayınlanan 216.makalem olan bu satırlar benim için çok mühim...

Bugüne kadar sadece İstanbul Times Gazetesinde tam 215 tane makalem yayınlandı. Hepsini yazarken her iki elimi kullandım. Ancak bu makaleyi yani 216.sını yazmak için çok sıkıntı ve ızdırap çektim. Tek elimle yazdım ve makale bitti bugüne kadar sadece tek el ve sol ile yazmadığım için yazı  bitti derken alçı içinde bulunan sağ elimle yanlış bir yere dokundum ve yazı silindi.

İşte o an yakıldım. Ama bu sayıya da makale yazmam gerekiyordu. İki elimle kafamı tutarak biraz düşündüm ve bu sayıya ya makele yazmayacaktım yada yeniden yazacaktım ki bende yazma yönünde karar aldım.

6 Mart 2015 saat 17 ile 18.30 arası benim için çok önemli artık...

6 Mart 2015 tarihinde Başakşehir Belediye Meclis toplantısında Ramazan ÖZTÜRK adındaki bir arkadaşın yumruklu saldırısına uğradım.Aslında bu yazıda bir ara şerytan aklıma girecek gibi oldu ve yaralanan birisi olarak ALLAH bana zarar gördüğüm oranda bazı haklar vemiş bu hakları kullanmaya karar verdim ama kızı hunharca katledilen ÖZGECAN ASLAN'ın  babası Mehmet Aslan'ın sevgisizlik üzerine ayetler ışığında yaptığı açıklamalar aklıma gelince şeytan'a var başımda git dedim.

İşte yazımın gidişatı değişti. Ama hak etmediğim bir muameleye maruz kaldığım için maddi ve manevi kayıplarımda aklıma gelince şeytan'ın aklıma soktuğu şeylerin tesirinde de kurtulamıyorum. 

İnsanın olduğu yerde her şey olur ama özür diye bir erdem de var...

Ramazan Öztürk'ün
yaptığı saldırıyı anlamakta zorlanıyorum. Tek tutunduğum dal belediye başkanı Mevlüt Uysal'ın hakkımda açtığı davalar ile aramızda olan kırgınlığı bilen bu zat saldırı yapar darp edersem acaba başkanın gözüne girermiyim düşüncesi ile bunu yaptığını düşünmekten başka aklıma bir şey gelmiyor. Saldırıyı neden dolayı yaptığını bilen varsa haberin altına yorum olarak yazsın ki bende bileyim.

Bu saldırı belediye başkanı Mevlüt Uysal'ın idare ettiği belediyenin içinde oldu. Dolayısı ile benim darp edilmem ile çok yakın ilgili olması lazım. Kaldıki Uysal'ın başkanlık ettiği meclis toplntısında bu olay oldu. O an belki başkanın başı telaşlıydı bir şey dememiş olabilir diye düşündüm ama aradan 7 gün geçtiği halde ve video kayıtlarını izleyip benim işimi yaptığım bir anda kendi partisinin yöneticilerinden birisi tarfından hedef gözetilerk  onca basın mensubu içinde sadece bana yönelmenin sorgulanması gerekir. Saldırgan için ben hiç BEDDUA etmedim. Çünkü onun kendi hür iradesi ile böyle bir eyleme imza atacağını düşünmedim. HABERLERİMİZİN altına sert yorumlar yazan okurlarımızın yorumlarını da yayınlamayın dedim arkadaşlarıma. 

Başkasn Uysal'ın sessiz kalması yumruk darbelerinden daha çok beni acıttı...

Başkan 2010 dan 2014 Mart SEÇİMLERİNE kadar hoşunuza gitmeyen haberlere imza attım. Sizde dava açtınız yargı bir çok davanıza yapılan haber basın özgürlüğü kapsamındadır diyerek red etti. Halen devam eden davalarınız var. Siz kamu kaynakları ile avukatlara para kazandırıyorken biz haber peşinde koşacak kıymetli vaktimizi adliye koridorlarında geçirsek de dava açmak sizin en doğal hakkınız diyerek  saygı duyduk. Ama sizin bize karşı düşmanca tavrınız nedeni ile 6 Mart  2015 günü yumruklu saldırıya dönüştü. Siz bize karşı dava amayıp ŞEHREMİNİ gibi hareket etseydiniz Ramazan ÖZTÜTRK  bu saldırıyı yaparmıydı ? Cevap elbetteki yapmazdı olurdu sanırım.

Mevlüt bey bunların hepsini bir kenara bırakırsak bile saldırıdan sonra tam 7 gün geçmiş SİZİN, YARDIMCINIZIN veya basın danışmanınızın arayıp geçmiş olsun demesi bu kadar  mı zor  geldi size ? Aramak zor geldiyse kendi internet sitenizde iki satır açıklama yapmak da mı aklınıza gelmedi. BUNLAR OLMAYINCA İSTER İSTEMEZ SALDIRI VE SALDIRGANA SAHİP ÇIKTIĞINIZ Ortaya çıkıyor. Bu olunca da bağlı olduğumuz dernek ve bir çok STK yaptığınız yanlış uygulamaları protesto etmek için bir çabanın içine giriyor. Siz böyle bir muameleye maruz kalsaydınız ilk arayıp geçmiş olsun diyecek  olan kişi ben olurdum. VELVKİ DAVALARIMIZ OLSUN.... Başkan düşünün ve karar verin tatlı dilin yapacağı işleri hiç bir dava ve şiddet yapamaz. Ben hiç bir zaman inat ve kindarlık yapmadım. Bana atılan bir adıma ben iki adım attım.  SİZ BANA KIYTIRIK bir yerel  gazetici mi demediniz,CHP ağzı ile yazan kiralık kalem mi demediniz... Cami İÇİNDE BAYRAM GÜNÜ Söylediğiniz sözleri bir düşünün bakalım ŞEHREMİNİ sıfatı olan birisine yakışıyor mu ? Neyse bir geçmiş olsun mesajını çok gören birinden çok şey istemeye de gerk yok sanırım...


Sizdemi Ayhan başkanım...

Bana saldırı olayını gerçekleştiren zat sizin yönetim kurulu üyeniz. Sizinle hiç bir sorun ve sıkıntımız da yok. ÜSTÜNE üstlük sizi sever sayarız da. Uğradığımız saldırı için sizin arayıp geçmiş olsun dileklerinizi iletmenizin önündeki engel nedir anlayamadım. Tabiki içinizden gelmiyorsa ve oh oldu, daha beteri de olsun demiyorsanız... Saldırıdan bu yana 7 gün geçtiği halde sanki hiç bir şey olmamış gibi durmanızı da çözebilmiş değilim. Neyse Ayhan başkanım arasınız belki Mevlüt başkan ile aranız bozulur diyede aramamış olabilirsiniz. BU tür işler bir beşeri münasebet güzelliğidir...

Saldırı olayı ile alakalı kafam karma karışık. 2 gün sonra yeniden kontrole gideceğim ya 7 gün iş göremezlik raporu yeterli diyecek dıoktor yada yeniden 7 günlük rapor verecek. Bende bu olay ile alakalı kararımı vereceğim inşallah.

İstanbul Times / Hüseyin ÇETİNER