Bayramlar Bayram Olsun İnsanlar Hayat Bulsun

Allah’a inanıp İslamın 5 şartından birisi olan ORUCU tutanlara selam olsun.

Sağlık sorunlarından dolayı orucunu tutamayanlara saygım sonsuz.

Çünkü İslamiyet yaşam hakkını her şeyden önce tutmuş.

%  100 haram olan domuz eti açlıktan  ölmek üzere olana  doymayacak kadar kısmı helal  kılınacak kadar güzel bir dine sahibiz.

Ancak hem Müslüman olduğunu söyleyip işte mevsim yaz, benim işlerim zor, sigaraya dayanamıyorum gibi basit nedenler ileri sürüp oruç tutmayanları  ALLAH ıslah etsin diyorum.                    

İslamın 5 Şartı Neymiş ?

1-Kelime-i Şahadet Getirmek 
2-Namaz Kılmak 
3-Oruç Tutmak 
4-Zekat Vermek 
5-Hacca Gitmek

Gördüğünüz gibi İslamın ilk 3 şartı ile  zengin fakir herkes muhatap ve yapılabilir. 

Zekat vermek ve Hacca gitmek ise ekonomik durumu İslam’a göre yerinde olanların yapacağı  vazifelerdir.

Gördüğünüz gibi yüce yaratıcının bunlara ihtiyacı yok. Ama aciz birer kul olan bizlerin bu ibadetlere ihtiyacı var.                  

Basit bir hesaplama yapayım size :

İnsan ömrünü ortalama  65 yıl  olarak düşünün. Bunun ilk 15 yılı çocukluk yılları olarak düşün geriye 50 yıl kalır. Bunun da yarısı uyku ile geçse geriye 25 yıl kalır. Bunun da   yarısıyemek,banyo,ve kişisel ihtiyaçlar ile geçtiğini düşünsek net olarak 10 veya 13 yıl gibi bir  z aman kalıyor. Bu zaman da  öteki hayatımızı kurtarmak için dini ibadetlerimizi yerine getirmezsek  bu yaşam anlamsız ve boş olmaz mı ? Ey aciz kul  mazeret üretme vaktini n çok az bir kısmını alan dini vecibelerini yerine getirmeye gayret et ahretini karartma .

İslam yalın ve anlaşılır bir din. Vaktimizin çok az bir kısmını bu ibadetlere ayırsak hem dünyamızı  hem de ahiretimizi kurtarabiliriz. 
Bu yazım ile kimseye ahkam kesmiyorum .Emribil Maruf Nehyi AnilMünker  vazifemi yani kötülükten alıkoymak ve iyiliği emretmek görevimi  yaptım sadece.
Etkisiz hale getirmek yerine yaşatmayı denesek nasıl olur  ?

Ülkemizin Doğusunda cereyan eden terör olaylarında askerimiz, polisimiz, köy korucumuz,sivil halkımız  yaşanan  haksız ,yanlış ve gereksiz kavgadan dolayı  700 ‘e yakın şehidimiz, ve yine bu ülkenin vatandaşı olan ve bir şekilde kendi ülke kuvvetlerine  karşı kışkırtılan bu ülkenin garip vatandaşlarını etkisiz hale getirdik YANİ ÖLDÜRDÜK  diyerek sayı vermek ne kadar insani ve ahlaki düşünmek gerek.  Keşke devlet bir imkan bulaydı da bu kandırılmış vatandaşlarımızı ETKİSİZ Hale getirmeden doğru yola getirebilse.

Kimse bana  PKK hendek kazmazsa ,halkın hayatını perişan  etmezse devlette böyle bir şey yapmazdı  demesin. Bu basit mantık ile düşünülen  bir yöntemdir.

Devlet sevilip sayılan yöre insanlarından bir ekip kursa  dese ki  devletine  karşı savaşan bu gençler bizim vatandaşımız. Biz bunları öldürerek yok edebiliriz. Ancak biz kendi vatandaşlarımızı öldürmek istemiyoruz. Gelip hesap ve bilgi verdikten sonra ailelerinin yanlarında yaşasınlar  dese ve etkisiz hale getirilenlerin sayısı ile değil de  yaşama döndürdüğü insanların sayısı ile övünse daha iyi olmaz mı ?
Zaman zaman televizyon kanallarında hep beraber görüyoruz. Devlet büyüklerimiz sayı vererek 7.865 terör örgütü mensubunu etkisiz hale getirdik. Bu sayıyı vermekle terör bitiyor mu yoksa daha da içinden çıkılmaz bir hal mi alıyor ?   Etkisiz hale getirilenlerin annesi,babası,abisi,ablası,dayısı,teyzesi, kardeşi kısaca çok sayıda yakını ve akrabası var. Örnek vermek gerekirse 10 bin terör örgütü mensubunu etkisiz hale getirdiğinizi düşünün.

Bunların her birinsin en az 50 tane yakın akrabası olsa devlete düşman olan insan sayısı daha da artmaz mı ?

PKK ‘ya Destek veren devletlerin ve PKK’nın hesaplarını bozmak için akıllı hareket etmek gerek.

Şimdi bazıları diyecek ki   PKK menfezlere  bomba koymuş,karakolları basıyor,asker ve polis ne yapsın ? Basit mantık onlara karşılık ver v e etkisiz hele getir. Oysa ben hem PKK ya destek veren devletlerin, hem de PKK’ nın hesaplarını bozmaktan bahsediyorum.   Bu hesapları bozmak içinde akıllı ve uyanık planlar yapmak gerek. 

PKK’yı destekleyen devletlerinde  PKKnın da on binlerce garip gurebanın  evladı  öldürülmüş umurlarında değil. Hatta Türk ve Kürt kavgası biraz daha derinleşir diye sevindiklerini de düşünüyorum. Ama bu topraklarda barış ve kardeşlik kök salsın düşüncesinin hükümet için önemli olması gerektiğini düşünüyorum.

Bazıları  hükümetten bu kadar istekte bulundun neden PKK ,KCK  ve diğer versiyonlarından  bir şey istemedin diyebilirler. Ben onlardan bir şey istemek zorunda değilim. Çünkü onların hükmet olması için oy vermedik. Ve onlardan bir beklentim de yok. Ama yinede silahla bir şey yapamayacaklarını anlayıp  siyasi  mecraya dönüp arzu v e isteklerini bu yolla gerçekleştirmeye çalışsınlar talebimi de her zaman söylüyorum yine söylerim.

Mübarek Ramazan ayının son günlerindeyiz. Hükümet yetkilileri ve cumhurbaşkanımız ETKİSİZ HALE  Getirdikleri  vatandaşlarının sayısı ile övünmek yerine yanlış yola sapan vatandaşlarını yakalayıp gerekli adil  yargılamayı yaparak hapishanelerde yapacağı çalışma ile onları topluma yararlı bir birey yamaya çabalasa daha sağlıklı ve uzun soluklu bir çözüm için çalışmış olur kanaatindeyim. Aksi halde her etkisiz hale getirilen kişi için 50 ile 100 arasında yeni düşman kazanmış olduğunu düşünmesi gerekir devlet yetkililerinin.

ALLAH’ım Mübarek Ramazan bayramının yüzü  suyu hürmetine ülkem de akan kardeş kanını bir an evvel  dinmesi için hepimize basiret nasip eyle demek isterim.

Bu arada Alem-i İslamın Mübarek Ramazan bayramını en kalbi duygularımla tebrik ederim.

İstanbul Times / Hüseyin Çetiner