Milli Eğitim Bakanlığı’nın Kılık Kıyafet Yönetmeliği’nde geçtiğimiz günlerde bir değişiklik yapıldı. Bu değişikliğe göre, başörtüsü imam hatip okullarında serbest diğer okullarda ise Kur′an-ı Kerim dersinin dışında yasak…

Böyle ayrımcılık, daha ileri gidelim böyle rezalet olur mu?

Allah’ın emrinden, imam hatip okullarında okuyan öğrencileri yararlandıracaksın diğer okullardaki çocukları ise mahrum bırakacaksın...

12 Eylül geçti, 28 Şubat bitti, darbeye karışanlar yargı önünde hesap vermeye başladı… Hala kimden korkuyor, hala hangi güçten çekiniyorsunuz?

Kabinenin en sert bakanı diye bilinen Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer’in sanki suç işlemiş gibi savunma pozisyonuna geçerken söylediklerine bakın ; “Bakanlık olarak biz ne yaptığımızın farkındayız. Bu bir hükümet yönetmeliği olduğuna göre, (okulların tamamı için) öyle bir niyetimiz olsaydı, bütünüyle bu yönetmelikle onu (başörtüsünü) serbest hale getirirdik. Yaptığımız uygulama, eğitimin ihtiyaçları doğrultusunda olan bir uygulamadır.”

Bakan Bey, kime karşı bu savunmayı yapıyor?

Partisini yüzde 50’ye yakın oyla iktidara getiren kitleye değil elbette. Çünkü bu kitlenin başörtüsünden rahatsızlık duyma gibi bir derdi yok. Bu savunma olsa olsa, her seçimde sandığa gömülen ancak buna rağmen iktidar üzerinde söz hakkına sahip olan, kendilerini bu ülkenin gerçek sahibi sanan Kemalist zihniyete karşı yapılmıştır...

Hepimiz biliyoruz ki, eninde sonunda bu anlamsız yasak hem okullarda hem de kamuda kalkacak. Hepimiz inanıyoruz ki, başörtüsü konusu açıldığında kırmızı görmüş boğalar kadar sinirlenen kesim ne yaparsa yapsın Allah’ın emrine karşı gelinemeyecek. Hepimiz görüyoruz ki, bu ülkede artık ikna odaları gibi zulümler kolay kolay uygulanamayacak…

Bu gelişmelere rağmen hükümetin hala neden ürkek davrandığını anlamakta güçlük çekiyoruz. Hele hele, “Biz ne yaptığımızın farkındayız, yani bu hükümet yönetmeliği olduğuna göre, aslında eğer öyle bir niyetimiz olsaydı bütünüyle bu yönetmelikte onu serbest hale getirirdik.” şeklindeki demeci Bakan Dinçer’e hiç yakıştıramıyoruz…

DİĞER ÖĞRENCİLER MÜSLÜMAN DEĞİL Mİ?

Kaldı ki imam hatip okullarında başörtüsünün serbest bırakılması yeni bir icraat değil ki. Birkaç yıl önce imam-hatip okulundan mezun olan bir yakınım anlatmıştı, sadece asker tarafından işlenen Milli Güvenlik derslerinde sıkıntı yaşamışlar, onun dışında sınıflarda başlarını örtüyorlarmış…

Ayrıca şunu da sormak gerekiyor Sayın Dinçer’e : İmam hatiplerde okuyan öğrenciler Müslüman çocuğu diğer okullarda öğrenim gören çocuklar farklı dinlere mi mensuplar? Ya da, başını örtmek isteyenlerin imam hatip okulundan başka okula gitmeye hakları olmadığı mı anlatılmak isteniyor? Bakan Dinçer kendisi de biliyor ki, başörtüsünü yasaklamak zulümdür. Daha önce yasaklayanların zihniyetleri ortadaydı, başörtüsüne karşı açık tavır almışlardı ama bugün artık arzı endam edemiyorlar! Halk, AK Parti eliyle bu zihniyetin büyük çoğunluğunu piyasadan silip attı...

AK Parti’ye yönelik, başörtü yasağının zulüm olduğunu anlatan bir yazı yazacağımı hiç düşünememiştim. Çünkü AK Parti’yi kuranlar, iktidara getirenler bu sorunu bizden iyi biliyorlar. İnşaAllah, en kısa zamanda yönetmelikte yeni bir değişiklik daha yapılır ve bu

sorun tamamen ortadan kalkar…

Yazımızı, Allah-u Teâlâ bir Âyet-i Kerime'siyle tamamlayalım: "Kalbini zikrimizden gâfil kıldığımız, hevâ ve hevesine uymuş, haddi aşmış kimselere boyun eğme!" (Kehf: 28)