1984 yılında Siirt'in Eruh ilçesinde şehit edilen Jandarma erlerimizden bugüne kadar hiç bir hükümet ve yetkili Bu terörü başımıza kim bela etti diyerek olayın köküne inemedi.

Başlangıçta bir avuç APOCU denildi. Daha sonra eli kanlı terör örgütü denildi. Yahu arkadaşlar eli kansız olan terör örgütü var mı dünyada ?
Ben sıkıldım daraldım ve de bunaldım. Allah bağışlarsa oğlum 10 yaşında şimdiden kara kara düşünüyorum.
Bu kan ve gözyaşı ne zaman duracak diye . Dağda taş üstünde yatan ve bu ülkenin nüfusuna kayıtlı olan kişilerin ölmesi de çözüme katkı yapmıyor. 

Bu oyunu kuran öyle kurmuş ki her halükarda tek karlı olanlar onlar. Bu ülkede Türk veya Kürt kavgası yoktur. Burada ülkemizin gelişmesini istemeyen iç ve dış mihraklar vardır.

Başbakan'ın samimiyeti anlaşılamadı 

Barış ve kardeşlik projesini baltalayanlar ALLAH indinde hesap veremeyecek. Bu çok doğru ve güzel bir çalışma idi ama yapılan Habur eylemi ile hükümet zorda bırakıldığı için bu iş fiiliyatta rafa kalktı gibi.
Yazık oldu yazık. Artık bir şekilde bu iş ÇÖZÜLSÜN bir basın mensubu olarak halkın galeyana gelmek üzere olduğunu görüyorum. 

Ülkemiz üzerinde Oynanmak istenen oyunlar çok büyük bunu görelim artık

Başbakan Erdoğan Ülkemizdeki terör olaylarına çözüm bulmak için bir sene önce samimi ve içten bir duygu ile her iki tarafta da ölen bizim vatandaşlarımız bu olaya kardeşlik çerçevesinde bir çözüm bulmak adına “Demokratik açılım adı altında barış ve kardeşlik projesi” ismini verdiği samimi ve içten bir çalışma başlattı.

Bu çalışma;

* PKK.nın üst yönetimini rahatsız etti

* Silah baronlarını rahatsız etti

* Diktatör Arap rejimlerini rahatsız etti 
 
*Terörün devamında nemalananları rahatsız etti
   
   Hemen bir oyun bozanlık düşünerek 15/20 PKK.lının Habur sınır kapısından muzaffer kumandan edası ile
   ülkeye girişini tezgahladılar. 

Bu görüntülerden rahatsız olan halkımız Başbakan ve hükümete baskı yaparak barış ve kardeşlik projesi ile yapılmak istenenin bazılarınca provakatif eylemlerle alet edildiğini ileri sürerek hükümetin bu işi yavaşlatmasını sağladılar.

Hükümeti kuranlarda insan ve onlarda bu ülkede yaşıyorlar. Her gün gececik fidanlarımızın tabutları gelirse halkı barış ve kardeşliğe inandırmak zor. Demokrasi ile gelen hiç bir hükümette halkının beklentilerini görmezden gelemez. Ak parti de halktan gelen beklentiler doğrultusunda ortaya koyduğu samimiyetin anlaşılamaması netcicesi işi ağırdan aldı ve askeri operasyonlara ağırlık verdi. 

Bu proje dağdaki samimi ve içten Kürt gençlerini düz ovaya indirecekti. İşte bu olursa rantlarının biteceğini düşünenler hemen bir çare aradılar ve maalesef de başarılı oldular.

Bir aile düşünün eğer kardeşler arasında kavga olmuşsa en makul ve kesin çözümün tarafları barıştırarak sulh yolunu seçmek olduğunu hepimiz biliriz.

Aynı evde üzün süre devam edecek olan bir kavganın ve küslüğün beraberinde de bir çok sıkıntıyı getireceği malumdur.

Hükümet eskiye gitmemeli 

Son günlerde BDP.milletvekillerince PPK.lılar ile sarmaş dolaş verilen pozlardan dolayı siyasi derinliği olmayan bir çok kişi basit ve kaba bir mantıkla mademki BDP.milletvekilleri PKK.lılar ile sarmaş dolaş oldu onların vekilliğini düşürüp zindanlara tıkın mantığı dillendirmeye başladılar. Bu çare daha önce çözüm getirmediği gibi yine getirmez. 

Ak Parti'yi kuranlar yıllarca siyasi partilerin kapanmasını eleştirdiler. Şimdi kendileri parti kapatsa bunu
topluma anlatmaları biraz zor. 

PKK.yaptığı eylemler ile Kürt ve Türk halkları arasında bir düşmanlık oluşturup saltanatını daha da sürdürmek istiyor. Türkiye Cumhuriyeti bu ucuz oyuna düşmeleli...

Kürt halkı muhatap alınmalı 

Kim ne derse desin yerel de bazda Ak Parti idarecilerinin hataları olsa da başbakan Recep Tayyip Erdoğan hükümetleri ismine ister Kürt sorunu,ister doğru sorunu isterse demokratik açılım deyin fark etmez ciddi değişiklikler yaptılar.

Bu satırların yazarı olarak 35 sene önce ilkokul 1.sınıfa başladığım zaman öğretmenimiz Türkçe öğrenelim diye okulda Kürtçe konuşmayı yasaklamamış ve içimizde güçlü kuvvetli olan Mustafa Yıldız arkadaşımızı da Kürtçe konuşanları yazıp bana vereceksin demişti. 

Bir yerde elimde olmadan Kürtçe konuşmuşum Mustafa yakaladım seni dedi. O zaman ki çocukluk aklı ile ilk rüşvetim olan 2.5 lira vererek beni listende sil dediğim günlerden bu yana bu ülkede çok şey değişti. Bazı kendi bilmez insanların yarı şaka yarı ciddi olarak PİS Kürt dediği günlerde geride kaldı.

Bazı lokal yerlerde Kürtlere farklı gözle bakılsa da ben Devlet politikası olarak Kürtlere engel çıkarıldığına inanmıyorum. Kürt vali var,Bakan var,general var mı yok mu bilmiyorum ama bir köylümüz üst rütbeli paşa olmuş durumda.

Bu ülke bölünüp parçalanmayacak kadar bedel ödedi 

Çinliler ve Müslüman Araplar arasında 752 yılında Talas ırmağı kıyısında yapılan savaşta henüz o zaman Müslüman olmayan Türkler zayıf taraf olan Araplara yardım ederler. Savaştan sonra yardım etikleri milleti daha yakından tanıdıkları için İslamiyet ile tanışırlar.

Selçuklu devletinin kurucusu Selçuk bey 1038 de İslamiyete hizmete başlamış Müslüman Türk devletlerinin isimleri değişse de hepsi kendisini İslamiyetin bir hizmetçileri görmüş ve bu hizmet 1923 yılına kadar aralıksız 885 yıl devam etmiştir. Bir çok islam alimi islamiyete hizmetkarlık yapmış Mülüman Türk milletine silah çekmenin caiz olmadığını ifade etmiştir.

Bu ulvi hizmeti kaldığı yerden Türkiye Cumhuriyeti ile devam ettirme imkanımız varken TÜRK- KÜRT kavgası gibi saçma içi boş malayani ve her iki dünyamıza da faydası olmayan boş bir rüyanın peşinde koşmak bize ne kazandıracak ?

Kürt bir anne ve babadan dünya geldim ama bu politika ile 60 senede geçse BDP.ye oy vermem
 
Artık toplum olarak sağ,sol ,Kürt,Türk,sünni alevi oyunlarına karnımız tok. Benim oyumu
alacak olan parti bana projesi ile gelmeli. Ben kürdüm bana oy ver söyleminin hiç bir anlam ve önemi yok benim için.

BDP.deseki Ak Parti'nin esnaf politikası yok. Ak Parti küçük esnafı yok etti benim bu konu ile alakalı projem daha uygulanabilir ve mantıklı dese ve beni de ikna etse oy vermeyi düşünebilirim.

Peygamber efendimiz 15 asır önce IRKÇILIĞI ayaklarının altına aldığını VEDA HUTBNESİ ile haykırmış ve ALLAH indinde üstünlüğün takvada olduğunu haber vermiştir.

Akıllı bir siyaseteçi dar bir bölgeye hitap edeceği yerde ülkenin her yanında karşılık bulacak projelerini mutlaka ileri sürmelidir. BDP.Edirneli vatandaşa da projesini anlatmalıdır Mardin'liye de. İnsanlara  hangi Irka mensup doğacağı sorulmadığı gibi öteki dünya dada hesap verirken bundan dolayı da hiç bir soru kendisine sorulmayacaktır.

Dünya birleşirken biz de bazılarının ayrılıktan bahsetmesi anlamsız

Gelişmiş dünyada devletler birleşip (Avrupa Birliği) dünyaya yön veriyorken bizim elimizde kalan küçük bir vatan parçası için bunu bölmeye yeltenmemiz ne derece akıl karıdır sormak isterim.

Bu ülkede Türk’e de ,Kürt’e de,Laz’a da,Çerkez’de,Çingen’e de kısaca buranın kimliğini taşıyan herkese yer var.Yeter ki ülkemizin gelişmesi için hepimiz çalışalım. Yılardır başımıza bela edilen TERÖR’e harcadığımız parayı sanayiye harcasaydık bugün ülkemizde İŞSİZLİK diye bir sorunumuz olmazdı. 

Oyunlar çok büyük ve uluslararası düzeyde 

Ülkemiz üzerinde oynanan oyunların farkında olmak için allame olmaya gerek yok. Napolyon boşuna “eğer dünya tek devletten meydana gelseydi başkenti İstanbul olurdu” dememiştir.

Genç nüfusumuzu, jeopolitik konumumuz ve diğer özelliklerimizi düşünen bir çok ülke hesap kitap yaparak eğer bir Türkiye’nin üzerine bu oyunları oynamazsak işte kaç yıl sonra bir çok konuda onlardan geride olacağız diyerek bizim gelişmememiz için her türlü kötülüğü yapıyorlar.

Bu ülkeye sahip çıkmak sadece Abdullah Gül’ün, Recep Tayyip Erdoğan’ în,Cemil Çiçek’in ve genel kurmay başkanının görevi değil. Çöpçü Ahmet ile Gazeteci Hüseyin de ekmeğini yediği ülkesinin gelişmesi için elinden geleni yapmak zorundadır. 

Amerika,Japonya,Almanya,Bulgaristan,Çek,Macaristan,Avusturya,başta olmak üzere dünyada onlarca ülkeyi gezen birisi olarak doğrusu Türkiye gibi dinamik ve gelişim’e açık halkı risk alabilen  başka ülke görmedim.   

Biz hep beraber bu terörü de aşacağız…ve ülkemiz dünyada bir numara olacak… Ben buna inanıyorum… Önemli olan bu terörü başımıza salanları bulup kardeş kavgasında nemalanmak isteyenlerin çıplak yüzlerini bu halka göstermektir.

MİT’ bu konuda açık seçik deliler ile halkımızı aydınlatmalıdır. 

Bu ülke vatandaşı olup da bir şekilde kardeş kavgasında hayatını kaybeden tüm vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet diler bir an önce bizi bir birimize düşürenlerin oyunlarını anlayıp bir birimize kenetlenmeyi diliyorum.

Son söz olarak Ak Parti hükümeti kesinlikle BDP.nin kapatılmasını talep etmemeli diye düşünüyorum..


İstanbul Times  / Hüseyin Çetiner