Bankalar işi o kadar azıttı ki verdikleri hesap extrelerinde bile para alır oldular. Yıllardır çalıştığınız banka da diyelim ki hesap cüzdanınız bitti ve yeni bir cüzdan almanız gerekir. Ama önce bankacı efendiler sizden 5 liracık tahsil edecekler ki cüzdanınızı alabilesiniz.
 
Şube çalışanına itiraz edecek olursanız hemen sert ve kaba bir şekilde benim yapabileceğim bir şey yok merkezden belirlenmiş fiyatlar diyerek sanki Ayet,hadis veya kanunmuş gibi bir dayanakla karşınıza dikiliyorlar.
 
Banka gelirlerinin yarısı sonradan icat edilen masraflar dan oluşur oldu
 
Bu masraf ve hizmet bedelleri ile bankalar o kadar işi azıttılar ki nerede ise gelirlerinin yarısı bu kalemlerden elde edilir oldu. 
 
Diyelim ki evladınız başka bir şehirde öğrenci ve siz hesabına bankamatikten 50 lira para
yatıracaksınız. Bedava iş yok diyen bankalar hemen bankadan bankaya değişmekle birlikte 4 ile 6 lira arasında ödeme yapmazsanız havale göndermezsiniz.
 
Hesap işlem ücreti
 
Zaten işleri olan müşterilerinin cüzdanlarına yatırılan ve çekilen paraların işlenmesi de artık bir bedele tabi. Geçenlerde bir abonemizden İş Banaksına havale yapılmıştı. Şubeye gidince 50 TL sinin bize sorulmadan çekildiğini gördüm.Neden böyle bir şey yaptıklarını sorduğumda adeta sen nerede yaşıyorsun dercesine hesap işlem ücreti olarak her 6 ayda bir 50 TL alıyoruz dediler.
 
Bizim hesap hareketlerimiz çok yok ama bankalar için fark etmez ister hesap hareketleriniz çok olsun isterse az olsun hesap açtırmışsanız ilk hesabınıza yatırılan paradan bankalar için adeta KUTSAL olan hesap işlem ücreti kesilir.
 
Çek tahsil bedeli
 
Çek meblağınız ne kadar küçük olursa olsun en küçük çek tahsili için bile 30 lira bedel ödemezseniz çekinize işlem yapmanız mümkün değil. Kısa bir süre önce yine iş bankasına ait 1.000 liralık bir çek vardı tahsile gidince 32 liralık masraf dekontunu önümüze koydular.
Bu meblağ nerede ise çek bedelinin % 5 ine denk geliyor. Çek’in miktarı artınca haliyle masraf da artıyor.
 
Havale masrafı zaten başlı başına kanayan bir yara
 
Bankalara sorsanız biz teknolojik yatırım yapıyoruz elbette her hizmetimiz için bir bedel alacağız diyorlar. Bu işi yokuşa sürmekten başka bir şey değil. O yatırımı faiz geliri elde etmek için zaten yapmak zorundasın.
 
Her işleme bir bedel almak da karın karı oluyor. Bu durum bakkal Mehmet efendinin işyerine gelen müşteriye sen almazsan da bakmak için raftan indirdiğim her ürün için bana bedel ödeyeceksin çünkü o ürünü sana açıp göstermek ve almadığın zaman tekrar yerine koymak bana bir maliyet oluşturuyor demesi ne kadar saçma ise bankalarında değişik isimler altında en az 30 kalem de para tahsil etmeleri o derece yanlış bir uygulamadır.Hükümetin yapacağı düzenleme yerinde ve doğru bir yaklaşımdır.
 
Çek karnesi için para tahsil etmek
 
Kısa bir süre önce küçük bir esnafın yanına gittim bana abi bu banka zulümlerini lütfen yazın dedi. Hayırdır ne oldu dedim.Kısa bir süre önce çalıştığım ve hiçbir sorunum olmayan bankamdan çek karnesi istedim 10 yapraklı çek için hesabımdan 250 lira kesmişler. İşlerim yaver giderse bu parayı ancak 2 günde kazanıyorum diyerek sert tepki veriyordu.
 
Faiz reklamı yasaklansın
 
Nereden çıktığını bilmediğim sağlık kurumlarının,avukatların ve bir çok meslek erbabının yaptığı iş veya hizmetin daha iyi olduğunu ifade edebilmesi için yapacağı reklamlar devlet tarafından yasaklanmışken DEVLETLERİN , MİLLETLERİN ve nihayetinde AİLELERİN dağılmasına vesile olan FAİZ reklamı için hiçbir engelin olmamsı büyük bir hatadır.
 
Hükümetin bankalar ile alakalı yapacağı yeni çalışmaya faiz ile alakalı yapılan reklamlara da bir sınırlama getirmesi çok yerinde ve doğru bir çalıma olacaktır. Son yıllarda faiz konusunda o kadar özendirici reklamlar yapılıyor ki günde 6 lira ödeme ile 6 bin lira kredi… % 0.70 ile konut kredisi bizde… vs.vs.tarzı reklamlar ile faiz konusunda ayet ve hadis olduğunu bilen bir çok kimse bile ne yazık ki bankalar ile faiz pazarlığı yaptıklarını görmekteyim.
 
Kazacınızın helal olmasını istiyorsanız FAİZ'den uzak durun (FAİZ alanda veren cehenemliktir)
Bankalarda çalışan dostlara da eğer imkanları var ise bir an önce ALLAH’a ve Resulüne karşı savaş açmak demek olan FAİZ alıp verme işinden ziyade helal olan bir yerde rızıklarını aramalarını tavsiye ederim.
 
Bankacıların dini bütün hacı amcalara “…işte amca sen bankadan daha mı zenginsin faiz al burs ver camiye bağışla vs.gibi tuzaklarla Allah’ın kesin olarak yasakladığı bir işi sanki normalmiş gibi sunmaları da tarifi imkansız bir hatadır.
 
Tarihte yıkılan hangi devlet varsa bakınız mutlaka en belirgin özelliği Faiz’e gırtlağına kadar bulaşması olduğunu göreceksiniz. Osmanlı ne zaman çöküşe gitti bakınız İngilizlerden dolma bahçeyi yamak için alınan 5 milyon sterlinlik faizle borçlanma olduğunu göreceksiniz.

Kim ALLAH ve RESULÜNE harp ilan etmek istşyorsa Faiz alıp versin
 
Peygamber efendimiz döneminde FAİZ’in yasaklandığı ayetleri gelince Mekkedeki Mugire oğulları ve Amroğulları Faiz karşılığı bir iş yapıyorlar. Mekke valisi Faiz yasaklandı bu işlemi yapamazsınız diyor. Faiz ile para veren taraf biz kendi aramızda anlaştık ve bu işi yapacağız diyorlar. Vali bu durumu bir mektup ile Medine deki efendimize iletiyor.

 Mektuba cevap kesindir “ Ya faiz alıp vermekten vaz geçerler yada ordu ile onlara harp ilan et cevabı alınınca vali FAİZ ile iş yapan iki aileye kesin ve kısa bir cevap veriyor. Ya bu çirkin (FAİZ) işten vaz geçersiniz ya da ordumla savaşa girersiniz der demez. Bu iki aile işin şakaya gelir tarafı olduğunu görünce aynen şöyle demişler “Allah ve Resulünün ordusu ile savaşa girecek gücümüz ve kuvvetimiz yok ve biz Faiz almaktan vaz geçiyoruz dedikten sonra vali olayın sulh ile çözüldüğünü efendimize bildiriyor. 

Aile bireylerinizi bu FAİZ illetinden koruyun
 
Bugün çocuklarının,damatlarının ve en yakınlarının FAİZ ile uğraşan bankalarda çalıştığından sakınca görmeyen hacı amcalarımızın imanlarını biraz sorgulamalarını tavsiye ederim. Bu konu ile “Emri bil maruf nehyi anil münker” gereği vazifeni yaptım. Bir kişi bile bu yazımdan ders alıp FAİZ ortamından kurtulursa ben de o da öteki dünyada sevabını almış olacağız.
 
FAİZ ile mücadelemde hep tek kalıyorum

Şimdi bu yazıyı okuyan bazılarının arkadaş bu devirde FAİZ olmadan iş olur mu dediklerini duyar gibiyim. Özellikle havalı giyinen ve fiyakalı saç modelleri ile çalıştığı bankada genel müdür veya üst yönetim içine girme hayali yapan genç dostlarımın bu adam ne yazmış dediklerini duyar gibiyim. Ne yazdığımı çok iyi biliyorum ve bu konuda 200 sahifelik bir eser yazdım ama halkımız artık eskisi gibi okumadığı için basmaya cesaret edemedim.
 
Belki bir gün bir kişi çıkar da yazdığınız bu esere sponsor olayım da halkımız ALLAH’ın ayetlerle haram kıldığı FAİZ’in ne kadar tehlikeli olduğunu görsün derse biz de eserimizi matbaaya verir bastırırız.
 
Bu konuda telif hakkı ve karda düşünecek değilim maksat dine hizmet olsun… Bakalım bu konuda bir hayır sahibi ALLAH’ın haram kıldığı FAİZ’i yapılan reklamlarla nerede ise toplumun geniş kesimlerine sanki olağan bir işmiş gibi sunmalarından rahatsız olup destek verecek mi ?
 
Üzerime düşeni yaptığıma inanıyorum 
 
Bu konuda defalarca yazı yazarak üzerime düşeni yaptığıma inanıyorum. İki yılımı vererek yaptığım araştırmalarla bir eser yazmak dahil bir bedel ödedim. Müslümanlar 3-5 burs vererek veya bir iki camiye üç beş kuruş bağışlayarak dini İslam için üzerlerine düşeni yapmış sayılmazlar.
 
FAİZ konusunda Müslümanlar ciddi bir başkaldırı yapmak zorunda… Bu iş için üzerime düşen ne ise seve seve yaparım… 
 
Okurlarımdan ricam var kendi imkanları olmayabilirler bu konuda çevrelerine bizi FAİZ ile mücadele etmeye davet eden bir gazeteci var sizde bu yazıyı okuyun desin ola ki o kişi daha iyi işe sahip çıksın.
 
Aileleri, Milletleri ve Devletleri perişan eden FAİZ’e hayır demek için var mısın …
 
Bu konuda hiç bir maddi bekletim yoktur
Bu konuda hiçbir maddi beklentim ve talebim yoktur. FAİZ ile mücadele Platformu veya derneği kurulursa elimden gelen destekleri vereceğim ve ilk üyesi de ben olacağım…
 
Efendimiz daha İslamiyet gelmeden önce güzel ahlakı ön plana çıkarmak isteyen HULF ul Fudul derneğine üye olmuş ve gerekli çalışmaları yapmıştır.
 
İstanbul Times /   Hüseyin Çetiner      19 Ağustos 2012