Mustafa Kamal ATATÜRK her şeyden önce Türk Gençliğine güvenmişti.

Bütün kurumları kurduktan sonra emaneti biz kurduk onu yüceltecek olanlar sizlersiniz derken; en başta Türk Gençliğine güvenmişti.

Bu emaneti ne orduya, ne meclise, ne CHP`sine değil de neden TÜRK GENÇLİĞİNE bıraktı. Çünkü biliyordu ki düşman her zaman bu yerlere sirayet edebilir ve yok etmek için elinden geleni yapabilir.

Bunu o zamandan görüp bugüne ve geleceğe bir öğüt, bir örnek, bir Kurtuluş yolu olarak kaleme aldığı “ATATÜRK`ÜN GENÇLİĞE HİTABESİN”`den bugün bizler ne anlıyoruz?

Birlik olup davamıza, ilkelerimize, vatanımıza, insanımıza, değerlerimize sahip çıkabiliyor muyuz?

Ben ne mi anlıyorum?

“EY TÜRK GENÇLİĞİ`nin evlatları size sunulan bu varlık ve nimetler atalarının kanlarıyla mevcut kılınmıştır. Bilesin ki bu nimetler ecdadının savunması ve sahiplenmesiyle sana emanet edildi. Bu emanetin altında ezilmeyesin; daha ileri hep daha ileri gidesin diye bırakıldı.

Sen ki görevin altında eziliyorsan, görevi yerine getirmene izin vermeyen hasımların ve düşmanların var ise senin yolunu ve hedefini değiştiriyor hatta başkalarının emelleri için kullanıldığını hissettiğin an sana verilen vazifeye atılmaya tereddüt etme. Bu vazife ecdadından kalan yegâne mirastır. Bu mirası sıkı sıkı muhafaza et ve yücelt…

Sen ki bu cihana baş kaldıran ecdadının torunlarısın, sen ki bağımsızlığı için canını verenlerdensin, sen ki doğrudan ve haktan yana olanlardansın ve sen ki mazlum devletler için bir kurtuluş timsali olmuş milletin evlatları; gözlerini aç ve sana verilen mirası sonuna kadar muhafaza ve müdafaa et.

Bilesin ki senden başka kurtuluş yolu yok. Senin kurtuluşun eğitim ve bilim ışığındadır. Her kim seni bilimin ışığından ve eğitimden uzaklaştırmak isterse sana bırakılan bu mirası yok etmek isteyen iç ve dış düşmanlarındır. Bu düşmanlar her şeyi ele geçirmiş hatta kendi çıkarları için senin en kutsal mirasını ve davanı elinden alabilir. Bu durum dâhilin de daha vahim olan bunun farkında olan insanlar ve kurumlar uyuyor veya uyutuluyorsa bu duruma son vermenin tek yolu uyuyan gözleri bilimin ışığı ile aydınlatmalısın. Bu aydınlatma öyle büyük olsun ki hasımların ve düşmanların bile doğru yolu bulsun…

Bu miras ne zorluklarla bugüne geldiğini tarih gösterdi. Zamanla her şey öyle değişti ki savaşlar artık topla, tüfekle, süngüyle değil; bilim, teknoloji, ekonomi ve kültür ile karşımıza çıkıyor. Bu sorun karşısında korkmadan vazifeye atıl. Bu yol sana Allah`ın izniyle verilmiştir. Bu miras, vazife ve güç damarlarındaki asil İNSAN-I KAMİL kanında mevcuttur.”

Bu yukarıdaki yazdıklarım MUSTAFA KAMAL ATATÜRK`ün 20 Ekim 1927`deki bizlere söylediklerinin bugüne yansıması olarak aklım, dilim, kalemim yettiğince BİR TÜRK GENÇİ olarak bütün TÜRK GENÇLERİNE VE KENDİNİ GENÇ HİSSEDENLERE HAYKIRIYORUM.

Gün davamıza sahip çıkma günüdür…

Gün emanete sahip çıkma günüdür…

Bir gün diyorduk ya o gün bugündür…

Birlik olduğumuzu, aklımızı nasıl kullanacağımızı ve emanete sahip çıkmak için sahayı boş bırakmayın…

“MÜCADELE HER YERDE”

O MAKAM VE MEVKİLERDE OTURANLARA DUYRULUR… YA HAKKINI VERİN YA DA ATATÜRK GENÇLİĞİ GELİYOR…

SÖZ DE DEĞİL ÖZDE TÜRK GENÇLİĞİ VAR MISIN?

Saygı ve sevgilerimizle… TÜRK GENÇLİĞİ BİRLEŞMELİ VE GERÇEK SAHİBİ OLARAK SAHAYA İNMELİDİR… BİR TÜRK GENÇİ OLARAK BEN VARIM…. [email protected]

ATA MİRASI ULUS… MURAT AKBAŞ

kaynakça: ATA MİRASI ULUS OKU ÇÖZÜM İÇİMİZDE - MURAT AKBAŞ - TOGAN YAYINCILIK